4.1

6.7K 335 15
                                    

Annemle abimin arkasına geçtim ve annemim zili çalmasını bekledim.

Annem önce yanında duran abime sonra da arkalarındaki bana baktı. En son derin bir nefes verip zili çaldı.

Kapı saniyeler sonra otuzlarının sonunda olduğu belli olan bir kadın tarafından açıldı.

"Anne." diyen küçük bir çocuk sesi duyduğumda gözlerimi kadının yüzünden ayırıp ayak ucunda durup bize bakan oğlan çocuğuna çevirdim. Muhtemelen üç yaşında olmalıydı.

"Kim gelmiş?" dedi bu sefer çocuk tatlı bir şekilde.

Ben çocuğa bakarken annemin hafifçe öksürdüğünü işittim. Annem "İçeri geçebilir miyiz?" diye sorunca vereceği cevabı merak ederek kadına baktım. Kadın, bir adım geri çekilip eliyle içeriyi gösterdi. "Buyurun."

Annem önden, abim ve ben de arkasından ayakkabılarımızı çıkartıp eve girdik. Kadını takip ederek muhtemelen salon olan odaya girdik.

"Hadi annecim sen odana git." dedi kadın. Çocuk bize kısaca bakıp annesini dinledi ve salondan çıktı.

Onun salondan çıkmasıyla hepimiz diken üstünde gibi koltuklara oturduk.

"Evet, ne için gelmiştiniz?" diye sordu kadın kibarca.

Bize karşı kibar olabiliyordu.

Bizim onu suçlamamıza rağmen.

"Biz özür dilemeye geldik." dedi annem.

Tepkisini görmek için kadına baktığımda yüzündeki şaşkınlığı bariz bir şekilde okudum. "Neden?" diye sordu. Şaşkınlığı sesine de yansımıştı.

"Çünkü sizin hiçbir suçunuz yokmuş." dediğimde kadının annemdeki bakışları bana döndü. Tebessüm ederek ona baktım. "Özür dilerim." diye mırıldandım ve daha fazla yüzüne bakamayarak yere bakmaya başladım.

Sertçe yutkunup gözlerimdeki doluluğu gidermeye çalıştım.

"Özür dilerim." diyen abimin sesini duydum. "Yüzünüze karşı bir şey söylemedim ama siz özrü hak ediyorsunuz." diye devam etti sözlerine.

"Özür dilerim." dedi bu sefer annem. "Sana hiç, " dedi ve derin bir nefes aldı. "sormadığım için." diye devam etti kısılan sesiyle.

Başımı yerden kaldıramadığım için kadının tepkisini göremiyordum. Ama saniyeler sonra kulağıma bir hıçkırık sesi dolduğunda az önce gönderdiğim yaşlar gözlerime yeniden doldu ve bir tanesi gözümden düşüp çeneme doğru yol aldı.

Adım sesleri duyduğumda kafamı kaldırıp adımların sahibine baktım. Annem kadının yanına gidip kollarını ona sardı ve göğsüne başını yaslaması sağladı. Annem sessiz sessiz ağlarken göğsündeki kadın hıçkırıklarla ağlıyordu.

Titrekçe iç ekip derin derin nefesler almaya başladım. Ama bu gözümdeki yaşların akmasına engel olmadı.

"Anne!" diyen sesi duyduğumda kafamı kapıya çevirdim. Çocuk gözlerini büyütmüş annesine bakıyordu.

Abim yerinden kalkıp kapıya doğru yürüdü ve çocuğun önüne gelince durup çömeldi. "Adın ne senin?" diye sordu önce abim. "Çağan." diye yanıtladı onu çocuk.

"Annen biraz üzülmüş Çağan. O yüzden de ağlıyor. Annen kendine gelene kadar bana odanı göstermek ister misin? Hem oyuncakların varsa beraber oynarız." diyen abimi dikkat dinleyen Çağan kararsız bir şekilde annesine baktı.

Gözlerini oda da gezdirdiğinde önce anneme sonra da bana baktı. Abime bizi gösterip "Onlar da mı üzüldü?" diye sorudu. Abim kafasını salladı. "Onlar da üzüldü."

"Üzülmesinler." dediğinde buruk bir gülümsemeyle baktım yüzüne.

Çağanın gözleri bana döndüğünde gülümsemem büyüdü. Bana bakan gözlerini birkaç kez kırpıştırdı ve abime döndü. "Odama gidelim ama beni bir dakika bekler misin?" diye sorduğunda abim kafasını olumlu anlamda salladı ve ayağa kalktı.

Çağan benim yanıma gelip karşımda durdu. "Abiyle odama gideceğiz. Sen de gelmek ister misin? Sana da odamı gösteririm." dedi. Bu sözleri söylerken elini, tutmam için bana doğru uzatmıştı.

Bir süre bekledikten sonra annemleri yalnız bırakmak daha doğru geldiği için Çağan'ın elini tuttum ve beni odasına götürmesine izin verdim. Arkamızdan da abim geliyordu.

Bir kapının önüne gelince durduk. Çağan kapıyı ittirerek açtı. Sanırım kapı tam kapılı değildi.

Odaya girdiğimizde Çağan'ın elimi bırakmasıyla odayı incelemeye başladım. Duvarlar açık maviydi ve odadaki çoğu şey beyazdı. Odaya kısaca göz gezdirirken gözlerim çekmeceli dolabın üstündeki fotoğrafları görünce durdu.

Adımlarım beni dolabın önüne götürdüğünde fotoğrafa daha dikkatli baktım. Çağan olduğunu tahmin ettiğim bebek annesinin kucağındaydı ve yanlarında da bir tane adam duruyordu. Kaşlarımı çatarak fotoğraftaki adama baktım ama tanımadığıma emin olduğumda geri çekilip abime odasını anlatan Çağan'ı dinlemeye başladım.

"Bak buradaki kutunun içinde oyuncak arabalarım var. Ama çok ağır olduğu için kutuyu tek başıma çekemiyorum." diyen Çağan'la abim kutu zorlanıyormuş gibi çekti. "Oo, gerçekten çok ağır. Bir sürü oyuncak araban olmalı."

"Evet! Bir sürü oyuncak arabam var." dedi Çağan ve heyecanla yere oturdu. "Hadi, onlarla oynayalım."

Bir süre Çağan'la beraber yerde oturup oyun oynadık.

Kapının gıcırdama sesini duyduğumda kafamı kaldırıp kapıya baktım. Annem ve kadın , adını hâlâ bilmiyorum , kapıdan bize bakmaya başladı.

"Anne." diyen Çağıl ayağa kalkıp annesine doğru yürüdü. Annesi eğilip onu kucağına aldığında tatlı tatlı konuşmaya başladı. "Siz biraz üzülmüşsünüz. Hatta abla da üzülmüştü ama odama gelince üzülmesi geçti." diyerek parmağıyla beni gösterdi. "Bak ağlamıyor."

Sonra geri annesine döndü ve minik ellerini annesinin yanaklarına koydu. "Sen de ağlamıyorsun. Senin de üzülmen geçti mi?"

"Geçti annecim." diyen kadın Çağanın ellerinden tutup parmaklarına öpücükler kondurdu.

"Biz artık gidelim." diyen annemle birlikte yerden kalktık ve odadan çıkıp yanlarında durduk. Annem dış kapıya doğru yürümeye başladığında biz de peşinden gittik.

Annem, kapıyı açıp dışarı çıkmamızı sağladı. Üçümüz de ayakkabılarımı giyip kadına bakmaya başladık. Annem elini kadının omzuna koydu. "Bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden beni arayabilirsin." diyen annemle kadının yüzünde kadının yüzünde bir gülümseme oluştu. "Biliyorum abla."

Vedalaşıp evden çıktığımızda abimin arabayı park ettiği yere doğru yürüdük.

Arabaya bindiğimizde abim bana ve anneme kısa bir bakış attı. "Nasıl hissediyorsunuz?" diye sorduğunda derin bir nefes verdim. "Rahatlamış ama buruk." dediğimde annem de beni onayladı. "Evet, üstümden bir yük kalkmış gibi. Ama pişmanlık geçmeyecekmiş gibi."

Sanırım hayatımız boyunca bu pişmanlıkla yaşayacaktık.

🌼

Bölüm sonu.

Nasıldı bölüm?

Ben yazarken çok zorlandım. Umarım duyguları size geçirebilmişimdir.

Sizler de keyifler nasıl?

Bol bol satırlar arası yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz.
Öpüldünüz <3

Beni Bugün Sev || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin