Dursley'lerden Ayrılış

2.1K 145 35
                                    

Harry sabah kalktı. Herkesin ona emirlerini yerine getirdi. Profesörle göz göze gelmemeye çalıştı. Herkes kahvaltı masasına oturdu. Harry odasına çıkacakken Snape seslendi.

"Gel sende otur yesene. Eminim teyzenle enişten karışmazlar." Harry'nin gözleri ışıldadı.

"Teşekkür ederim efendim."

Vernon enişte yine susamadı.

"Şanslısın çocuk. Sana yemek vermemiz bile bir incelikken şimdi sofrada oturuyorsun ha. Petunya'nın yeğeni olmasan... Hıh seni yetimhaneye bırakmıştık bile. O aptal baban ve annen kendini öldürttükten sonra sende bunu hak ederdin ancak."

Harry gözlerini yummuş sakinleşmeye çalışıyordu. Ama ailesine laf atılmasına katlanamadı.

"Kes sesini. Kapa. O. Lanet. Çeneni! Onlar aptal falan değildi. Onlar mükemmel insanlardı. Asıl aptal olan sizsiniz. Kendi yeğeninize işkence edecek kadar ruhsuz ve ucube olan sizsiniz. Lanet olasıca eviniz de yemeğiniz de size kalsın. Bıktım sizden. Sanki peşimde psikopat bir katil büyücü olması yetmezmiş, hayatım mükemmelmiş gibi bir de size katlanmaya çalışıyorum. Beni sizden alıcaksa Voldemort ile bile anlaşmaya razıyım. Yeter ki sizi öldürsün de kurtulayım!"

Snape çok şaşırmıştı. Harry'nin bunca sinirleneceğini hiç düşünmezdi. Eli asasındaydı çocuğun. Olası bir tepkide lanetlemeye hazır bekliyordu. Ama şuan bir problem vardı. O da kontrolden çıkan sihriydi. Belki Harry farkında değildi ama eniştesi konuşmuyordu. Bunun sebebi konuşamıyor olmasıydı. Dudakları birbirine yapışmıştı. Pekala müdahale vaktiydi.

"Harry sakin ol. Kontrolden çıkıyorsun."

Harry öfkeli yüzünü ona çevirdi.

"Bıktım ama artık! Ne okulda ne burada rahat edemiyorum. Bana çektirdiklerinden haberiniz var mı? Bana yaşattıklarından haberiniz var mı? Neden bu kadar zayıfım, çelimsiz görünüyorum biliyor musunuz? Ailemin yüzlerini ilk kez ikinci sınıfta bir rüyada gördüğümü biliyor musunuz? Profesör bugün gitmiyor muyduk?"

Konuşurken gözleri dolmuştu. Öfkeden mi yoksa üzüntüden mi karar veremedi Snape.

Asasını çıkardı. Harry'nin tüm eşyaları oturma odasına geldi. Snape Harry'nin eşyalarına baktı. Şok oldu.

"Tek eşyaların Hogwarts eşyası mı? Evde kullandığın hiç kendi kıyafetin kitabın falan yok mu?"

"Hah! Kendi eşyam mı? Tabiki de yok. Ne de olsa ben yetim aptal bir çocuğum, neden kendi kıyafetim olsun ki? Mükemmel hayatıma hoş geldiniz profesör. Hani o çok övdüğünüz şöhretim var ya, o işte bu. Kahraman Harry Potter'ın yaşadıkları."

Snape şaşkınlığını gizlemeyi başardı. Çocuk gördüğü istismarı, iğrenç muggle hayatını vaftiz babasından bile saklarken ona açıklamıştı. İsteyerek yapmamıştı ama olsun. Snape kendini toparladı. Profesörü olarak öğrencisini müdürün emrettiği yere götürecekti.

''Tutun potter. Gidiyoruz."

Birkaç saniye sonra Grimmauld Meydanı 12 Numaradaydılar. Zümrüdüanka yoldaşlığı karargahı ve Sirius Black'in aile evi...

Beyaz Bir SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin