Ek Bölüm-1 Hortkuluk Olduğunu Öğrenmek

711 55 13
                                    

Aklıma gelen bazı fikirleri ek bölüm olarak yazma kararı aldım. Sizin de istediğiniz sahneler varsa belirtebilirsiniz, yazabilirim.

(Severus'un evinde geçen tatilin o son iki haftasında yaşanan bir olayı anlatmaktadır)

Harry Snape ile yaptığı düello derslerinden birinden çıkmıştı. Adamı her seferinde yeniyordu. Her düello dersinin sonunda yemek yiyorlardı. Her zaman o yemekte sorguya çekiliyordu. Bu artık rutinleri haline gelmişti. Harry oraya geldiğinden beri bir çeşit sözsüz barış antlaşmasında bulunmuştu adeta. Adama sıkıntı çıkarmamak için elinden geleni yapıyordu. Bir yandan da bu duruma alışmaya çalışıyordu, elinden geldiğince.

Olabildiğince çabuk adapte olmaya çalışıyordu. Sonuçta önünde bir savaş vardı ve belki de bir daha asla Snape'i göremeyecekti. Henüz onu babası olarak görmek için çok erkendi, bu kadarına hazır değildi. Ancak yanında güvenebileceği bir destek daha olacağını bilmek, arkasında bir aile üyesinin olduğunu bilmek ona mutluluk veriyordu. Bir aile üyesi...

O aile üyesiyle geçirdiği son zamanlar olabilirdi. Savaş kapıdaydı, Harry de bunun farkındaydı. Fazlasıyla farkındaydı hem de. O yüzden sevdikleriyle, ailesiyle, arkadaşlarıyla olabildiğince çok vakit geçirme çabasındaydı. Bu nedenle Snape ile yaşarken olabildiğince kavga çıkartmıyordu. Sirius ve Remus'tan da intikam almama kararı vermişti. Ne de olsa istese de istemese de ödeşeceklerdi.

İstemese bile ödeşeceklerdi. Regulus'u Sirius'tan sonsuza dek saklayamazdı sonuçta. Sahi, Regulus demişken... Gece de onun yanına gitmesi gerekiyordu.

İnanılmaz yorgundu. Bu düelloda biraz yorulmuştu. Ancak her seferinde adamın saldırı tarzını biraz daha çözüyordu. Zaten yenilmiyordu ancak yakında hiç zorlanmadan ona denk savaşabilecekti. Bir yandan da zihnebend dersleri devam ediyordu.

Harry ilk kez sessiz geçen bir yemeğin ardından odasına çekildi. Severus bugün onu sorgulamamıştı. Belki de pes etmişti. Tüm bu eğitimi nereden aldığına dair sorgularından vazgeçmiş olabilir miydi gerçekten? Harry hiç sanmıyordu. Vazgeçmezdi o adam. Ancak Harry'nin kafası son zamanlarda fazla doluydu. Belki de bunu farkettiği için izin vermek istemiş olabilirdi.

Harry'nin kafası çok doluydu. Aklında artık cevap istediği bir soru vardı.

O kimdi? Daha doğrusu o neydi?

Neden çataldile sahipti, bunu sorgulamış ancak hiçbir cevap alamamıştı. En sonunda Dumbledore'un ikinci sınıf sonundaki açıklamasını kabul etmişti. Ancak Voldemort'un zihnine girme konusundaki üstün yetenekleri? Harry'nin yaraizi ile Voldemort'un zihni arasındaki bağlantı neydi? Ya da Harry'nin geceleri uyuyabildiği ufak zaman dilimlerinde Voldemort'un anılarında gezmesini sağlayan güç neydi?

Harry işte bunun cevabını arıyordu. En sonunda kendisi bulamayacağını anlamış, Regulus'a sormuştu. Regulus da zaman istemişti. Bir süre araştırıp ona açıklayacağını söylemiş, söz vermişti.

İkisi arasında böyle bir söz vardı. Asla birbirlerinden sır saklamayacaklarına dair söz vermişlerdi. Harry bu yüzden ona babasının Severus olduğunu anlatmıştı ve arkadaşlarıyla konuşamadığı düşünülürse, sonunda birisiyle bu konuda konuşabilmek ve içini dökebilmek iyi gelmişti.

Harry gecenin geç saatlerine dek oturdu ve ödevlerinin bir kısmını daha yaptı. Her gün küçük bir kısmını yapıyordu. Tatil sonunda bitecek şekilde planlayıp ayarlamasını ona göre yapmıştı. İstediği kısımları bitirdikten sonra yatağa atlayıp bir kitap okumaya başladı. Gece yarısından sonra çıkacaktı evden. Cisimlenebiliyordu nasıl olsa. Evin arkasındaki bahçede bir süre oturur kafasını dinler, sonra da cisimlenir giderdi. Sabaha karşı da dönerdi. Şimdiye dek üç kez gitmişti ve üçünde de bunu böyle yapmıştı.

Beyaz Bir SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin