Madalyon

931 98 55
                                    

Harry şuan müdür odasındaydı. Odada kendisi dışında Dumbledore, Severus ve Sirius vardı. Voldemort henüz hiçbir harekette bulunmamıştı. Severus'u çağırmamıştı. Harry'nin Draco'dan öğrendiği kadarıyla Lucius da çağırılmamıştı. Voldemort şu anda tam bir telaş halindeydi. Birkaç şey arıyordu. O şeylerin neler olduklarını, ve hatta yerlerini Harry biliyordu. Tek tek hepsini alacaktı. Ki hatta birkaç dakika sonnra birincisi eline geçecekti. Ama tabi tüm bunlardan haberdar olmayan aydınlık taraf Voldemort'un bir planı olduğu için beklediklerini düşünüyor ve endişeleniyordu.

"Harry, Voldemort döndü. Henüz hiç kimseyi çağırmadı veya saldırmadı ki bu iyi birşey. Ancak hiçbir harekette bulunmaması şüpheli. Geçen seneki gibi vizyonlar ya da yara izinde sızlamalar oluyor mu?"

Tabii ki oluyordu. Bazen çığlık atmamak için kendini sıktığı anlar bile yaşanıyordu. Dinlerken kafasıyla onayladı. Sonra kendisi konuşmaya başladı.

"Kesinlikle evet profesör, hareket olmaması iyi bir durum. Ama sizin aksinize ben gerçekte neden sessiz sedasız beklediklerini biliyorum."

Severus kaşlarını çatarken sordu.

"Nedenmiş ve sen nereden biliyorsun?"

Harry pis pis sırıtırken kollarını kavuşturdu. Arkasına yaslanırken oldukça rahattı.

"Hareketsiz çünkü kendisi için hayati değeri olan birkaç nesneyi kaybetti, ki bulmakta çektiği zorluk ve konunun gizliliği sebebiyle kimseye haber de veremiyor."

Aniden yüksek bir şaklama duyuldu. Black evinin ev cini Kreacher gelmişti. Sirius'un önünde derince eğilirken telaşla ve gözyaşlarıyla konuşuyordu.

"Efendi Black! Birisi Black evine girmiş! Küçük efendi Regulus, Kreacher'a madalyon vermişti. Madalyon kayıp efendi Black! Hırsız kişi madalyonu çalmış!"

Sirius ayağa fırlamıştı.

Kimse gözleri zevkle parlayan Harry'e dikkat etmemişti.

"Sirius, lütfen sakinleş ve otur!"

"Olmaz! Dumbledore bu kim bilmiyorum ama bu imkansız! Black olmayan kimse o eve benden habersiz giremez!"

Harry birden ayağa kalktığında bu ani hareketi dikkatlerini çekmişti. Harry hepsinin dinlediğinden emin olunca sakince konuşmaya başladı.

"Black evine gizlice girebilecek kişiler sadece saf Black'lerdir. Black soyunda kalan beş saf Black vardır. Black kız kardeşler, yani Andromeda, Narcissa ve Bellatrix. İkinci olarak da Black erkek kardeşler yani Sirius ve Regulus. Andromeda ve Narcissa'nın kesinlikle Black evine gizlice girmek gibi bir niyetleri olacağını pek sanmıyorum. Sirius da değil. Yani geriye bir tek, Regulus ve Voldemort'un emriyle gidebilecek olan Bellatrix kaldı."

"Bir tek Bellatrix demek istedin sanırım. Regulus Black yaşamadığına göre." dedi Severus. Dumbledore ile bu konuyu konuşmuşlardı ve tekrar açmama kararı almışlardı çünkü neler olduğunu tam olarak bilmiyorlardı. Bekliyorlardı şimdilik, tetiktelerdi.

Harry gülümserken cam açıldı ve içeriye Harry'nin sevgili büyük kartalı girdi. Gözünün yan tarafı yaralıydı kartalın. Hedwig tırmalamıştı, sahibinin sürekli bu kartalla muhattap olmasını sevmiyordu.

Harry'nin havadaki açık duran eline küçük bir kutu bıraktı ve tekrar çıktı gitti. Harry elindeki ufak kutuya bakarken gözleri zaferle parladı. Sinsice gülümsedi. Müdüre döndü.

"Doğru. Regulus Arcturus Black yaşamıyor."

Oh bir bilseniz...
Cümlesinden sonra sanki sadece kendisinin bildiği bir şaka varmış gibi küçük bir sesle kıkırdadı. Sirius oturmuş onu inceliyordu. Az kalmıştı.

Beyaz Bir SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin