"Feryada gücüm yok, feryatsız duy beni."
1 yıl sonra...
Nehir ve Asil kafalarını uzatmış beşiklerinde mışıl mışıl uyuyan Aslan'a bakıyorlardı.
Nehir elini uzatıp usulca kardeşinin yanağını okşadı.
"Abi onu benden daha mı çok seveceksin?" annesinden aldığı koyu kahve gözlerini abisine çevirdi.
"Asla nazlı kedi, asla." Gülerek kardeşine sardı kollarını.
"O ZAMAN ANNEMİ UYANDIRALIM!" diyerek bir hışımla koridora koştu.
Asil tam peşinden koşacakken kardeşinin kımıldadığını görüp beşiği sallamaya başladı.
Annesinin ne kadar yorulduğunu görebiliyordu.
Ona yardımcı olmak, yükünü hafifletmek için de elinden geleni yapıyordu.
Babası ona bir aileye sahip olmanın bu hayattaki en önemli şey olduğunu öğretmişti.
Aile demek her şey demekti onun için. Tıpkı babasının annesini ve kardeşini koruduğu gibi Asil de annesini ve kardeşini koruma iç güdüsüyle büyümeye başlamıştı.
Nehir merdivenleri hızlıca koşarken Özgür'ün onu aniden kucaklamasıyla kahkahalara boğuldu.
"DAYIM GELMİŞ!" yüzünü Özgür'e çevirerek yanaklarına sulu sulu öpücükler bıraktı.
"Ben geldim fıstığım." Gülerek kucağından yere indirdi.
"Bizi özlemedin herhalde ufaklık." Karnı burnunda haline aldırmayıp elindekileri yere bıraktı. Ardından Özgür ve Nehir'in yanına geldi Müge.
"Ben sana küsüm Müge abla! Hala kuzenimi getirmediniz!" tripli bir şekilde saçlarını savurarak salona ilerledi.
"Anası kılıklı ne olacak." Gülerek kolunu Müge'nin omzuna atıp şakağına bir öpücük kondurdu.
Gülerek baktı Özgür'e. Bir aile sıcaklığıyla büyümese de ikizi gibi o da kısa sürede aile sıcaklığını kendisi yaratmıştı.
"Hoşgeldiniiiz!" Su kucağından inmeye çalışan Berrak Nil ile merdivenlerden inip Özgür ve Müge'ye sarıldı.
"Hoş bulduk. Diğerleri nerede uyuyorlar mı hala?" Özgür kucağına Berrak'ı alıp öpmeye başladı.
Kızların bu kadar narin olmaları ne kadar hoşuna gitse de onun kendine benzeyen aslan gibi bir oğlu olacaktı.
"Abim şirkette, ablam uyuyor, diğerleri de bahçede akşama hazırlık yapıyorlar."
"Siz bahçeye geçin ben Nil'e bakayım." Diyerek merdivenlere yöneldi.
Hilmi merdivene çıkmış ışığı takmaya çalışan Vedat'ı bacağından tutmuş belirli aralıklarla gülerek sarsıyordu.
"Lan dur düşeceğim şimdi!" sinirle Hilmi'ye baktı.
"Korkma yavrum karına biz bakarız üzülmez arkandan." Gülerek yanda onu izleyen Aslı'ya öpücük attı.
Bir süre önce aynı Vedat'ın Gonca'ya ettiği gibi o da Aslı'ya evlilik teklifi etmiş çifte düğün yapmaya karar vermişlerdi.
Tam düğün günü Özgür'ün damatlık Müge'nin ise gelinlikle düğünü basmasının ardından düğün çifte düğün olmaktan çıkıp üçlü düğün olmuştu.
"Sen önce kendine bak. Allah'ım sabır!" nefes verip gözlerini gökyüzüne dikti.
"Hadi lan patron gelecek az sonra. Bitmediğini görürse bizi bitirir!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIM OL
Novela JuvenilGurur ve Gül geçen iki günde birbirine iyice alışmış, kaybolan yılların hasretini gideriyorlardı. "Gülüm hadi sen şimdi uyu annenle benim biraz işimiz var." Diyerek kızının saçlarını öptü. Gül kollarını babasının boynuna sarıp heyecanla yüzüne baktı...