"Merhaba Bayan Weasley." Molly kocaman bir gülümseme ile karşıladı Maise'yi.
"Hoş geldin Maiseciğim nasılsın? Kalmak için mi geldin? Bizim munzurlar hiç öyle bir şey söylemedi." Maise, Molly'nin hızlı cümlelerine karşılık hayır anlamında başını salladı.
"Hayır Bayan Weasley..."
"Molly de lütfen." Maise gülümsedi.
"Sadece ikizler ile konuşmak istiyordum." Molly gülümseyerek kapıdan çekildi. Bu içeri gir anlamına giriyordu. Maise çekingen bir şekilde içeri girdi.
"FREEDD, GEORGEEE MİSAFİRİNİZ VAR!?" İkizlerin kapılarının açılma sesi duyuldu.
"Sonunda gelebildi Lee?!" Fred'in isyankar ve bıkkın sesine karşın Molly güldü.
"Lee olduğunu pek sanmıyorum." İkizler birbirlerine baktılar ve hızlı şekilde merdivenlerden inmeye başladılar. Maise baktığında ikisinin de saçları fazlasıyla uzamıştı.
"Maisee?!" George şaşkınca Maise'ye sarılırken Fred'in de George'dan geri kalır yanı yoktu.
"Burada kalman için ısrar ediyorum Maiseciğim." Maise gülerek başını hayır anlamında salladı. Molly, Fred'in Maise'yi sevdiğini biliyordu. Ama Fred kavgalarını anlatmamıştı.
"Hayır cevabını da kabul etmiyoruz değil mi anne? Yarın Quidditch maçına gideceğiz sende bizle gelirsin." George'un sözünün ardından Molly söze girdi.
"Ben şimdi babanı arayayım eşyalarını getirsin. Arthur'un telefon alması gayet iyi oldu. Değişik ama yararlı bir icat." Maise ne olduğunu anlayamadan George tarafından yukarı çıkarılmaya başlamıştı bile. Fred ise hiç tepki vermiyordu.
"Ama ben sadece konuş..."
"Kapa çeneni şekerli viski ve yürü." Maise, George tarafından hızlıca ikizlerin odasına ittirildi. 1 dakika kadar bir süre yerde kalıp neler olduğunu çözmeye çalıştı.
"Niye geldin?" Fred'in sorusu ile kendine geldi ve kalkıp ikizlerin karşısındaki yatağa oturdu.
"O merak ettiğin soruları cevaplamaya geldim Weasley." George ayağıya kalktı.
"O zaman bana bir süreliğine müsade. Ama dediğim gibi bir süreliğine eğer fazla sürerse çok kötü şakalarıma maruz kalırsın." George gülerek kapıya doğru ilerledi.
"Otur George." Maise'nin sesi ile Maise'ye döndü George. Sesi ricadan çok emir verir gibi çıkmıştı.
"Yalnız konuşu..." Maise, George'un cümleyi tamamlamasına izin vermedi.
"Otur dedim George." George tekrar ikizinin yanındaki yerini aldı. Derin bir nefes aldı ve ikiliye baktı.
"Evet seni dinliyoruz." Maise boğazını temizledi ve bakışlarını ellerine çevirdi.
"Ben... Kanser hastasıyım." Fred ve George idrak edememiş biçimde kıza bakıyorlardı. "Yani... Bir çeşit kan hastalığı. Vücut savunumunda görevli hücrelerime yapışan bir virüs gibi. En basit tanımı bu. Öldürücü... Büyücü dünyasında tedavisi olmayan nadir muggle hastalıklarından. İlk başta 6 yaşında yakalandım ama atlattım. Ama geçen yıl...Tekrar çıktığı tespit edildi. Zaten hep bunun korkusu ile yaşıyordum. Ve... Oldu... Kemoterapi denen bir tedavi çeşidi için hastaneye gidiyordum her Pazar. Doktor kemoterapimin pek etki etmediğini söyledi. Tatilden beri her gün en az 6 saat hastanede kalıyorum. Ama hala pek etkisi olduğu söylenemez... Ve yan etkiler iyice şiddetli hale gelmeye başladı..." Maise elini saçına attı ve peruğu çıkardı. Saçının hepsi dökülmemişti ama saçı çok fazla seyrekti. "Bir yere çıkacağım zaman artık bunu takıyorum." Dolu gözlerini sildi. İkizler ise hala olayı idrak etmeye çalışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"𝐇𝐞𝐥𝐥𝐨 𝐌𝐚𝐝𝐚𝐦 𝐆𝐡𝐨𝐬𝐭" / Fred Weasley
Fanfiction"ᴍᴇʀʜᴀʙᴀ ʙᴀʏᴀɴ ʜᴀʏᴀʟᴇᴛ." ᴍᴀɪꜱᴇ,ᴋıᴋıʀᴅᴀʏᴀʀᴀᴋ ꜰʀᴇᴅ'ᴇ ᴅᴏğʀᴜ ɪʟᴇʀʟᴇᴅɪ ᴠᴇ öɴüɴᴅᴇ ᴅᴜʀᴅᴜ. "ᴍᴇʀʜᴀʙᴀ ʙᴀʏ ʜᴀʏᴀʟᴇᴛ."