Bölüm 3

18.2K 778 279
                                    

Medya: Karan Karanlık

Keyifli okumalar dilerim... ❤❤❤

" Acaba ne zaman uyanmayı düşünüyorsun? Vaktimi seninle harcayamam."

Hemen konuya giriyorum. Sabahları başkaları tarafından uyandırılmak bu hayatta en nefret ettiğim şeyler arasında ilk 3'e giriyor. Ve ben beni uyandırmayı cesaret gösteren şahsı oldukça merak ediyorum. Gözlerimi yavaşça açtığımda karşımda Toprak veledi vardı.

Ne! Toprak veledi mi?

"Odamda ne yaptığını sorabilir miyim velet? Yoksa hobilerinin arasında sabahın köründe birilerine hakaret etmek mi var?" dedim alayla.

Baya sinirlenmişe benziyordu. "Bana bir daha velet deme! Ve tam yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyorum. Artık kalk ve kahvaltıya gel!" dedi. Tamam bu kadar tepki beklemiyordum. Şimdi karşımda Can ve ya bir başkası olsa onu buradan sağ çıkarmazdım ama şu an karşımdaki biyolojik kardeşimdi! "Bana bir daha emir vermezsen iyi edersin velet! Bana emir verilmesinden nefret ederim." dedim.

" İnan umurumda değilsin. Yakında gerçek yüzünü herkes görecek."

Daha fazla dayanamayacağım ben bu çocuğu öldüreceğim. Bu aralar nöbetlerim çoğalmıştı. Artık Can bile beni en ufacık sinir edecek bir şeyler söylemiyordu ve şu an kriz geçireceğimi hissediyorum.

" T-toprak odamdan çıkabilir misin?" dedim. Ona her an zarar verebilirdim. Değişen davranışlarımla kaşlarını çattı.

" Şey sen iyi misin? Bir anda tuhaflaştın?" diye sordu tereddütle. Konuşursam bir şeyler karıştırdığımı anlayacaktı. Sadece başımı salladım. Ardından elimle kapıyı işaret ettim. O da daha fazla durmadan odadan çıktı.

O çıkar çıkmaz derin derin nefesler aldım. İlaçlarım olmadan da öfkemi kontrol etmemi öğrenmem gerekiyordu. Hep böyle devam edemezdim.

Sakinleştikten sonra yataktan kalkıp lavaboya girdim. Kısa bir duş alıp dolaptan temiz kıyafetler çıkarıp giyindim.

 Kısa bir duş alıp dolaptan temiz kıyafetler çıkarıp giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son olarak botlarımı da giyip odadan çıktım. Bulunduğum katta benim odamda dahil toplam 4 oda vardı. Artı olarak asansör vardı. Cidden bir evde asansörün ne işi var? Sanki alışveriş merkezindeyiz anasını satayım!

Asansör detayını boş verip merdivenlerden aşağıya indim. Karanlık ailesi büyük masada oturmuş sohbet ediyorlardı. Onları aldırmayıp kapıya doğru yürürken Sevim Hanımın mutlu dolu sesi ile olduğum yerde durmak zorunda kaldım.

"Gece nereye gidiyorsun kızım? Gel otur kahvaltı edelim." dedi.

"Ben sabahları kahvaltı etmem.", dedim soğuk bir tavırla.

"Aaa! Olur mu hiç öyle? Zaten incecik bir şeysin. Gel bir şeyler atıştır da azıcık kilo al." dedi gülerek.

"Kilomun sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum Sevim Hanım." dedim keskin bakışlarımla bakarak.

Yeni Hayat Ve AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin