23. BÖLÜM

356 31 6
                                    

Medya; Naruto

Bu anime en sevdiğim animelerden biridir. Hokage (En iyi ninja ve köyün başkanı) olmak isteyen bir çocuğun hayatı anlatılıyor.

Binanın girişinde uzaktan bizi bekleyen Joseph ve Kayl'ı gördüm. İkisi de bize neler olduğunu sorarcasına bakıyordu. Yanlarına gittiğimizde bunu ilk soran Joseph olmuştu;

"Neredeydiniz siz, sizi ne kadar merak ettik farkında mısınız?"

"Sakin ol Joseph, anlatıcam. Otele gidelim yolda anlatırım"

Hepsi onaylarcasına kafasını salladı ve otele doğru gittik. Yol boyunca bütün olanları anlatmıştım, yani Burak'la olan kısımlar harici. Otele vardığımızda direk kendimi yatağa attım ve üzerinde zıplamaya başladım. Yatakta zıplarken ayağım çarşafa takıldı ve yeri boyladım. Joseph ve Kayl bana kahkaha atarak bakıyordu ama Burak yanıma geldi ve kalkmama yardım etti. Burak beni kaldırınca;

"Sağol, zaten bazılarının gülmekten kaldırmaya niyeti yoktu"

Diyerek banyoya üstümü değiştirmeye gittim. Geri döndüğümde havalarda yastıklar uçuşuyordu;

"Neler oluyor burada?!"

Benim bağırmamla hepsi biranda durdu, kendimi kahkaha atmamak için zor tutuyordum. Joseph'ın elindeki yastık Burak'ın kafasında, Burak kendi yastığını almak için yere eğilmiş pozisyonda, Kayl elinde yastıkla Joseph'ın kafasına vuracak iken donmuş durumdaydı. Artık dayanamayıp kahkahayı bastığımda herkes benimle beraber gülmeye başladı. Biranda ciddileştim ve;

"Gülmem size kızmama engel değil. Nasıl bensiz yastık savaşı yaparsınız!"

Hepsi aynı anda özür diledi, yanımda yerde duran yastığı gördüm ve hızla alıp Joseph'a vuracak olan Kayl'ın suratına attım, işte headshot diye buna denir. Herkes Kayl'a gülerken;

"Savaşa devam!"

Bağırmamla herkes 2. Dünya savaşındaymış gibi birbirine saldırmaya başladı. Sanki hiç problemimiz yokmuş, sanki sadece tatile çıkmış eğlenen bir grup dost gibiydik. Yorulduğumu hissettiğimde bir sandalyeye oturup bu mutlu durumumuza baktım. Gerçekten çok güzeldi ama o çocukları tekrar bulmak için yola koyulmalıydık;

"Tamam, bu kadar yeter. Artık yapmamız gereken şeylere devam etmeliyiz. Onların gizli yerini bulduk ama bize lazım olan onların kendisi. Onları nasıl tekrar bulacağız okul çıkışına mı gideceğiz?"

"Hayır, artık okul çıkışı onları bekleyeceğimizi anlamışlardır ve okula gitmeyebilirler"

"O zaman ne yapacağız?"

Burak aklındaki fikri direk ortaya attı;

"Onlar illa ki ne kadar peşlerinde olduğumuzu bilselerde bugün içerisinde evlerine uğrayacaklardır. Bence birinin evine gidip onu yakalayalım ve diğerlerine karşı kullanalım"

"İyi fikir, hazırlanın gidiyoruz"

"Peki ya hangisinin evine gideceğiz"

"Halit'e gideceğiz"

Hepimiz toparlanmaya ve aklımızdan nasıl onu evinde tuzağa düşüreceğimize karar vermeye başladık. Yola çıkacağımız sırada Joseph hızla gidip bilgisayardan Halit'in adresini aldığı gibi yanımıza koştu. Hep beraber yola koyulurken Buram aklındaki planı ortaya sunarak anlatmaya başladı. Hepimiz onu ciddiyetle dinledik ve planı kabul ettik. Tek düşündüğüm umarım evinde ailesi yada diğer arkadaşlarıyla kalmıyordur düşüncesiydi. Evin sokağına geldiğimizde hep beraber birbirimize baktık ve planı tekrar gözden geçirerek yola koyulduk;

"Hadi başlayalım"

Sokağa geç saatlerde geldiğimiz için hava karanlıktı. Hızlı adımlarla gizli bir şekilde evin bahçesine girdik. Evin 2. katındaki ışık açıktı, yani Halit evde olmalıydı. Sessizce Joseph ve Burak'a fısıldayarak;

"Siz ikiniz evin etrafında dolanıp camlardan alt katta biri var mı diye bakın, bizde Kayl ile içeri girmenin yolunu bulalım"

"Tamamdır"

Onlar giderken Kayl ile beraber ön kapının ne kadar sıkı olduğunu kontrol ettik. Kapı kapalıydı ama kilitli değildi, yani kredi kartıyla açılabilirdi. Bunu nereden bildiğimi sorarsanız, eskiden az ev anahtarını kaybetmedim. Cebimden cüzdanımı çıkarıp kullanmadığım bir kredi kartı çıkardım. Kapıyı kredi kartıyla açarken biraz ses çıkarmıştım, ama kapı açılmıştı. O sırada Joseph ve Burak geldi ve;

"Alt katta kimse yok gibi, ama genede dikkatli olalım"

"Tamam"

Kapıyı sessizce açarak içeriye önce başımı soktum ve göz gezdirdim. Kimse yoktu, diğerlerine gelmelerini işaret ettim. Hepimiz sessizce evin içine bir göz gezdirdik ve;

"Kayl sen aşağıda kal, eğer bize birşey olursa sen kaçar sonra polis ile gelirsin. Biz yukarı çıkalım, yukarıda karşımıza Halit'in çıkacağından emin olamayız"

Joseph lafımı bitirdiğimde merdivenlere ve sonra bana baktı;

"Önden ben giderim, Ashley sen en arkadan gel"

"Tamam"

Kayl'ı arkada bırakıp merdivende gıcırtı sesleri çıkarmamaya çalışarak ilerledik. Işığın yandığı odanın önüne geldiğimizde aynı anda durduk ve içeriden ses geliyor mu diye dinlemeye başladık. İki erkek sesi geliyordu, ama birisi sanki dijital gibiydi. Diğerinin sesi sanırım bilgisayardan geliyordu, yani Halit odada tekti. Joseph eliyle üçten geriye saymaya başladı ve kapıyı açıp içeriye daldı. Arkasından hızla Burak ve ben girip içeriye bakmaya başladık. Halit yatakta elinde laptop ile ve laptopta Buğra ile konuşur bir şekilde oturuyordu. Bizi görünce gözlerinde şaşkınlık ve korku belirdi tam ağzını açacaktı ki, Joseph hızla bir eliyle laptopu diğer eliyle Halit'in ağzını kapattı. Burak ise Halit Joseph'a saldırmasın diye kollarından tutup yataktan yere atarak ters kelepçe yaptı;

"Nasılsın bakalım Halit?"

Ağzı kapalı olan Halit birşeyler söylendi, sesi anlaşılmadığı için Joseph elini ağzından çekti;

"Siz, nasıl?!"

"Onu da birkaç beceriksiz kodu kırarak hallettik. Şunu unutma kırılmayacak kod yoktur"

Onlar konuşurken merdivenden aşağıya seslendim;

"Kayl burası güvenli gelebilirsin"

Ama kimse gelmedi;

"Kayl?"

Ses çıkmayınca aşağıya hızlıca indim ve etrafa bakındım. Mutfağın ışığı açıktı, sessizce oraya ilerledim ve içeriye baktım. Gerçekten mi?;

"Kayl, ciddi misin?"

Kayl elinde sandviç ile tezgahın yanında duruyordu;

"Ne? Acıktım ne yapayım?"

"İşin ciddiyetinde kal biraz"

Elindeki sandviçten aldığı lokmayı bitirip;

"Tamam, özür dilerim. Halit'i yakaladınız mı?"

"Evet, yukarıda Joseph ve Burak onu sorguluyor"

"İyi, en azından bir tuzak ile karşılaşmadık. İşimiz kolaylaştı desene"

"Gel hadi yukarı çıkalım"

Kayl elindeki sandviçten son kez ısırdı ve ışığı kapatıp arkamdan yürümeye başladı. Yukarı çıkıp odaya girdiğimizde Halit yerde ağzı yüzü kan içindeydi, gerçekten mi Joseph?

Hacker GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin