Hacker Girl

1.BÖLÜM

Sabah sabah ne bu güneş, gözlerim kör olacak derecede yanıyor. Hem ben perdeyi gece kapatmıştım, kim açtı bu perdeyi? Hemen yatakta doğruldum ve etrafa bakındım, sağımda annemi görmemle şaşırdım. Odama nasıl girmişti, kapımı kilitlemiştim;

"Anne sen benim odama nasıl girdin?"

"Şey, kapıdan girdim, başka nereden olacak?"

"Anne lütfen.. Nasıl girdin odama?"

"Tamam, odanın yedek anahtarını aldım ve girdim. Ne yapayım? Odanın biraz havaya ve güneşe ihtiyacı vardı"

"Demek o perdeyi sen açtın. Anne güneşi sevmediğimi biliyorsun, lütfen dışarı çıkar mısın?"

"Sana da yaranılmıyor. Kahvaltı hazır, inersin sen aşağıya"

Annem gidince hemen kalkıp perdeyi kapattım ve rahatladım. Kalkıp üstümü giyindim, ben rahat bir insandım diğer kızlar gibi cicili bicili prenses gibi tatlı şeyler giymezdim, benim kendi tarzım vardı ve bu tarzı seviyordum. İçime beyaz kısa kollu bir t-shirt ve üzerine siyah bir kapşonlu sweat geçirdim, altıma ise bol bir kargo pantolon giyindim. Aşağıya annemin yanına indim ve yemek tabağımı alıp odama doğru geri çıkmaya başladım. Annem arkamdan seslendi ama duymuyormuş gibi yaptım ve hemen odama girip kapıyı kapatarak laptopuma yöneldim.

Hep meraklı olduğum birşey vardı,  programlama dili öğrenmek için internetten ders alıyordum. Birçok şey öğrenmiştim, hatta bir siteyi çökertecek dereceye ulaşmıştım. Biraz yemek yedim ve bilgisayarıma baktım, hep hayran olduğum o hacker grubunun videolarını izlemeye başladım. Adı "Anonymous" du, çok başarılı zeki bir grup ve ben onlara özeniyorum. Benim tek hayalim bir hacker olabilmek ve bunun için çok çalışıyorum, ben genelde hacker olma derslerini kitaplardan alıyorum. Rafta olan kitaplara göz gezdirdim ve okunmamış son kitabımı da okuduğumu farkettim. Hemen kumbarama yöneldim ve yeni bir yazılım kitabı alabilmek için ne kadar param olduğuna baktım. Kumbaradan 80 TL çıkmıştı ve şansıma bu para iki kitap için yeterliydi.

Hemen koşarak dışarıya çıktım ve sokakta ilerlemeye başladım. Şapkayı çıkmadan kafama takmayı tabiki de unutmadım, çünkü güneş gözüme giriyordu. Kitapçıya vardığımda içeri girdim ve iki tane güzel yazılım kitabı alıp kasada ağlaya ağlaya parayı kasiyere uzattım. Kitapçıdan çıkıp eve doğru giderken yere bakıyordum, önüme üç bisikletli çocuk çıktı ve kafamı kaldırdığım anda sinir olmuştum. Bu bizim okuldaki insanlara zorbalık yapıp kendini birşey sanan çocuklar Mat, Kayl ve başkanları Alex'ti, beni sıkıştırmışlardı. Ben aralarından kaçmaya çalıştığım anda Alex beni geriye doğru itip;

"Kaçabileceğini mi sandın güzelim? Evden dışarı çıkmayı sevmeyen biri olarak dışarı çıktığına göre önemli birşey var"

Önce biraz bana bakındı ve elimdeki kitaplarda gözünü durdurdu. Hafif bir yan gülümsemeyle;

"Hey, o elindeki kitaplarda ne öyle?"

"Bu.. seni ilgilendirmez Alex, şimdi çekilinde eve gidebileyim"

"Ver bakalım o kitapları!"

Alex hemen üzerime doğru gelip kitaplarımı elimden hızla aldı. Gülerek ve bana bakarak;

"Vay canına beceriksize bak sen, yazılım ile alakalı kitaplar okuyor. Ne oldu? Beceremeyeceğin bir işe mi başlamaya karar verdin?"

"Seni ilgilendirmez demiştim, o yüzden kitaplarımı geri ver artık da şu eve gidip rahatça işlerimi halledebileyim"

"Kitaplarını istiyordun değil mi? O zaman al bakalım kitaplarını"

Alex hemen elindeki kitapları elinde salladı ve cebinden bir çakmak çıkardı. Çakmakla kitaplardan birini yakmaya başladı, işte o an sinirlenmiştim ve bu sinirime galiba kimse karşılık veremezdi.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Bir anlık sinirim ile Alex'in üstüne atladım ve yumruk atmaya başladım, beni hiç birini döverken görmedikleri için beni hafife almışlardı. Kendime geldiğimde ayağa kalktım ve yerde yatan Alex'e baktım, burnu çok fena kanıyordu ve yanağına vurduğum için yanağı kızarmıştı. Hemen kitabımı aldım ve Alex'e geri baktım, arkadaşları benden korkmuş gibi bakıyordu. Dayanamadım, ben o kadar vicdansız biri değildim ve gidip elimi uzattım;

"Alex senin canını yakmak istemiyorum ve eminim ki sende bir kızdan dayak yemek istemiyorsundur. Bu yüzden, birdaha bana karışma"

Kekeler bir şekilde;

"Tamam, özür dilerim birdaha olmaz"

Elimi tuttu ve biraz duraksadı, bende hemen onu kaldırdım ve oradan uzaklaştım. Hemen eve geldim ve kitapları okumaya başladım. Yarın okul vardı, ders çalışmam gerekiyordu ama ben laptopuma geçerek aklımdakileri yapmaya başladım. 3 ay çalışmamdan sonra siteleride hackleyebilirdim sanırım. Aklımdaki kodlamaları yazarak küçük bir siteyi hacklemeyi denedim. Ekranda yazılar hızlı hızlı inerken biranda ekranda "İŞLEM BAŞARILI" yazısı belirdi, bunu son 1 saattir deniyordum ve başarınca fazla sevindim. O an çok mutluydum çünkü hızlı öğreniyordum. Saat gece yarısını geçiyordu, yarın okul vardı ve uyumalıydım, bu yüzden zıplayarak yatağıma girdim ve her zaman yaptığım şeyi yaptım. Aklımda veya rüyamda kodlamaları ezberlemek için hepsini aklımdan tekrar tekrar geçirdim.

--------------------------------------------------------------

Alarmın çalmasıyla gözlerimi hemen açtım ve saate baktım, okula gitmek için daha bir saatim vardı. Hemen şu kokudan kurtulmak için bir duş aldım ve her zaman yaptığım gibi, siyah kırmızı sweat, t-shirt ve bol bir eşofman giydim. Saçımı hemen toplayıp çantamı hazırladım ve odamdan çıktım. Annem mutfaktaydı, yanına gidip yanağından öptüm;

"Ben çıkıyorum annem. Yemek paramı nereye koydun?"

"Paran içeride masanın üstünde ve faturaların arasında bir mektup gördüm, sana gelmiş"

Hemen koştum para ve mektubu alıp evden çıktım. Okul az da olsa uzaktı, bende okula bisiklet ile gidip geliyordum. Hemen bisikletime binip hızlı hızlı okula doğru sürmeye başladım. Okula vardığımda bisikletimi bağladım ve hemen sınıfa koştum. Sınıfta fazla kişi yoktu, bende dersi beklemek için sırama geçip oturdum. Sıra arkadaşım Joseph oturmuş birşeyler yazıyordu, ne yazdığını merak edip kağıdı hemen önünden aldım;

"Ashley ver şunu, hemde hemen!"

"Ama Joseph ne yazdığını merak ettim, ne olur okusam?"

"Okumanı istemiyorum, lütfen ver şunu"

Tabikide onun dırdırını çekemezdim. Yazdığı şeyi merak etmeme rağmen ona kağıdı geri verdim ve yerime oturdum. Arada yazarken bana bakıyordu ve geri önüne dönüyordu. Hoca geldi ve her zamanki selamlaşmayı yapıp yerine oturdu. Ders Matematikti ve işte sıkıcı ders başlıyor. İnşallah hızlı geçer, bilgisayarımı şimdiden özledim.