Karşımdaki kişiler beden dersinde benim yanıma gelerek bana boş yapan boya kovalarıydı. Üçü de birlikte gelmişlerdi, dur bir dakika, bunlar benim evimi nereden bulmuşlardı;
"Hey, siz burda ne arıyorsunuz ve evimi nereden biliyorsunuz?"
"Yazık, bu sürtük galiba biraz korktu"
Suratına çok sert olmayan bir yumruk geçirip;
"Benimde sabrım bir yere kadar gülüm. Düzgün düzgün uyardım boş laf yapma diye, anlamıyorsan bunu hakediyorsun"
O kadar sert vurmasam da kızın burnu kanamaya başlamıştı. Ayağa kalktı;
"Sen kendini ne sanıyorsun! Ne cürretle bana yumruk atarsın!"
"Senin gibi kovalarla uğraşamam lan ben! Ne diyeceksen de ve terk et kapımın önünü, çöp kovası harici kovalara yer yok benim evimin önünde"
"Sana Alex'ten uzak dur demiştim, ama beni dinlemedin. Alex seni kullanıyor anlasana, seni sevmiyor"
"Lan zaten biz sevgili değiliz, siz bunu bir kafanıza sokun sonra gelip konuşun!"
Kapıyı suratlarına kapattım ve delikten onları izlemeye başladım. Kız burnu kanadığı için ağlıyordu, yazık lan üzüldüm şimdi, o kadar da sert vurmadım, çıt kırıldım işte ne olacak. Hepsi gittiğinde rahatlayıp saate baktım, orda olmamız gereken zamana yarım saat kalmıştı. Telefonum çaldı cebimden çıkartıp kimin olduğuna bakmadan açtım;
"Alo"
"Alo Ashley, hazır mısın?"
"Evet hazırım, neredesin?"
"Kapıdayım, gel hemen gidelim"
"Tamam"
Çantamı ve evin anahtarını alıp evden çıktım, Alex motora yaslanmış bana bakıyordu. Ciddi olamazdı motorla mı gelmişti, ulan ben motora binmeye bayılırım!
"Motorla mı gideceğiz!"
"Evet, dur. Yoksa korkuyor musun?"
"Korkmak ile alakası yok, ben motora binmeye bayılırım!"
"O zaman bir ara seni motorla iyice bir gezdirsem nasıl olur?"
"Cidden mi? Yaşasın, tabikide olur!"
Alex'in boynuna atlayıp sıkıca sarıldım, dur. Ne yapıyorum ben? Sakin ol Ashley. Utanarak Alex'ten uzaklaştım;
"Şey, hadi gidelim"
"Tamam"
Bana yanındaki kaskı uzattı ve ikimiz de motora bindik. Hızlı sürüyordu, ben hız yapmayı da severdim, eğlenceli sonuçta.
Tren istasyonuna vardığımızda korkmuyor değildim. Katilse ve bizi öldürürse düşüncesi aklıma takılmıştı. Alex beni arkasına aldı ve yürümeye başladı, kimseyi göremiyorduk. Bir anda telefonumun zil sesiyle yerimden sıçradım. Özel numara mı? Açtım ve telefonu kulağıma yanaştırdım;
"Alo"
Değişik ve robot gibi bir ses bana cevap verdi;
"Kendinizi akıllı sanıyorsunuz öyle değil mi? Ama yanılıyorsunuz, size bir açıklama borçluyum ama ben değil her zamanki gibi size mektup açıklayacak. Arkanızda ki vagonun içinde bir mektup var"
Etrafıma bakmaya başladım, bizi görebiliyordu yani, ama etrafta kimse gözükmüyordu;
"Etrafına boşuna bakma Ashley, beni göremezsin. Sadece gidip mektubu al ve merak etmeyin şifreli değil, yani okuduğunuzda herşeyi anlayacaksınız. Yakında tekrar görüşmek üzere, hoşçakal Ashley"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker Girl
General FictionAshley adındaki bir kızın hayatta tek istediği şey gerçekten iyi yazılım bilip istediği herşeyi yapabilmekti. Kim demiş ona bunu yapamazsın diye?