8 | newton

10.7K 1.4K 1.3K
                                    

"Şimdi, bu çizdiğim şekile bakın..." diyerek kara tahtaya üstünkörü bir insan figürü çizmeye başladı Hoseok.

Ders çalıştırıyorlardı bize. Evian, bir tahta getirmişti ve salonun ortasına koymuştu. Nayeon ve ben masada önümüzdeki kitaplarla birlikte yan yana otururken, aynı evde yaşadığımız bilim insanları gelip tek tek anlatıyorlardı. Gerçekten dershanede gibiydik, özel ders alıyorduk.

Hem de tarihe geçmiş bilim insanlarından.

Paul ve Elvira bahçede baş başa sohbet ederken Namjoon ve Seokjin, bizim gibi anlatılanları dinliyordu koltuklarda.

"Bu Paul." dedi ve çizdiği insan şeklini işaret etti. Kaşlarımı kaldırdım.

"Bu bıçağı alır..." dedi ve tahtaya bir bıçak resmi çizdi. "Paul'un elini kolunu sikerseniz..." diyerek çizdiği insan bedenine sinirle sert çizgiler atmaya başladı.

"En son da kafasını ortadan ikiye bölerseniz..."

Çizdiği bedenin boynuna bir hışımla çizgi çekip bedeninden ayırdı. Dehşet içinde dersi dinlerken herkes şaşkınlıkla bakıyordu.

"Ölür."

Sanki hiçbir şey olmamış gibi bize döndü ve sakince gülümsedi.

"Bu durumda ölmemesi için kan verilmeli. Kanı veren kişinin antijeni, Paul'un antikoru ile aynı grup olmamalıdır. Anladınız mı çocuklar?"

"A-anladım..."

Nayeon ve ben korkuyla kafamızı aşağı yukarı sallarken Hoseok'un neden bu kadar sinirli olduğunu bilmesek de, o dişlerini birbirine bastırarak pencereden görünen bahçeye baktı, Elvira ve Paul'a. Ardından tahtayı silmek için döndü ve silgiyle insan bedenini tamamen yok etti tek seferde.

"Bu kadar biyoloji dersi yeter." dedi Namjoon dayanamayarak ayağa kalkarken. Hoseok, biyolojiyi sürekli Paul'un üzerinde anlatıp bir şekilde şiddete döndürüyordu. On sekiz yaşında olmasaydım psikolojim bozulurdu.

"Evet. Ne anlatayım size?"

"Sen önce kendine öğret. Daha atom modelini bilmiyorsun."

"Kardeşim siz iki asır sonradan geldiniz!"

Gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. Namjoon eline tebeşiri alırken ve Hoseok koltuğa otururken, adamın elinden tebeşiri alıp tahtaya döndüm.

"Bak..." Tahtaya önce atomun çekirdeğini çizdim. Sonra da etrafına çemberler çizerek  gerçek atom modelini oluşturdum. Birkaç tane de elektron koydum.

"Doğrusu bu. Yörüngelerde elektronlar var. Üzümlü kek gibi değil."

"Hmm..."

Namjoon gözlerini kısarak düşündü.

"Başka neler var?"

"Periyoduk cetvelde periyot ve grupları yörünge ve elektron sayısına göre basitçe hesaplıyoruz ama sonra orbital diye yarrak kürek bir şey geldi. Say say para say para say dedenin parasını say..."

"Yazsana onu bir."

Aklıma getirmeye çalışarak yazdım. Aklımda geçen seneden kalmıştı neyseki. Bizim öğrendiğimiz kadarını bir süre yazmamla arkamı döndüm. Namjoon artık başımda değildi. Oturmuş, bir kağıda tahtaya yazdığım şeyi geçiyordu.

"Lan çalacak bilgiyi!" diyerek Seokjin atladı hemen elindeki deftere.

"Ulan bir boku da çalma!"

"Çalmayacağım!"

Ben ne olduğunu anlamazken hemen tahtayı sildim Namjoon'un görmemesi için. Çok meyilliydi. Geleceğe döndüğümde bu gidişle kimya kitaplarında sadece Namjoon olacaktı.

evian ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin