FINAL

12.3K 1.3K 1.7K
                                    

Hiç istemediğim bir ortama geri dönmüştüm; okul.

Okulu kim seviyordu? Ergenliğin doruklarındaki farklı farklı insanları kısıtlı bir alana koyup birbirleriyle uyum içinde olmalarını bekliyorlardı. Hayatta kalma savaşından farksızdı oysa.

Okula geldiğime hiç de sevinmediğimi belli edercesine kafama geçirdiğim siyah hırkamın kapüşonu ve dün buraya dönüşümden beri durmayan gözyaşlarımdan artık kupkuru kalan şişmiş gözlerimle her zamanki arka sıramda oturmuştum. Aslında okula falan gelmeyecektim ancak Nayeon bu konuda zorlamıştı.

''Sayfa 131'i açalım çocuklar.''

Tarih hocasını ve sınıftakilerin komik olmayan otuz bir şakalarını zerre dinlemez şekilde yalnızca yanımdaki pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Gözlerim acıyordu. Artık ağlayamıyordum bile, hissizleşmiştim ve ağzımda berbat bir tat vardı.

Evian'ı şimdiden özlemiştim.

''Buralar sınavda çıkacak, not alın. Sizce Kral Charles 1843'de neden ölmüştür?''

''Kalp krizi diye duydum hocam?''

Duyduğumuz isimle Nayeon ve ben aynı anda gözlerimizi büyütüp birbirimize baktık ve bununla birlikte derse olan odağım bir anda ortaya çıkmıştı.

''Doğru, Kral Charles'in kalp krizi geçirerek öldüğünü kabul ediyoruz. Aslında bir anda saraydan ayrılarak yazar ve asker sevgilisi Armonde ile ortadan kaybolan öz oğlu Evian'ın da onu öldürdüğüne dair iddialar vardır ancak bunlar yalnızca iddia."

"Evian kim?"

Ön sıralardan her ders ilgiyle tarih dersini dinleyen kız kaşlarını kaldırdığında duyduğum şeylerle ben de ağzım açılmış bir şekilde hocaya bakıyordum.

Kimse Evian'ı tanımıyor muydu?

"Prens Evian, Kral Charles'in ortanca çocuğudur. Babasının ölümünden sonra saraydan ayrıldı ve Armonde ile kayıplara karıştı. Tahmin edersiniz ki muhtemelen sonsuza kadar uzaklaşmak ve eşiyle ömrünü geçirmek istedi. Bu yüzden onun hakkında tarihe yalnızca Kral Elias ile Kraliçe Elvira'nın kardeşi olduğu ve matematik alanındaki başarıları geçmiştir. Eğer aşkı ve huzuru seçmeseydi onun hakkında daha fazla bilgi edinirdik, belki de kral olurdu ama o kendini tarihe yazdırmamayı seçmiş demekki. Umarım mutlu olmuştur."

En son geldiğimde Evian'ı çok sevdiğini anlatan tarih hocam şuanda ne Evian'ı, ne de zaman makinesini tanıyordu.

"Her neyse. Yaklaşık yirmi yıl krallığı Elias yönetmiştir ancak sonra, Prusya'nin ilk kraliçesi olan Elvira tahta geçmiştir. Normalde bir kral veya kraliçe tahta geçtiğinde ölene kadar bırakmaz ancak bu iki kardeş sanki anlaşmış gibi, sorunsuz şekilde birlikte yönetmişler ülkeyi. Bu, nadir görülecek bir olay aslında."

Sertçe yutkundum duyduklarımla. Onlara ne olduğunu bilmemin tek yolu şimdi tarih kitaplarıydı ve anlaşılan Evian bu tarih kitaplarının hiçbirinde yoktu.

Ona dair elimde fotoğraf bile yoktu artık.

Teneffüs zili çaldı. Hoca ve sınıftaki herkes sınıftan çıktı ve ben, birkaç kişi ile yerimde oturmayı seçerek kollarımı birbirine bağladım, arkama yaslanarak telefonumu açtım.

"Öğle arası. Yemek yiyelim."

"Aç değilim."

Nayeon evden getirdiği yemeği çıkarıp sıraya koyarken bana üzgünce bir bakış attı ancak ne kadar ısrar ederse o kadar sinirlendiğimi bildiğinden bir şey demeden önüne döndü.

"Jungkook!"

Duyduğum neşeli ses ile gelenin Jimin olduğunu anlayarak kafamı kaldırdım telefondan. Ancak yanında Yoongi'yi de beklemiyordum. Dışarıdan Yoongi'yi de alıp gelmiş gibi bileğinden tutarak sıramın önüne çekiştirdiğinde, Yoongi her zamanki gibi korkunç görünüyordu ancak Jimin'den hoşlanmadığım bilgisi kulağına ulaştıysa hayatî riskim yoktu.

evian ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin