Ailesini, ailesi için geride bırakan Jeon Jungkook karısı Lalisa'nın aslında sadece ilgiye ihtiyacı olduğunu bilmiyordu.
Şimdi ise bebeğine rağmen boşanmayı düşünüyordu Lalisa.
Zor bir karardı.
Kore'nin en ünlü şirketlerinden biri olan Jeon şirketi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümde yetişkin içerik bulunmaktadır.
Zordu onlar için yaşam, tüm nedenlere rağmen birlik olmak herkes için zordu ama onlar için çok daha zordu. Kimsesi olmazken her şeyi oluveren kadınla karşılaşmıştı Jungkook, onu bırakmak bir kenara ayrı kalamıyordu bir saniyeye bile tahammül edemiyordu. Bu tutku muydu? Bağlılık? Hastalık?
Hayır bu aşktı! Bu sonuna kadar aşktı onlar birbirine ruhlarından daha da aşıklardı. Onlar kendilerinden önce birbirlerinin ruhlarına aşıklardı.
Jungkook o gece apar topar eve geldiğinde elinde tuttuğu araba anahtarını koltuğa fırlattı, mutfakları ile birleşik salonlarında göremedi karısını. Sağına döndü soluna döndü ve koşarak merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladı. Bir sağına bakıyor bir soluna göremiyordu karısını.
Nefes sesleri her yeri kaplıyordu, daha beş metre öncesinden belli oluyordu endişeli ve korku dolu hali. Jungkook köpek gibi korkuyordu karısını bir daha göremeyecek diye.
Karısının odasına kapıyı hışımla açarak girdi, o an durdu bir süre şahit olduğu muhteşem manzaranın büyüsüne kapıldı. O kadar uyuşturmuştu ki bu manzara beynini ne yapacağını bilemedi.
Biricik oğlunu kollarında ninni söyleyerek uyutan biricik karısını gördü Jungkook. Kaçıncı kezdi bilmiyordu, lanet olsun diyordu bir kalp kaç kere daha aşık olurdu hem de aynı kişiye?
Ama kalbi pes etmiyor yeniden yeniden aşık oluveriyordu. Ne kadar da masum diye düşündü. Ne kadar da tapılası bir anne oluverdin gözlerimin önünde. Dünyalar kadar kitap da okusam senin için bir tanım bulamam diye düşündü Jungkook.
Lalisa panikle işaret parmağını dudaklarına götürdü. 'Sessiz ol.'diyordu eşine ama bilmiyordu ki karşısındaki o büyük adam şu an sadece kollarında bebeğini uyutan dünyalar güzeli kadına tekrar aşık olmuştu.
Jungkook gülümsedi hem de öyle bir gülümsedi ki gözleri kısılmaktan görünmez hale gelmişti, kısılan gözleri dayanamadı bu acıya salıverdi göz yaşlarını. Mutluluk göz yaşlarını serbest bıraktı.
Lalisa şaşkınca karşısında gözleri yaşaran kocasına bakakaldı. Jungkook'a yaklaştı ve baş parmağı ile yanağından akıp giden yaşları avuçlarına hapsetti. Bu yaşları başkası almasın diye öyle sıktı ki avuçlarını artık kimse alamazdı.
Lalisa merak etmişti bu göz yaşlarının sebebini, hemen oğlunu beşiğine yavaşça yatırdı ve üzerine ince bir örtü örttü. Yaklaşıp yanaklarına öpücük kondurdu.
Gece dörttü saat. Oğlunu zorla uyutmuş ve derin bir nefes veren Lalisa hızlı adımlarla odadan çıkacakken Jungkook'un hala yerinden kıpırdamadığını ve hala ona baktığını gördü.
