↫twenty-three↬

46 6 11
                                    

♧♧♧

505
Günaydın sevgilim.
(09.15)

Karol
Günaydın.
(12.30)

505
Çok meşgulsün galiba.
(12.45)

Karol
Hı hı şu barla ilgileniyorum.

Şey sonra konuşsak olur değil mi?

Söz bugün sana geleceğim.

505
Sorun değil hallolsun işin bir an önce de.

Karol
Tamam.

505

505Ah uykum geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

505
Ah uykum geldi.
(14.54)

Karol
Ya benim de öyle.
(15.20)

505
Hala çalışıyor musun?
(15.30)

Karol
Evet öyle. Düşündüğümden uzun  sürecek galiba.
(15.33)

505
Seni bugün göremeyecek miyim?
(15.45)

Karol
Üzgünüm gelmeye çalışacağım ama.
(16.21)

505
Aramız iyi mi?

Sanki benden uzaksın gibi.
(16.22)

Karol
Dünden çok yorgunum.

Senlik bir problem değil.

Şimdi telefonu kapatıyorum odaklanamıyorum.

Sonra haber veririm merak etme beni.
(16.25)

505
Peki. Sen çalışmana devam et.
(16.26)

Karol telefonunu kapattı ve kenara attı. Üstündeki elbiseleri çıkarıp odadaki banyoya ilerledi. Uzun bir duş alacaktı büyük jakuzide. Ruggero'ya yalan söylüyordu. Onunla iletişimi kesmek için yavaş yavaş adımları atmaya başlamıştı. Birkaç saat suda kalıp iyice temizlendi ve keyif yaptı. Bornozunu giyip odaya geçti dolaptan bir şarap çıkarıp bardağa doldurdu. Yavaş yavaş yudumladı şarabı camından manzaraya bakarken.

"Çok mutluyum babacım. İntikamımız alınacak. Her şey planladığım gibi. Şimdi gidip bakalım küçük oyuncumuz nerelerde."

Bornozunu çıkarmadan odadan çıktı. Kartını da bilerek içeride bırakmıştı. Asansöre binip bir alt kata indi ve merdivenlere doğru koridorda yürüdü. Merdivenlerden inecekken yukarı çıkan Agustin'i gördü.

"Ah sen."

Agustin başını kaldırıp sesin geldiği yöne baktı. Bu Karol'du.

"Efendim sizin ne işiniz var burada?"

"Şey bir sesler duydum sandım bakayım derken kapı kapandı dışarıda kaldım böyle. Kart için birini arıyordum. Bana getirebilir misin?"

"Hemen efendim. Siz odanızın önünde bekleseniz iyi olur."

"Çabuk ol lütfen. Üşüyorum."

Agustin üstündeki ceketi çıkarıp Karol'a uzattı giymesi için. Merdivenlerden inip kart bulmaya gitti. Karol üstündeki bornozu çıkarıp ceketi giydi ve düğmelerini kapattı. Hızlıca asansöre bindi ve odasının önüne çıktı. Birkaç dakika sonra asansör açıldı ve Agustin görüldü. Kartı Karol'a uzattı ama Karol almadı.

"Şey ellerim ıslak hala sen açabilir misin?"

Agustin kafasını sallayıp kapının önüne geçti kartı okuttu ve kapı açıldı. Arkasını döndüğünde Karol ile çok yakındı yüzleri. Bu sırada asansör açıldı ve içeriden Ruggero indi. Agustin Ruggero'yu görünce toparlandı.

"Efendim hoşgeldiniz."

Karol hemen arkasına dönüp Ruggero'ya sarıldı.

"Ah sevgilim. Kapıda kaldım resmen. Çok üşüyorum."

"Güzelim hadi hemen içeri gir geliyorum. Daha fazla üşüme!"

Karol sinsice gülüp odaya geçti. Ruggero ile Agustin başbaşa kalınca Ruggero Agustin'e yaklaştı.

"Sağol koçum ama bu kadar yardıma gerek yoktu."

Omzuna iki kere vurup odaya girdi ve kapıyı kapattı. Karol yatağın üstünde oturuyordu.

"Güzelim saçların hala ıslak hadi önce kurulayalım."

Karol kafasını salladı ve kurutma makinesini çıkardı ve Ruggero'ya uzattı. Her şeye rağmen en sevdiği şey saçlarını onun kurutmasıydı.

'Her şey çok güzel olacak Karol. Bekle ve gör.'

Diye geçirdi içinden Karol hırsla.

♧♧♧

Bölümler biraz kısa ama texting olduğu için bu kadar tutuyorum zaten finale az kaldı hızlı hızlı paylaşıp bitireceğim bu hikayeyi de biliyorsunuz bu yazdığım son Ruggarol hikayesi. Artık daha farklı kitaplarla ilerleyeceğim. Kitaplarımı okuduğunuz ve destek olduğunuz için teşekkür ederim. 💙💙

Somos Cómplices Los Dos /YarıTexting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin