alchemilla / Part 17

45 8 4
                                    

San kaçmayacaktı, sadece Bay Jung'un ona bir kez daha seslenmesini bekliyordu.

"Sana diyorum Choi San,cevap versene!"

Evet,artık herkes onlara bakıyordu. San şapkasındaki karları temizleyerek Bay Jung'a dönmüştü.

"Sizi gördüğüme sevindim Bay Jung!"

Sevinmemişti,San şuan sadece ortamı sakinleştirme çabasındaydı.

"Sen hâlâ ne hakla yüzüme bakabiliyorsun âdi herif!"

"Ben bir suç işlemedim efendim."

"Seni... Seni alçak!"

Bay Jung bir anda San'ın üstüne atlamıştı, açıkçası San'ın beklediği bir hamle değildi bu.

Bay Jung şuan San'ı yerde ölesiye dövüyordu. Çevredeki vatandaşlar ise onları ayırma çabasındaydı. Yerdeki kar bir anda kızıl renge boyanmıştı.

Sonunda oradaki insanlar onları ayırmayı başarınca,bir grup San'ı yerden kaldırmış diğer grup ise Bay Jung'u San'ın üstüne tekrar atlamaması için zor tutuyorlardı.

San burnundaki kanı donmuş elleri ile silerken bir yandan da Bay Jung San'a karşı küfürler yağdırıyordu.

"Seni bir daha görmeyeyim buralarda!"

San'ı yerden kaldıran grup onu çarşı dışına, Bay Jungdan uzak bir yere götürmüştü. San ise onlara teşekkür edip çarşıdan hızlıca uzaklaşmıştı.

...

"Kim o?"

"Choi San."

"Parola?"

"Çiçekçi dükkânı."

Wooyoung kapıyı yüzü güler bir şekilde açmıştı ancak San'ı o hâlde görünce yüzündeki tebessümün yerini endişe almıştı.

"Bu hâlin ne?!"

"Baban..."

Wooyoung San'ı bir hışımla içerideki koltuğa oturtup üst kata koşmuştu direkt.

...

Şuan ikisi de sessizdi,odada duyulan tek ses Wooyoung'un hıçkırıklarıydı. Wooyoung bir yandan San'ın yaralarını temizliyor diğer yandan ise San'ın bu hâle gelmesine sebep olan kişinin kendi öz babası olmasına kızıyordu. Ama hem de San'ı bu hâlde görmek onun canını fazlasıyla yaktığı için ağlıyordu.

San ise sadece Wooyoung'un ağlayışını izliyordu,canı acısa bile belli etmiyordu çünkü bu Wooyoung'u daha da çok üzecekti. Wooyoung'un gözünden düşen her bir gözyaşı onun kalbinde bir yara daha açıyordu.

"Ağlama lütfen..."

Wooyoung onu dinlememişti,dinleyememişti. Gözlerindeki yaşlar durmuyordu,durdurabilse en başından yapardı bunu.

"Wooyoung,ben iyiyim."

"Neden yapıyorlar bunu? Neden hayatımızı gizli yaşamak zorunda bırakıyorlar? Neden aşkın cezası ölüm oluyor?"

Wooyoung'un ağlaması şiddetlenmişti. Wooyoung San'ın yaralarını temizlemeyi bırakıp kafasını San'ın omzuna gömmüştü,ağlamaya devam ediyordu. San ise sadece Wooyoung'un titreyen sırtını sıvazlıyordu.

Çiçek Dükkânı | WooSanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin