Yazar anlatımından;
San "Wooyoung,wooyoung. Kalk yağmur başlayacak birazdan" diyerek dürtüyordu Wooyoung'u.
"Hm,noluyor? Yağmur mu yağacak?" diyerek ayaklanmıştı Wooyoung.
Onlar böyle konuşadursun, yağmur bastırmaya başlamıştı.
"Bastırıyor!"
"Ne yapacağız?"
"Ceketlerimizi çıkaralım kafamıza şemsiye gibi örtelim?"
"Olabilir."
Bu iki genç ceketlerini çıkarmış kafalarına örterken bir yandan da birbirlerine yakın durmaya çalışıyorlardı çünkü ceketleri ikisine de anca yetebiliyordu.
Hem bu hallerine gülerken bir yandan da kasabaya koşuyorlardı. Anlaşılan ikisinin de ıslanmaya niyeti yoktu.
Bir süre koştuktan sonra en sonunda kasabaya varmışlardı ama ikisi de sırılsıklam olmuştu bir şekilde.
Wooyoung yol boyunca bu hallerine gülmüştü San da onun gülüşüne gülüyordu.
Gülmek bulaşıcıdır dedikleri bu olmalı.
İkisi de evlerini ayıran sokağa gelmişti.
"Bu noktada ayrılmalıyız sanırım."
Wooyoung hâlâ gülüyordu, fazla komik gelmişti olanlar ona.
"Galiba."
"Tamam,başka bir gün bunu tekrarlayalım ama bu sefer ıslanmadan."
"Evet daha iyi."
Wooyoung tatlı bir tebessüm ile el sallayarak gitmişti evine,San da ona karşılık verdikten sonra kendi evine girmişti.
...
"Anne,ben geldim!""Neredeydi-Bu üstünün hâli ne?"
Bayan Jung oğlunun üstünü ıslak görünce şaşırmıştı çünkü yağmur yağdığından haberi yoktu.
"Çabuk üstünü çıkar yeni kıyafetlerini giyin!"
"Tamam tamam."
...
San evin kapısını sessizce kapatmaya çalışırken arkasını döndüğünde karşısında annesini görmüştü.
"Nerdeydin?"
San annesinin bu hallerine alışıktı, Bayan Choi'nin yüzü ifadesiz olsa bile anlardı duygularını.
"Babam izin vermişti,dışardaydım."
"Yağmur seni bu kadar ıslatana kadar ne yaptın?"
"Arkadaşımla beraberdim."
"Arkadaşın kim?"
"Şu yeni açılan çiçekçi dükkânında çalışan çocuk."
Bayan Choi oğlunu baştan aşağı süzdükten sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Islak durma değiştir kıyafetlerini."
"Tamam."
...
‘Nasıl bu kadar güzel gülüyor?’
Diye düşündü San yatağında uzanırken. Son birkaç gündür Wooyoung'u düşünüyordu ama bunu neredeyse her gününün onla geçmesine bağlıyordu.Yakın hissediyordu ona karşı.
Bu diğer arkadaşları ile yaşadığı bir yakınlık mıydı yoksa farklı bir yakınlık mıydı?
Nasıl birbirlerini fark etmemişlerdi bunca yıl?
Aslında birbirlerine birkaç adım uzaklıktalardı ama hiç karşı karşıya gelmemişlerdi.
Ya da gelmişlerdi ama büyüdükçe farklı biri olmuşlardı,kim bilebilir?
(Yazar Notu: Tabiki daha önceden bir geçmişleri yok San'ın düşüncesi sadece bunlar.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçek Dükkânı | WooSan
FanfictionAngst, istediğiniz zaman dilimini düşünebilirsiniz ancak ben daha 50'ler zamanlarına yakın tutmaya çalıştım.