jasmine / Part 11

51 6 0
                                    

San'ın anlatımından;

İşlerimiz bitmişti ve artık serbesttim. Kasabanın ortasına koskoca bir çam ağacı dikilmiş ve üzerinde küçük kağıtlar vardı. Bizim kasaba halkının eğlencesi işte,yılbaşında meydana koyulan çam ağacının üzerine "isimsiz" notlar bırakılır ve ulaşılması istenilen kişiye küçük yazılar yazılır. Tabi kimin kime yazdığı anlaşılmaz o ayrı konu ama elbet insanların arasında sadece kendilerinin anlayabileceği şeyler olur bunlar bu küçük notlara yazılırsa alıcı olan kişi kimin yazdığını anlayabilir.

Hm,peki ben Wooyoung'a yazsam? Anlayabilir bence.

Ceketimin üst cebinde olan küçük kalemi çıkardım, normalde dükkândaki veresiye defteri için kullanırdım bunu ama yanımda unutmuşum.

Yandaki kutuda bir sürü küçük kağıt vardı,onlardan birini elime alıp yazmaya başladım.

"İlk görüştüğümüz günden bu yana,bizim kaderlerimizi birleştiren o çiçeklerden bu çam ağacına ve son olarak o yağmurlu günden beni sevdiğini söylediğin güne...Yaşattığın her an için sana binlerce kez teşekkürler sevgilim."

Bitirdikten sonra kağıdı delmek için yandaki iğne topundan aldığım iğne ile kağıtta fazla küçük olmayan bir delik açmıştım. Daha sonra çam ağacının üstünde asılı kurdelelerden biri ile kağıdı bağlayıp oradan ayrılmıştım.

...

Wooyoung'un anlatımından;

Yeosang ile kol kola meydandaki ağaca doğru yürüyorduk. San'ı merak etmiştim çünkü ortalarda yoktu.

"San nerede?"

"Bilmi- Çam ağacının ordaki o değil mi?"

"Evet de,ne yapıyor o?"

"Hatırlıyor musun yazı olayını?"

"Evet?"

"Yani?"

"Not mu yazıyor?"

"Görünüşe göre evet."

"Kime yazıyor acaba?"

"Sana yazıyordur kime yazıcak."

"Ailesine yazıyor belki nerden biliyorsun?"

"Safsın."

"Sus ya!"

"Bak bak gidiyor bakalım hadi ne yazmış kime yazmış!"

"Tamam,koş!"

İkili kol kola olabildiğince hızlı koşuyordu,tabi ayaklarındaki botlar onlara ne kadar izin verirse. Bir yandan da düşmemeye çalışıyorlardı.

"Şuraya mı astı?"

"Yok yok buraya çünkü buralara asıp gitti."

Wooyoung onun el yazısına benzeyen bir yazı bulmuştu. Hemen kurdeleden çıkarmadan okumuştu satırları.

"Bu muymuş?"

"..."

"Cevap versene ya!"

"Evet."

"Gözün mü doldu senin?"

"Hayır kar girdi sus."

Yeosang gözü dolan arkadaşına sarılmıştı.

"Ne yazmış okuyayım."

"Okudun mu?"

"Bende ağlayacağım galiba."

"Ona sahip olduğum için çok şanslıyım."

"Evet,çok şanslısın."

"Neyse,San bizi burda görmeden gidelim."

"Evet bence de."

"Kartopu savaşı yapacağız diye sözleşmiştik en son,geç kalmayalım."

"Tamam."

Çiçek Dükkânı | WooSanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin