Kedi -MinSung-

Kedi - 4

''Minho nerede?''

''Bilmem ki. Az önce şurada kestirirken gördüğüme yemin edebilirim''

Uzun dans pratiğinden sonra herkes abur cubur ve su almaya gittiğinde Minho salonda kalmıştı.

Minho açısından her şey yolundaydı. Kulaklarını bir şapkayla kapatmıştı ve kuyruğunu da acımasına rağmen bir şekilde kontrol altına almıştı.

Taa ki şekerlemesine kadar.

Zavallı Minho etrafındaki dünyanın büyüdüğünü fark edene kadar. 

Zavallı Minho 7 mankafanın ona ellerini uzatıp ona doğru eğildiğini görene kadar.

''Awwww şuna bakın bir kedi!'' Jisung onu görüp yakalayan ilk kişi oldu.

''Bir kedi buraya nasıl girdi ki?''

''Minho nerede? Bunu kesinlikle görmeli!''

''Aynen! Bu kedi bana onu hatırlattı!'' dedi Jisung kedinin kulaklarını okşarken.

Minho panik içindeydi. Buradan hemen çıkıp yeniden insan olmanın bir yolunu bulmalıydı. Ama şu anda Jisung'un parmaklarının ona yaptığı masaja fazla odaklıydı. Diğerleri tatlılığına erirken o da mutluluktan havalardaydı.

''Dişi mi erkek mi?''

''Bir... erkek! Awww şeysi ne kadar da minik!'' dedi Seungmin onu sevmeye uzanarak.

Minho ona hırladı, açıkça gıcık olmuştu. Jisung ona güldü ve sakinleştirmeye çalıştı.

''Çok tatlı gerçekten. Ama ya hastalığı falan varsa?'' diye sordu Jeongin.

Minho ona karşı gelerek miyavlayıp başını iki yana salladıktan sonra ne yaptığını fark edip dikkatini yeniden Jisung'un onu sevmesine verdi.

Herkes ona bakıyordu.

''...? Peki... Ben gidip menajerle konuşurum'' dedi Chan.

''Adını ne koyalım?'' diye sordu Changbin.

''Minho'yu beklesek daha iyi olmaz mı? Harbiden o nerede?'' diye sordu Hyunjin.

Minho bunu duyunca transından çıktı, Jisung'un ellerinden kurtularak aşağı atladı ve odadan kaçtı.

Oradan ayrıldığında diğerlerini üzgün ve kafaları karışık bıraktı.

''Bence adını Lino koyalım'' dedi Jisung hala gülümserken.