Kedi -MinSung-

Bölüm 27

''Yaşamım boyunca bir idol oldum, huysuz bir kediye âşık oldum, kedi bir hybrid ile birlikte oldum, bir hayaletle konuştum, söz konusu kedi hybrid kişisi yüzünden o hayaletle muhabbet ettim. Ayrıca aynı kedi hybrid kişiyle bir şarkı da yaptım. Harika. Şimdi bunlardan bahsedince her şeyin mümkün olduğunu düşünürsünüz. Ama mümkün olmayan tek bir şey var...

O da bu siktiğimin evini boş tutmak'' diye söylendi Jisung bugün 45. kez.

''Bunu bir şekilde yapmıştık daha önce... nasıl yapmıştık?''

''Bizim çıkıp çıkmadığımızı öğrenmek için casusluk yapmak istemişlerdi ama artık biliyorlar'' ikisi de Minho'nun yatağına uzanmış hayatlarını sorguluyordu.

''Bir fikrim var ama hoşuna gitmeyebilir''

''Neymiş?''

''Sadece sevişmek istediğimizi söyleyeceğiz ve çıkıp gidecekler''

Minho Jisung'un omzuna vurdu ''Bu bahaneyi kullanıp duramayız!''

''Neden ki? Her zaman işe yarıyor''

''Hiç utanman yok mu?''

''Dedi her boşluğumuzda popolarımıza vuran adam. Grupta en utanmaz kişi sensin hyung''

Minho buna karşılık verecekti ama sonuç olarak onayladığı için omzu silkti.

''...Peki şimdi annemi çağırmak için evi nasıl boşaltacağız?''

''Bir fikrim var'' Jisung ayaklanarak odadan çıktı ve diğerlerinin oturmakta olduğu salona gitti, hepsi de farklı şeylerle ilgileniyordu.

''Çocuklar! Minho hyung şu anda uyuyor ve onun için bir şeyler planlamaya çalışıyorum. İlişkimiz hakkında bir şey. O yüzden bir süreliğine çıksanız olur mu?'' diye fısıldadı üyelere.

Diğerleri birbirilerine şüpheli bakışlar attı.

''Peki tamam. Ama yine banyomda sevişecek olursanız bu Lee Minho ve Han Jisung'un sonu olur'' dedi Chan. Ayaklandı ve eşyalarını alıp çıkmaya hazırlandı, diğerleri de onu takip ederek evden çıktılar.

Jisung gözlerini kırpıştırdı.

''Bu tahminimden kolay oldu...''

''Nasıl yani? Onları çıkarmayı nasıl başardın?'' diye sordu Minho da odaya gelerek.

''Yetenek'' Jisung kaşlarını oynattı.

Birbirilerine biraz baktıktan sonra banyoya koşup arkalarından kapıyı kapattılar.

''Anne!''

''Bayan Lee!''

''Anneeeee!''

''Bayan Lee!''

''NE VAR?!''

''Merhaba bayan Lee!''

''Ah, merhaba tatlım!''

''Anne... bitti''

''...''

''Evet...''

Durumu sindirmeye başladılar.

Minho'nun annesinin gözünden bir damla yaş gelirken kollarını açtı, dansçı da memnuniyetle ona koşup annesine sıkıca sarıldı.

(Hayaletimiz buhardan değil, ona dokunabiliyoruz, lütfen bu güzel anı bozmayalım-)

Anne oğul birbirilerine sıkı sıkı sarılarak fısıldaşmaya başladı.

''Seni kaybetmek istemiyorum...''

''Lütfen gitme...''

Jisung geri çekilerek yere oturdu, burada olmaması gerektiğini hissediyordu.

''J-Jisung... şarkıyı oynat'' dedi Minho hıçkırıklar arasında. Jisung ona söylenileni yaptı ve şarkıyı telefonundan oynatmaya başladı.

Ve bu Minho'nun kırılma noktası oldu.

Şarkının ilk sözü.

''Eomma.''

İkisi de yere yığılırken hala sarılıyorlardı.

Birkaç 'Seni seviyorum' duyulurken bu sahneye Jisung'un gözleri dolmuştu.

''Ben- ben sadece-'' Minho konuşmaya çalıştı ama ağlayan annesi onu susturdu ve daha sıkı sarıldı.

''Şarkı b-bittiğinde yok olacağım o yüzden benim k-konuşmama izin ver. Sen benim başıma gelen en iyi şeysin Minho, ve hayallerini gerçekleştirmen için sana zamanında fazla destek olamadığım için çok özür dilerim. A-ama ben sana yardımcı olamasam bile s-sen bunu başardın, seni inatçı! Hayallerini gerçekleştirdin ve seninle gurur duyuyorum! A-ayrıca sana yoldaş olacak ve seni mutlu edecek harika 7 kişi daha buldun ve ben... Ben sadece mutlu olmanı istiyorum. O yüzden lütfen ben gidince üzülme. Kendine dikkat et Minho. Buraya ilk geldiğimde seni zayıf ve çelimsiz görünce çok üzülmüştüm. Ve Jisung, her şey için teşekkürler. Lütfen Minho'ya iyi baktığından emin ol'' bayan Lee yaşlı gözlerle Jisung'a baktı.

''A-anne... L-lütfen... Seni seviyorum... Her şey için teşekkür ederim...'' dedi Minho hıçkırarak.

''Ben de seni seviyorum, oğlum'' bununla birlikte şarkı bitti ve bayan Lee kayboldu.

Minho elleriyle yüzünü kapattı ve olduğu yerde daha sesli ağlamaya başladı.

Jisung ona doğru gitti ve büyüğüne sarılarak güzel sözler fısıldamaya başladı.

------

Bu sırada Chan kameradan iki sapık üyesinin banyoya koştuğunu görünce sinirinden çılgına dönmüştü, diğer üyeler ise liderlerinin bahtına kahkahalar atıyordu.