Kedi -MinSung-

Kedi - 10

''Minho nerede?''

''Sanırım oturma odasındaki koltukta kestiriyordu'' Hyunjin kafasını öğle yemeğinden kaldırmadan konuşmuştu, fazladan dans seanslarından sonra çok yorgun ve açtı.

''Harika! Ona bir şey sormam lazım da. Teşekkürler Jinnie!'' dedi Jisung ona kocaman gülümseyip mutfaktan çıkarken.

Oturma odasına girdiğinde koltuktaki örtünün içinde bir yumru gördü. Koltuğa yaklaştığında yumrunun bir insan vücudundan küçük olduğunu fark etti.

Örtüyü kaldırdığında ufak bir kutu falan bulmayı beklemişti, ama beklenmedik bir şey bulmuştu. Uyuyan kedicik Lino.

Jisung'un gözleri büyürken sevincinden çığlık atacaktı ama kendini hemen frenledi, aklına geçenlerde aldığı pembe tasma geldi.

Sessizce odasına koşup sakladığı çantayı aldı. Çanta saklıydı çünkü Minho onu çalmaya çalışıyordu.

Bekle- Minho neden onu çalmaya çalışıyordu ki?

Lino'yu etrafta istemiyor muydu? Yoksa tasmayı ona kendi mi takmak istemişti?

Her neyse, Jisung bütün düşüncelerini bir kenara atıp oturma odasına döndü, şansına Lino hala uyuyordu.

Yanına eğildi ve yastıkta olan küçük kafasını hafifçe kaldırdı, uyanmadığından emin olarak tasmayı yavaşça boynuna geçirdi. Tam gelmişti.

Bundan sonra Jisung koltuğa uzandı ve kediye sarıldı.

Kısa süre sonra Chan odaya girdi ve karşı karşıya kaldığı bu tatlı ötesi sahneye resmen çığırdı, böylelikle Minho'yu da Jisung'u da uyandırmıştı.

'Beni hangi sikik uyandırdı?' diye düşündü Minho, hemen sonrasında ise Jisung'un koltukta ona sarıldığını gördü.

Bu ani görüntüye kafası karışmışken şekerlemesinin ortasında Lino'ya dönüştüğünü anladı. Kendi kendine isyan miyavlamaları atarken gencin onu kucağına aldığını hissetti.

''Tasmayı takmışsın!'' diye haykırdı Chan.

'Hayır, hayır olamaz HAYIR!'

''Evet! Çok tatlı görünüyor değil mi?'' dedi Jisung sırıtırken kedinin kulaklarını severek. Minho ise bu harekete kendini koyvermişti, ama her an insana dönüşebileceği aklına gelince transından çıktı.

Jisung'un elini hafifçe tırmaladıktan sonra tutuşundan kurtuldu ve banyoya doğru koşmaya başladı, şansına kapısı açıktı. Patileriyle onu iterek kapıyı kapattı.

Sonrasında da orada öylece oturdu.

Uzun uzun planlar yaptıktan sonra planın tam ortasında insana dönüşme işinden çok yorulmuştu.

Tam da böyle düşünürken yeniden büyüdüğünü hissetti. Ama bir anda paniklemeye başladı, boynundaki tasma insana dönüştüğü zaman küçük gelip onu boğabilirdi.

Elleri hemen boynuna gitti, ama boğulmadığını fark etti.

Aynaya baktığında lanet olası pembe tasmanın boynuna tam oturduğunu gördü.

Minho derin bir iç çekerken gözlerini kapattı.

Tasmayı çıkarıp ona iğrenmiş bir ifadeyle bakarken diğer üyelerin ortalıkta Lino'yu aradığını duydu.

Banyo kapısına tıklanmıştı.

''Efendim?'' dedi.

''Lino'yu gördün mü? Elimi tırmalayıp kaçıverdi!'' dedi Jisung.

''Hayır!... Ben duştaydım!'' diye cevap verdi Minho.

''Kahretsin! Balkondan aşağı atlamış olmalı!'' 

''Sorun değil, geri dönecektir'' Minho Felix'in Jisung'u avuttuğunu duydu ve göz devirdi.