Kedi -MinSung-

Kedi - 5

''Minho nerede?''

''Banyodadır herhalde''

''Onu aramalıyız''

----

Minho durdu, neredeyse duvara çarpıyordu.

'Telefonumu unuttum'

''Tamam, ben gidip banyoya bakayım, siz de kafelere ve aşağılara falan bakın. Dikkatsiz adam telefonunu dans odasında bırakmış'' 

Jisung'un salondan çıkıp banyoya doğru gittiğini gördü. Bir kenara saklanarak diğer üyelerin de dağılmasını izledi.

Kapıyı açık bırakmışlardı.

İşte şansı!

Salona girdiğinde içeride başka kimse yoktu. Telefonunu sandalyelerden birinin üstünde gördü.

Zıplamayı denedi ama işe yaramadı.

Bir daha denedi, patilerini gerebildiği kadar gerdi, kendini yukarı çekmeye çalıştı ama olmuyordu.

Minho sandalyeye hırlarken hayatındaki bütün sorunlar için onu suçladı.

Az ileride bir yastık görünce ona koştu ve sandalyenin altına doğru çekti.

Yeniden denedi ama yine başarısız oldu.

Daha fazla yastık sürükledi ve onları bir şekilde üst üste dizdi.

Sonunda sandalyenin üstüne çıkmıştı, telefonunu ağzına alınca zafer duygusuyla miyavladı ve yeniden aşağı atladı.

Yaklaşan ayak sesleri duydu.

Panikledi, telefonunu düşürmeden saklanacak bir yer aradı ama....

''Hyung? Telefonun neden ağzında?'' diye sordu Jisung az önce Minho'nu üstüne çıktığı sandalyeden cüzdanını alarak.

Panik olmuş adam cevap vermek için ağzını açtı ama bunu yapar yapmaz telefonu yere düştü ''Şey...''

Minho çömelmiş pozisyonundan kalktığında şapkası hala başında olduğu için Tanrı'ya şükretti.

''Hyungunu nasıl sorgularsın?'' diye cevap verdi gıcıkça.

Jisung yenilmiş şekilde ellerini havaya kaldırdı ''Sadece soruyordum!''

Minho ona sahte bir bakış attı ve öksürdü.

''Her neyse sen yokken bir kedi bulduk- bir saniye evet sen neredeydin?''

''Biraz... Temiz hava almaya çıkmıştım''

Jisung aynada başındaki şapkayı düzeltirken bir kaşını kaldırdı.

''Peki o zaman... Kediyi bir görmeliydin ama! Adını Lino koydum-''

Minho kendi tükürüğünde boğulup öksürmeye başlarken Jisung ona koşup birkaç kez sırtına vurdu.

''L-Lino mu?? N-neden sahne adımın kısaltması?!''

''Çünkü bana seni çok hatırlattı! Umarım yarın tekrar gelir! Neyse artık gidelim, diğerleri de seni arıyor hala''