''Minho nerede?''
''Hala stüdyosunda'' dedi Jisung iç geçirip televizyondaki kanalları zaplarken.
Saat bunun için fazla geç olduğu için Chan'ın gözü seğirdi. Jisung'un yanındaki koltukta yatan Changbin'e ölümcül bir bakış atarken ''Bir şeyler yap'' dedi.
Changbin hemen ayaklanırken Chan oturma odasından ayrıldı.
''Şey... Ji, neden gidip Minho'ya bir bakmıyorsun?'' dedi kalkmaya üşenerek.
''Nasılsa geri gelir'' dedi Jisung büyüğünün yüzüne bile bakmadan.
Changbin bir kaşını kaldırdı. Zekice bir şeyler düşünmeliydi.
''Peki ama.. Ya Lino da oradaysa? Geçen sefer onu orada bulmuştun ve Minho garip davranıyordu-''
''Lino mu?!'' Jisung hemen ayaklandı ve ceketini alarak kapıdan fırlayıp gitti.
''Lino'' diye güldü Changbin kapının kapanma sesini duyunca. Kendi kendine memnun bir iç çekti ve telefonuyla oynamaya devam etti.
-----
'Şunu şuraya eklersem kulağa güzel gelecektir' diye düşündü Minho patisiyle klavyesinden yeniden oynat düğmesine basarken.
Eserini dinlerken içten içe mutlu bir iç çekti, işe yaramıştı.
'Tam bir dahiyim'
''Minho hyung? Stüdyo kapın neden açık?''
'Tamam o kadar da dahi değilmişim. Hassiktir' Minho saklanacak bir yer ararken koltuğun arkasına karar verdi ve hemen oraya sıkıştı. Buraya attığı şekerleme çöplerini görünce yüzünü buruşturdu.
Tembel olduğu için kapıyı açık bırakmıştı, çünkü ne zaman buradan çıkması gerekse bir sandalyenin üstüne yastıkları üst üste dizmekle uğraşmak zorundaydı.
Tanıdık biri stüdyoya girdiğinde etrafa kafası karışmış şekilde bakıyordu.
Minho'nun bilgisayarını açık görünce ona doğru yürüdü. Jisung'un yüzü kafası karışıktan meraklı ve ilgiliye dönünce Minho kendi kendine sövmeye başladı.
Jisung bilgisayara yeteri kadar yaklaşınca Minho'nun yaptığı müziği dinlemek için oynata basmak üzereydi.
Kimse projesinden haberdar olmadığı için Minho panikledi.
Bununla birlikte ağzından duyulan en hafif mıyıklamayı kaçırdı.
Jisung durdu.
Koltuğa doğru yürümeye başladığında Minho yaptığı hatayı fark ederek olduğu yere iyice sokulmaya çalıştı.
Koltuğun altına girmeyi başardı ve aksi taraftan kapıya ulaşmayı denedi, ama Jisung bunu yemeyecekti. Çünkü kedinin kuyruğu apaçık ortadaydı.
''Seni görebildiğimi biliyorsun değil mi?'' diyerek kıkırdadı. Minho derince bir iç çektikten sonra koltuğun altından sürünerek çıktı.
Onu almak için eğilirken Jisung'un bakışları yumuşamıştı. Koltuğa oturup kediyi kucağına aldı.
Minho panik içinde ellerinden kaçmaya çalıştı ama gencin tutuşu daha da güçlendi.
Böylelikle pes edip kendini Jisung'un parmaklarına bırakmaya karar verdi.
Jisung'un kullanmadığı ele baktığında daha önceden tırmaladığı yerdeki yarayı gördü ve kendini suçlu hissetti.
Gururunu bir kenara attı ve başını yaraya sürterek af diledi.
Jisung bu harekete gülümserken mutlulukla kedinin başını okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi -MinSung-
Fanfiction-Tamamlandı- Jisung Minho'nun git gide kedilere benzediğini düşünüyordu. UkeMin 🔥⚠🛐 SemeSung 🛐⚠🔥 ⚠Bu kitap +18 bir sahne içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 ukeminho #1 semejisung #1 leeknow