Kedi - 7

1.5K 215 65
                                    

''Minho nerede?''

''Banyoda''

''Ama Lino'nun ne kadar tatlı olduğunu görmesi gerek!'' dedi Seungmin onu sevmeye uzanarak, Minho ise ona hırladı.

'Bana Lino demeyi kes be!'

Minho şu an en genç olan Jeongin tarafından tutuluyordu. Tutuşundan kurtulmaya çalıştı ama bu devrin çocuklarını neyle besliyorlarsa artık... genç fazla güçlüydü sanki.

Kısacası, Minho kötü bir durumdaydı. Hemen buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı, yoksa insana dönüştüğünde sözde tuvalette geçirdiği süreden dolayı onu 'ağır kabızlık' sorunundan hastaneye sürükleyeceklerdi.

Buna rağmen Minho önünde sallanıp duran ipi görünce ne durumda olduğunu unutuverdi.

'Amaaaan'

Jeongin'in tutuşunun zayıfladığını hissedince hemen ipi tutmaya fırlamıştı ama ip yok olmuştu. 

Onu geri çeken kişiye hırlamak istedi ama ip yeniden belirince dikkati yine dağıldı.

''Neredeyse. Tuttum''

Minho bu kez ipi yakalamıştı, zafer edasıyla miyavladı. Ama hemen sonrasında ipi yine çektiler.

Kedicik hayal kırıklığıyla bir kez daha miyavladı ve yeniden ipin peşine düştü.

'Hassiktir! Bekle! Sikmişim ipi ya, banyoya dönmem gerek!'

''BU ÇOK TATLIYDI ÖLMEK İSTİYORUM!'' diye haykırdı Hyunjin.

''Jisung, ipi ver gitsin artık. Çok yorgun görünüyor'' dedi Chan. Jisung da homurdanarak oynatıp durduğu ipi elinden bıraktı. Minho hemen ona koştu ve bırakılan iple oynamaya başladı.

''Bu arada Changbin, sen de gidip Minho'nun tuvalette ölüp ölmediğine bakmaya gider misin?''

'HASSİKTİR BANYO!'

Changbin ayağa kalktı.

'Plan: balkona koş, sonra da... aşağı atla ve kaybol, bir şekilde stüdyoya gittiğini söyle?'

Changbin banyoya doğru gitti.

Minho uzun ipi ağzına alarak balkona koştu.

Şansı yaver değildi ki, bir apartmanda yaşıyorlardı.

Minho aşağı komşularının balkonu ve kendilerininki arasındaki mesafeyi hesaplarken bir kedi olarak hayatta kalma şansının ne kadar olabileceğini de düşünüyordu.

Hesaplamalarının tam ortasındaydı ki büyüdüğünü ve çevresinin normal boyutlara döndüğünü hissetti.

Ellerini yüzüne attığında normal insan yüzüne kavuştuğunu anladı.

Rahatlamış bir iç çekerken gülüyordu ki, ipin hala ağzında olduğunu fark edince somurtarak onu tükürdü.

''Hyung? Burada ne yapıyorsun?''

Minho başını o kadar hızlı çevirmişti ki sanki boynu kırılmıştı, Felix karşısında dikiliyordu ''B-ben mi? Ah, şey, anlarsın ya. Oda beni bastı da biraz, o yüzden temiz hava almaya çıktım?''

Minho kendi kendine kızıyordu 'Aynen geri zekalı, başka bahane bulamadın mı?'.

''Hyung? Sen az önce kekeledin mi?''

''H-hayır?''

Felix bir kaşını kaldırdı.

Ona yaklaşarak bir elini omzuna attı.

''Hyung, sen iyi misin?'' diye sordu, sesinde bariz endişe vardı.

''Evet, evet iyiyim Felix'' dedi Minho daha inandırıcı olsun diye ona sırıtarak.

Felix rahatlamışçasına geri çekildi ''Hadi o zaman hyung! Lino geri geldi, onu görmelisin!''

Büyüğünü yeniden oturma odasına götürdüğünde bütün üyelerin bir şeyler aradığını gördü.

''Ne arıyorsunuz çocuklar?'' diye sordu.

''Lino'yu! Onu hiçbir yerde bulamıyoruz. Of ya, Minho hyung'un onu görmesini çok istiyordum!'' diyerek dudak büzdü Jisung.

Kedi -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin