"Hoseok?"
Ne yani? Şu anda en son beklediğim kişi bana yardım edip, Jungkook'lara mı haber vermişti?
"Jungkook Min'le biraz yalnız konuşabilir miyiz? Kısa sürecek."
Hoseok'un bu isteği üzerine Jungkook'un bakışları Hoseok'tan bana gelmişti. Birkaç saniye gözlerime bakıp kafa salladıktan sonra oturduğu yerden kalktı ve kapıya doğru ilerlemeye başladı. Kapıdan çıkmadan önce Hoseok ona bakmamasına rağmen son bir kez baktıktan sonra dışarı çıkıp ardından kapıyı kapattı. Kapının kapanma sesiyle beraber, zaten küçük olan odada Hoseok birkaç adımla hemen yanıma gelmişti ve az önce Jungkook'un kalktığı sandalyeye oturarak benimle göz bağdaşı kurdu.
"Min, öncelikle nereden başlayacağımı bilmiyorum ama.. tüm bu olan şeyler için özür dilerim. Biliyorum affedilmeyecek kadar kötü şeyler yaptım ve bunun bir geri dönüşü yok. Jungkook'a olan bağlılığını gördüğümde nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama sanırım kıskandım. Ailevi sorunlarımı biliyorsun babam her zaman duygularını kullanmadan her şeyi elde eden birisiydi ve ben ondan bu şekilde öğrendim. Yine de tüm suçların arkasına bunu bahane ederek saklanamam."
Bu birkaç saatlik süreçte Hoseok mu cehenneme gidip gelmişti yoksa ben şu anda rüya mı görüyordum? Birkaç gün önce hakkımdaki tüm bilgileri ortaya yayan insanla şu anda yaptığı her şeyden pişman olduğunu söyleyen Hoseok arasında dağlar kadar fark vardı ve ben onların aynı kişi olduğu düşüncesini aklıma bile getiremiyordum.
"Özrümü kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum ancak sana son kez iyiliğimin dokunmasını isteyerek Eun Hi'nin bu planını Namjoon hyung'a söyledim. Birkaç gün sonra Amerika'ya uçuşum var artık tamamen sadece okulla değil Kore'yle olan tüm bağlantımı keseceğim. Bu yüzden gitmeden önce sadece sana bir şeyin sözünü vereceğim ve bir şeyin de sözünü alacağım. Öncelikle Eun Hi bundan sonra sizi asla rahatsız etmeyecek bundan emin olabilirsin."
Amerika'ya gitmek ve Eun Hi'nin bizi rahatsız etmeyeceğinden emin olmak? Yoksa Hoseok Eun Hi'yi de mi Amerika'ya götürüyordu? Bu bizim için ne kadar güzel bir haber olsa da bu durumda en üzüleceğim kişi Hoseok olacaktı.
"Sözünü almak istediğim şey ise; Jungkook'a her zaman iyi bakman. Her ne kadar aramızda kötü şeyler geçse de Jungkook benim için gerçekten kardeşten öte birisi. Son zamanlar bu kardeşliği yıktığımın farkındayım ama yine de Jungkook benim için çok değerli. Beni anlamanı umuyorum."
Cümlesini bitirdiği an gözlerinin hafifçe dolmasıyla sözlerinde gayet ciddi olduğunun farkına vardım. Şu anda ne diyeceğimi bilmiyordum.. Seni affettim Hoseok hadi yaptığın her şeyi unutalım ve Amerika yolculuğun için iyi dileklerde bulunayım! Ne dememi istediğini bilmiyordum ancak sözlerimi iyi seçmezsem tüm bu dediklerinin oyun olmasıyla başıma iş açacağından korkuyordum. İyice dediklerini düşündüm ve en uygun kelimeleri bulmak için yediğim tüm dayakları unuttum.
"Yaptıkların gerçekten göz ardı edecek şeyler değildi, Hoseok. Sana baştan beri arkadaş gözüyle baktığımı biliyorsun hatta bana kıyasla Jungkook sana kardeşten daha öte bir gözle bakıyordu. Özrün için teşekkür ederim ve Eun Hi konusunda da çoğu işi başımıza açtığını kabul edip, temizlemen de iyi bir davranış. Ancak asıl özür dilenmesi gereken kişinin benim olmadığımı biliyorsun, değil mi? Jungkook tüm bu olan şeylerden sonra belli etmese de cidden yıkıldı aslında onu benden çok en iyi sen tanıyorsun. Bu yıkık sadece Jungkook'la da kalmadı.. Namjoon, Taehyung, Yoongi, Jin ve hatta Jimin de değil mi? Sadece benimle değil onlarla da konuşmalısın."
Dediklerimden sonra utanırmışcasına kafasını zemine indirdi ve bir süre orayı incelemeye devam etti. Söylediklerimde ufak bir sorun mu var diye düşünürken hafifçe kafasını sallamasıyla aniden gözlerini gözlerime dikmesi bir olmuştu. Bu ani davranış içimi ürpertse de gözlerindeki duygu dolu yansımayı görmüştüm.
"Aslında evet bu konuda haklısın. Söylediklerini düşününce onlarla konuşmam çok daha doğru olacak. Teşekkür ederim, Min. İlaçlarını düzgünce almayı unutma ve kendine iyi bak."
"Sen de Hoseok. Kendine güzel bir hayat kurmak için babanı örnek alma."
Hafifçe gülümsemesiyle ben de yaralarım el verdiği kadar gülümsemiştim. Odadan çıkmasıyla beraber kapı tam kapanmadan hemen önce Jimin odaya dalmıştı. Tanrım, şu anda Jimin'i dinlemek yerine birkaç kez dayak yemeye bile razı olabilirim.
"MIN, BU DA NE? EUN HI'Yİ BU SEFER KESİNLİKLE ÖLDÜRECEĞİM. ŞUNA BAK GÜZELİM BEBEĞİMİ NE HALE GETİRMİŞ.. NASIL BU OYUNA KANABİLİRSİN APTAL SANA DAHA KAÇ KERE DERSLERİ ASMAMAN VE GİRMEN GEREKTİĞİNİ SÖYLEYECEĞİM? BENİ DİNLEMEZSEN EĞER BUNDAN ÇOK DAHA FAZLASI BAŞINA GELECEK VE HER SEFERİNDE SENİ AZARLAMAKTAN BIKMA-"
"HEY, NEFES AL!!"
Nefes nefese kaldığını benim cümlesini kesmemle fark etmişti. Komidinin üstünde duran su şişesini aldım ve kapağını açarak ayıplarcasına Jimin'e doğru ittim. Suyun hepsini içmeyi bitirerek daha son damlasını bile yutmadan hemen konuşmaya devam etmişti.
"Ee, Hoseok seninle ne konuşmak istemiş?"
"Bunu benden duyduğunu sakın söyleme ama.. Hoseok seni seviyormuş."
_____________________________
Öncelikle, herkese merhaba! 🤍 Son bölümü yayınladığımdan beri epeyce uzun bir süre oldu. Aslında hikaye yazmayı tamamen bırakmışken gelen yorum ve mesajlarınıza karşı koyamadım bu yüzden de tekrardan bölüm yazmaya devam ettim. Yeni başlayanların aksine önceden hikayeyi kütüphanesine eklemiş daha sonra bölüm yayınlanınca "bu hangi kitaptı? konu neydi? en son ne yaşanmıştı?" diye düşünenleri anlayabiliyorum çünkü aynısını ben de yaşıyorum ve yazmadan hemen önce tekrardan kitabı okuyorum. 🥲
Bildiğiniz üzere kitap başta "texting" kitabıydı ancak amacından tamamen şaştı ve normal hikayeye döndü. Bu durum hem benim için hem de kitaba texting diye başlayan okurlar için bir sıkıntı haline geldi.. Kitabın gidişatına da bakılınca olaylar tamamen çözüldü ve artık gittikçe konusu saçmalamaya başlıyor.
Demek istediğim, birkaç bölüm sonrasında final için hazırlıklı olabilirsiniz. Ancak bunun için üzülmeyin! 🤍 Bu kitap yerine tamamen başka bir kitapla aktif bir şekilde döneceğim. Sizden sadece istediğim öneri sunmanız. Diğer başlayacağım kitap da aynı şekilde texting olacak ve kesinlikle amacından şaşmayacak. Kitabın ana karakterini de sizin belirlemenizi istiyorum hatta konusu hakkında da bana ufak bir öneride bulunabilirsiniz.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Önerilerinizi ister yorum ister mesaj olarak iletebilirsiniz. Her türlü açığım. Tekrardan teşekkür ederim. ❤️👩🏼❤️💋👨🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daylight / Jeon Jungkook
Fanfictionnochujk: Senin gibi özgüvensiz biri umrumda değil. mjjung: Yüzümü gösterdiğim gün peşimde koşacaksın, ama sana yüz vermeyeceğim Jeon Jungkook!