18.01.2018

66 4 7
                                    

Ahlat ve Hale son

"Ahlat sence kır düğünü mü kumsal düğünü mü? "

Gözlerimi yoldan kısa bir süreliğine ayırıp Hale'nin güzel yüzüne baktım.

"Kumsalda tanıştığımız düşünülürse bence kumsal ama yine de kır düğünü istersen karşı çıkmam. Seninle olan her yerde evlenebiliriz. "

Yanağımı sevip gülümsedi.

"Ne kadar tatlı bir adamsın sen! Yok dayanamıyorum. Öpeceğim. "

Emniyet kemerini çıkardığında ürpermiştim.

"Hale bebeğim şimdi sırası değil, biliyorsun kemerini çıkarmanı sevmiyorum. "

Beni dinlemedi bile. Kollarını boynuma sarıp beni öptü. Güzel kokusu bedenimi sarmalarken ona sarılmamak için kendimi zor tuttum.

Geri çekildiğinde yüzünde eşsiz bir gülümseme vardı.

"Şimdi nereye gidiyoruz peki? "

Gözlerimi yoldan ayırmadım.

"Sürpriz olsun. "

Mızmızlandı.

"Sürprizleri severim ama hemen açıklandıkları zaman severim Ahlat. Hadi söyle nereye gidiyoruz? "

Omuz silktim.

"Cevap vermiyorsun demek? "

Tekrar omuz silktim.

Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Dudaklarını büzüp kollarını göğsünde birleştirdi.

"Beni üzmek istediğini sanmıyorum. " diye mırıldandı.

Güldüğümde o da belli etmeden gülmeye çalıştı.

"Sürpriz işte. Bekle ve gör. "

Derin bir nefes aldı.

"Tamam seni çok seviyorum ama yine de gıcık bir adamsın. "

Gülümsedim.

"Az önce tatlı diyordun? "

Omuz silkti.

"O az önceydi. Fikrimi değiştirdim. Gıcıksın. "

"Ya? Öyle mi? "

Ona yandan bir bakış attım.

"Öyle. "

"Olmaz ama böyle ben sana sürprizi aramız iyiyken göstermek isterim. Küsken değil. " dedim.

Vitesin üzerinde olan elimi tuttu.

"Sana küsmem ben. " dedi elimi okşarken.

Gülümsedim.

"Gıcık olsam bile mi? "

Şansımı fazla zorladığımı biliyordum.

Ama Hale buna güldü.

"Gıcık olsan bile. Seni çok seviyorum bunu hiçbir zaman unutma Ahlat. Ne olursa olsun. Yanında olayım veya olmayayım. Seni sevdiğimi hiçbir zaman unutma. Seni sevmeye her zaman devam edeceğim. "

Konunun bir anda bu denli değişmesi ile içimi sıkıntı kaplamıştı.

"Ben de seni çok seviyorum. Ve sana söz veriyorum beni sevdiğini asla unutmayacağım. "

Tekrardan bana doğru hamle yapıp dudağımı öptü. Şaşkınca ona baktım. Fakat yine yola geri döndüm.

"Seni bugün öpmeye doyamıyorum Ahlat. Bugün bir farklı sanki her şey. Ama merak etme gerildiğini biliyorum. Takıyorum şimdi emniyet kemerimi. Uslu bir kız olup yol boyunca seni rahatsız etmeyeceğim. Ama arabadan iner inmez borçlarımı isterim. Öpme sırası sende. "

Kahkaha attım.

"Borcun olmasına gerek bile yok. Arabadan iner inmez öpeceğim. Anlaştık. "

O da güldü.

Bundan sonra olan olaylar çok hızlı gerçekleşti. Anidem gelen korna sesleri ve fren sesleri birbirine karıştı. Hale şok olmuş gibi bize doğru gelen kamyona bakıyordu.

"Tak kemerini çabuk! " diye bağırdım.

Sesim bile bana yabancıydı. Canavar sesi gibiydi.

Şoka girmişti Hale. Hiçbir şey duymuyordu.

"Yalvarırım tak kemerini. Direksiyonu kıracağım. Tak! "

Bir yandan önüme bakıp bir yandan da kemerine uzanmaya çalıştım. Kemeri yakalayıp hızla direksiyonu kırdım. Bir yandan onu korumaya çalışıp bir yandan da arabaya hakim olmaya çalışıyordum.

"Ahlat ben öleceğim. "

Dediği şey beni çıldırttı. Ona bakma isteği ile dolup taştım. Sadece bir saniye gözlerimi yoldan ayırdım. Sonra büyük bir gürültü zaman ve mekanı parçaladı. Sadece ikimiz kaldık.

Sürprizleri güzel sanardım. Meğer yanılmışım. Ben ne çok aptalmışım.

23.03.2019  (TEXTING)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin