31.12.2017

92 10 5
                                    

Derlermiş ki; "İnsan sevdiği birini kaybettiğinde
yüreğinde 40 mum yanarmış. her geçen gün bir
mum sönermiş. 40. gün ise tek bir mum kalırmış ve
o mumun ateşi sonsuza dek yanarmış..."

*Nerden bileceksiniz/Ahmet Kaya

Adımlarmı kalabalığa yönlendirdim. İçerisi tıklım tıklımdı. Burası canlı müzik veren bir kafeydi. Ahlat'ın burada olduğunu bir arkadaşından öğrenmiştim. Sosyal medya olmazsa ne yapardım bilmiyorum 

Tabiki kendimi durduramayıp soluğu yanında almıştım.

Etrafımı saran piyona sesi ile büyülenmiş gibi ilerlemeye devam ettim. Birkaç kişiye çarpmıştım ama bu umrumda değildi.

Sonunda gözlerim onu buldu. Kalbim çıldırır gibi atarken elimde olmadan gülümsedim. Yan duruyordu o yüzden yüzünü tam olarak göremiyordum. Hüzünlü notalar kafenin gürültüsü altında eziliyordu.

Parmakları tuşlara son kez dokundu ve gözlerini açtı. Kalabalıktan ıslık ve alkış sesleri yükselirken ben sadece ona bakıyordum. Beyaz gömleğinin düğmelerinin iki tanesi açıktı. Saçları dağınıktı. O, dağınıktı.

Dağılmıştı.

Gözlerim doldu, durduramadım.

Ayağa kalktı ve kalabalığa göz gezdirdi. Gözleri bir tek bana değmedi.

Yutkundum.

Acı içinde mikrofona yürümesini izledim.

Şarkı mı söyleyecekti yoksa?

Heyecanlanmıştım.

Arkasındaki ekibe birkaç bir şey söyledi ve mikrofonu kavradı. Tanıdık melodiyi hemen algıladı beynim.

İşte o an beynimden vurulmuşa döndüm.

Yaslı yüzünü hafifçe eğdi, gözlerini kapattı ve Hale'yi düşledi.

Ağladım.

Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde

Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz

Ben biliyorum Ahlat. Nasıl yandığını biliyorum. Çünkü ben de yanıyorum.

Bir fidandım derildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz

Gözlerimden yaşlar bir bir dökülürken gözlerini açtı. O anda gözlerimiz buluştu. Yeşilliklerine hasret gözlerim umutla kısıldığında kalbim kasıldı.

Gözlerini benden çekmeden söylemeye devam etti.

Siz benim neler çektiğimi

Nereden bileceksiniz


Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim

Hayatımı yakıp geldim hey

Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yakıp geldim hey
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz

Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz

Sesinde sarhoş oldum, yeşilliklerinde boğuldum. Kan rengi dudaklarına bakınca anladım.

Gözleri kızardı, sesi çatladı ama söylemeye devam etti. Canu yandı ama sesi çıkmadı.

Hırpalandı, kırıldı ve yandı.
Çünkü sevdi.
Tek yaptığı sevmekti.
Başa çıkamadı ki.
Dayanamadı.

Dizlerinin bağı çözülmüş gibi sendeledi ve çöktü. Mikrofonu sıkı sıkı kavramıştı.

Koştum.Ben de onun gibi çöktüm sahneye. Hâlâ gözleri bendeydi. Söylemeye devam etti.

Gökte yıldız söner şimdi
A

nnem beni anar simdi

Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz

Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz

Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz

Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz

Tıkandı.

Öyle bir tıkandı ki ölecek sandım. Nefeslerimi ona vermeye hazırdım ama yapamazdım. Elinden mikrofonu zorlukla alıp şarkının devamını kendim söyledim.

Bir pınardım kan oldum
Y

ol kenarı han oldum

Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz

Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz

Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz

Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz

Duraksadım. Devam edemeyecek gibiydim. Yaşlı gözlerimle ona baktım. Hayal miydi bilmiyorum ama tebessüm eder gibi oldu azcık.

Sıkı sıkıya kavradığım mikrofonu o da kavradı. Parmakları parmaklarımı sardığında yutkunamadım.

Bana biraz daha yaklaştı ve şarkının devamını söylemeye başladı. Ben de eşlik ettim. Nefesi yüzümü okşarken, gözleri gözlerime hayat verirken dudaklarım dudaklarına muhtaç iken eşlik ettim ona ve acılarına.

Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz

Müzik kesildiğinde insanlar alkışlamaya ve çığlıklar atmaya başlamıştı. Ama bu umrumda bile değildi. Tek gördüğüm Ahlat'tı.

Dağılmış ve dağıtmış olan yaralı adam.

Dudaklarını ıslattı ve hafifçe gülümsedi. Gözlerim dudaklarına asılı kaldı. Ve soluklarım intihar etti. Nefes alamadım. Yaşarken öldüm.

23.03.2019  (TEXTING)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin