XXVII.

57 7 0
                                    

Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim. 


Gözlerimi yumup her şeyin rüya olduğunu düşündüm. Ama değildi. Ağrıyan başımı umursamayarak odadan çıktım. Çağan yerde oturuyordu. Adım sesimi duyunca başını kaldırdı. 


''Sana ulaşmaya çalışıyor. '' dedi telefonunu havaya kaldırıp görmemi sağlarken.


Omuz silktim.


''Yeni hat alacağım. '' 


Duraksadı. 


''Şimdi ne olacak? '' diye mırıldandı. 


Yanına oturup başımı omzuna yasladım. 


''Hiçbir şey. '' diye fısıldadım. 


Hiçbir şey olmayacaktı. 


''Ne olabilir ki? Her zamanki Ahlat işte. Onu affedene kadar peşimde köpek affettikten sonra ben de onun peşinde köpek olacağım. Hepsi bu! Hep böyle olmadı mı zaten? Her seferinde aptal gibi beni öldürmesine göz yummadım mı? Ne olabilir ki? Benim gibi bir aptaldan ne beklersin? Aptalım ben! Ona kanacak kadar aptalım! Yıllar boyunca Hale'yi sevdi. Halde'den önce Melis'i. Çocukluk aşkı Kardelen'i bile sevdi. Ama onu koşulsuz şartsız kabul eden bu aptalı sevemedi. Sadece kullandı. Tek seferde kurşuna dizdi. Kelimelerini öyle özenle seçti ki ardından nefes alamayacağımı bildi. Mahvetti beni! Bak saçlarıma kısacık oldular. Onun yüzünden! Bak gözlerime kıpkırmızılar. BAK! ''


Kollarımı tutup beni yatıştırmaya çalışıyordu ama patlamıştım. Duramazdım artık. Bu geçirdiğim ilk sinir krizi değildi. 


'' Beni yok etti o! BAKSANA! Bak beni ne hale getirdi. Ben- ''


Kollarını hızla bana sarmasıyla sustum. Ağlayamıyordum da sadece duruyordum. Ağlayan Çağan'dı. Omuzları sarsılıyordu. 


''Lütfen, yalvarırım sus. '' 


Sesi o kadar çaresizdi ki...


Sadece ağzından bunlar çıktı. Saatler boyunca ağladı. Tek kelime etmeden onun ağlayışını dinledim. Biz mahvolmuştuk. 

23.03.2019  (TEXTING)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin