Ece'denRüzgar... Rüzgar'ı öyle görünce gözlerime inanamadım. Ağzı burnu dağılmış haldeydi. Ama bizi görünce gülümsemişti. Arabayı ani bi frenle durdurdum ve koşarak adeta üstüne atladım. O da sanki günlerdir beklediği buymuş gibi beni kollarına sardı.
Pahalı parfümünün bastıramadığı kan kokusu tüm duygularımı altüst etmişti. Sadece onun kanı olmadığını bilmek istiyordum. Sadece onun olmasın yeter.
Kafamı kaldırıp gözümdeki yaşı silmeden konuştum."Zaten bi gün acayip bi dayak yiyeceğini biliyordum ama bu kadar etkileneceğimi düşünmezdim."
Kıkırdadı. Moral vermeye çalıştığımı biliyordu. Gözümdeki yaşı sildi ve bu gereksiz sevgi dolu sarılışımızı fark edip Öykü ye yöneldi. Öykü de oldukça endişeli gözüküyordu. Ama ikimiz de hiç bi şey sormadık. Zaten sorulacak bir şeyde yoktu. Her şey ortadaydı. Her şey Uzay içindi.
İçeri geçtiğimizde Deniz Görkem ve Eylül mutfakta kahve hazırlıyordu.
Eren her zamanki gibi üst katta odasında yatıyordu. Ulaş ve Uzay gözaltına alındığından beri sadece Deniz ve Rüzgar la konuşuyordu. Sanırım bi tek Deniz e güveniyordu. Rüzgar ise kendini Uzay için her şeyi yapacağı konusunda ispatlamıştı dolayısıyla Ulaş için de.
Derya ise Eren e ulaşmaya çalışıyordu. Ona destek olmak istiyordu ama tabiki de Eren buna izin vermiyordu.
Barış pek ortalarda görünmemesine rağmen bugün şaşırtıcı biçimde aramızdaydı. Salondaki modern büyük koltuğa yayılmıştı. Sanırım uyuyordu. Rüzgar ve Öykü Deniz lere yardıma gittiğinde geldiğimiz şu hali düşünmeden edemedim.
Uzay gözaltındaydı. Masal daha nerdeyse hiç tanımadığımız Meriç diye bi çocuğun peşinde sokaklardaydı. Öykü Uzay ın eski sevgilisi Eylül le kafa kafaya vermiş kahve hazırlıyordu. Rüzgar Deniz e güvenip hayatının hatası olabilecek bi oyunla çok tehlikeli bi çeteye girmeye çalışıyordu. Bense her gün durmadan babam ve avukat ordusuyla olası senaryolar yaratıp savunma hazırlıyordum. Bi kaç hafta önce kendilerini tanımadan nefret ettiğimiz bu insanlarla beraber sabahlıyorduk. Hayat gerçekten ilginçti."Kahveler geldii.. Kalk bakalım Barış. Hazır toplanmışken herkes durumu ufakça özetlesin. Derya sen de toparlan biraz. Kendini salma böyle." diyerek elinde tepsiyle içeri girdi Öykü.
Deniz ve Rüzgar da onu takip ediyordu. Görkem le Eylül Eren i almaya yukarı çıkmış olmalıydılar. Kendi aralarında gülüşen Rüzgar ve Deniz e baktım. Çok iyi arkadaş olmuşlardı. Deniz in liderlik vasfı oldukça gelişmişti. Krizi tamamen o yönetiyordu. Biz Masal yüzünden yönetilmeye alışmıştık. O bizim yerimize de düşünür en uygun planı yapardı. Ancak herkese görev dağılımı yapınca Meriçle beraber ortadan kaybolmuştu. Onu görmeyeli belki bir haftadan uzun süre olmuştu ve bu konuda baya üzgündüm. Eskiden her şeyi beraber çözerdik. Şimdi de aynı amaç uğruna uğraşsak da parçalanmış olmak canımı yakıyordu.
Eren de Eylüllerle beraber aşağıya inince salonda çember şeklinde bi oturma planı yaptık ve herkes elindeki bulguları dökmeye başladı.Rüzgar: valla halimi görüyorsunuz arkadaşlar. tiryakilik yaparken satıcıya dönüşmek o kadar da kolay değilmiş. Güven kazanmam gerekiyor. Ama bana ayak işlerini yaptırırlarken dayağı yediğime göre güvenlerini kazanmış olmalıyım. Onun dışında kayda değer bi şey olmadı.
Öykü: ben de bütün arşivleri karıştırıyorum. Benzer çok fazla vaka var. Çocukların üzerine atılmış bi çok çete suçu falan. İşin içine çete karışınca her şeyi daha dikkatli çözümlemek gerekiyor. Onun için Uzayların üzerine fazla gidemezler. Bu davayı uzatmaya bakıcaklar.
Ece: ben müşteri gibi davrandım geçen gün barda. Tayfun denen adam bana az miktarda istediğim için satmayacağını söyledi. Ben de bu hafta bi parti vericeğimi onun için bol miktarda hap almam gerektiğini söyeldim. Bana bi telefon numarası verdi iletişime geçmek için. Babam araştırmada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURTMALAR
Dla nastolatkówSex, money, feelings die.. Gerçekten de öyleydi. Ellerinde tüm imkanlar vardı ve duygusuzca amaçsızca sadece eğlence için yaşıyorlardı. Aslında bu hepsinin numaradan yaşadığı yalan hayatlarıydı. Gerçek olan herkesten sakladıkları duygusuz olmadıklar...