Bölüm şarkısı;
Mor ve ötesi - DeliEvet arkadaşlar uzun bir ara vermiştim ve şimdi geri döndüm. Aslında başlarda bunu ne kadar emeğimin karşılığını alamadığım düşüncesiyle yapsam da sonradan sorunun bu olmadığını farkettim. Hayatımda değişen çok şey oldu bu kısa süre de ve bunu size bu şekilde yansıttığım için çok üzgünüm. Umarım beni affedebilirsiniz. Bu bölümü tamamen Masal a ve tek başına güçlüklerin üstesinden gelen biz kızlara adıyorum. İyi okumalar...
Medya Masal ve saçları bölümü yazabildiğim kadar uzun yazdım.
Son bölümden hatırlatma;
Hastalığımı saklayabilirdim ama kendimi asla! Artık eski Masal olup kendime gelme zamanıydı. Saçımı şekillendirdim ve kırmızı fularımı kafama bant yapıp taktım. Ardından siyah yarım spor taytımı giydim ve üzerime de kolsuz ama kapüşonlu yine siyah kalçamı kapatan bir sewatshirt giydim. Siyah spor ayakkabılarımı da giydiğimde hazırdım. Nike küçük sort çantamı da hazırlayıp aşağı indim ve çağırdığım taksinin gelmesini bekledim.Taksiye bindim ve adresi verip kulaklığımı taktım. Telefonumdan beni her zaman kendime getiren o şarkıyı açtım. Mor ve ötesi nden daha mutlu olamam. İşte olay buydu. Ben buydum. Bir şeyleri takmamayı uzun zaman önce öğrenmiştim ve hayat bana acı yanını küçük yaşımda annem bir başkasıyla evlendiğinde babamı amerikada bırakarak Türkiye ye yerleştiğimizde göstermişti. Aslında bunu o zamanlar anlayamamıştım hatta yeni bir maceraya atılmanın coşkusuyla oldukça mutluydum. Ancak şimdi bu hastalık ve ergenlik dönemimde babamın yokluğunu çok fazla hissediyorum. Ona ihtiyacım var ama burada değil. İhtiyacım olan diğer tüm insanlar gibi. Ben de sorunlarımla yüzleşip onları çözmek için savaşmayı öğrendim. Çünkü ben pes edince kimse benim için mücadele etmiyor ve beni sadece ben kurtarabilirim.
Güne kahveyle başladım
Ağzım kuru zihnim açıkHayatımdan çok memnunum
Aşk bitti aşk aptallıktıKimse tutamaz beni artık
Küçük şeyler sevindirir ruhumuHayal bile edemezdim ben bunu
Daha mutlu olamamDaha mutlu olamam
Daha mutlu olamam bu akşamKendimi müziğin beni her zaman rahatlatan huzurlu kollarına bıraktım. Sonunda gözlerimi açmama sebep olan taksicinin beni dürtüklemesiydi. Kendime geldim ve parayı verip utançla hızla taksiden kendimi attım.
Alana baktığımda piknik yapan ve uçurtma uçuran bir kaç kişi daha vardı. Ben de çantamdan uçurtmamı çıkardım ve hızla kurmaya başladım.
Heyecanlanmıştım. Uçurtma uçurmak benim için gerçek bir tutkuydu ve ben her zaman tutkularının peşinden koşan biri olmuştum.
Uçurtmamı yavaşça salıp gökyüzünde süzülmeye başlamasını huzurla izlemeye koyuldum.
Ne kadar olduğunu tam bilmesem de sanırım bir kaç saattir çimenlere uzanmış halde uçurtmamı seyrediyordum. Yanıma çöken kişiyi görmek için bedenimi çevirdiğimde kulaklığım kulağımdan düşmüştü. Ve ben de yanıma oturan çocuğa tam manasıyla düşmüştüm."Selam!"
"Selam"
"Bir süredir seni izliyordum. Oldukça sakin ve mutlu görünüyordun. Ben de bunu bozmak istedim."
Sırıttım ve karşılık verdim
"Huzur bozmanın verdiği zevki iyi bilirim ancak içimden bir ses burda olmanın başka bir sebebi daha olduğunu söylüyor.""Demek öyle. İçindeki sese her zaman güvenir misin?"
"Çoğu zaman. Özellikle de doğruluğundan emin olduğum durumlarda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURTMALAR
Ficção AdolescenteSex, money, feelings die.. Gerçekten de öyleydi. Ellerinde tüm imkanlar vardı ve duygusuzca amaçsızca sadece eğlence için yaşıyorlardı. Aslında bu hepsinin numaradan yaşadığı yalan hayatlarıydı. Gerçek olan herkesten sakladıkları duygusuz olmadıklar...