Medya Ege. Buraya da Deryayı bırakıyorum tanışma faslı artık bitsin diye çok uzadı çünkü.
Bu bölüm yine Masal dan değil onu özlediğinizi biliyorum ama bu olaylara da açıklık getirmek istedim. Yine uzun bir bölümle karşınızdayım. İyi okumalar.
Rüzgar'dan
Kucağımda inleyen kızıla son bir kez daha tiksintiyle baktım ve onu geri ittim. Aslında. Normalde geri çeviremeyeceğim kadar güzel bir kızdı. Kıvırcık kızıl saçlarını geriye atıp yeşil gözleriyle iri iri bana baktı ve;
"Neler oluyor Rüzgar?" dedi. Aynı zamanda bana tekrar yaklaştı ve ince parkamlarıyla çenemi tuttu. Yüzümü çevirip elinin düşmesini sağlarken;
"Vazgeçtim." dedim. "Vazgeçtim, artık istemiyorum. Partiye geri dön!"
"Ama... ama neden? Yanlış bir şey mi yaptım?"
"Hayır sadece istemiyorum. Git burdan." dedim ve onu kapıya kadar iteledim. Dolu gözleriyle son kez bana baktı ve odadan çıktı. Evet onu da diğer tüm kızlar gibi kırmıştım. Aslında bu yapmak istediğim bir şey değildi. Ama bir şekilde iş buraya geliyordu. Bana ne olduğunu bilemiyorum. Son zamanlarda asla kaçırmayacağım kızları tersleyerek işi yarım bırakmaya başladım. Hepsine dokundukça aklıma tek bir kişi geliyor. Ve bu yanlış. O... o olamaz. O benim en yakın arkadaşım ve ona karşı bir şeyler hissetmeyi bırak onu hayal bile edemem. Saçmalamayı kesip adı Kıvılcım olan bu kızıl afeti parti salonundan herkesin gözü önünde tutup yukarı çıkarmıştım. Ve erkeklerin hayran bakışları arasında aklımda kalan tek şey bizim grubun çığlıklarıydı. Ece, Masal, Uzay ve Öykü. Masal ıslık çalarken Öykü ve Ece çığlık atıyordu, Uzay ise acı bir tebessümle el çırpıp kafasını bana olumsuz anlamda sallıyordu. Bir şeyler sezdiğini biliyordum. Ama açık veremezdim. Her şeye rağmen Ece nin bu umursamaz tavrı kalbimi kırıyordu. Tamam ben belki partilerin playboyu olabilirdim. Tamam. Sadece partilerin de değil. Okulun playboyuydum. Kabul ediyorum. Ama ondaki bu umursamazlık...amk kız nerdeyse gelip sırtıma vurup 'bravo kardeşim iyi kız düşürdün' diyecek kadar umursuzdu. Onun da bana karşı bir şeyler hissetmesini umutsuzca istiyordum ama bu olmazdı. Beni sadece arkadaşı olarak görüyordu. Bu çok açıktı. Aslında çok aşırı güzel bir kız değildi. Ama beni her zaman bir şekilde kendine çekmeyi başarıyordu. Bunları düşünüp aynada saçımı başımı düzelttim ve odadan çıkmak için hazırlanırken kapının hızla açılması korkudan olduğum yerde zıplamama sebep oldu. Karşımda Eceyi görünce şaşkınlığım daha da arttı. Ben ona o bana sorgulayıcı bakışlar fırlatırken durumun saçmalığından kurtulmak için konuşmaya başladım
"Ne o? Beni burda çıplak mı yakalamaya çalışıyorsun ha? Seni küçük sapık seniii!" dedim gülerek ve karizmatik bir şekilde göz kırptım. Ciddi sorular sormaması için konuya alay karıştırmam gerekiyordu. Bu söylediğime bozulurken biraz da kızarmıştı.
"Hayır tabiki de! Kıvılcım ağlayarak partiyi terk etti de ona ne yaptın diye bakmaya geldim!" Söylediği şeyle hayal kırıklığına uğrarken hayallerimin ne kadar imkansız olduğunu bir kez daha fark ettim. Bana bakışı buydu işte.
"Bir şey yapmadım. Hem yapmış olsam bile sana ne? Şimdi de ağlattığım kızlar için sana mı hesap vericem?" Bu sert tavrımın onu şok ettiğini biliyordum ama bana gösterdiği muameleye uyup bir pislik gibi davranmaya karar vermiştim. Yanıma yaklaştı ve elini yanağıma koydu.
"Rüzgar iyi misin? Sorun ne?"
Yanağımı biraz daha ona bastırırken
"Sorun falan yok!" Dedim hırsla.
"Hey, özür dilerim. Sadece şakaydı. Sen iyi misin diye bakmaya gelmiştim." Bu söylediğine kalbim yumuşadı. Ama aklım asla! Ben Rüzgar Mesih. Asla bir kızın söyledikleriyle hareket etmem. Elimi yavaşça elinin üstüne koydum ve sertçe bileğinden tutup hızla ittim. Bu yaptığıma ikimiz de şok olurken canını yaktığımı farkederek biraz pişman oldum.
"O zaman bir daha haddin olmayan konularda şaka yapmazsın!" Diyerek kapıyı çarpıp odadan çıktım. Ve hızla parti evini terk ettim. İşte Rüzgar Mesih bir kez daha ortamın ve sevdiği kızın ağzına sıçıyor. Her zamanki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURTMALAR
Teen FictionSex, money, feelings die.. Gerçekten de öyleydi. Ellerinde tüm imkanlar vardı ve duygusuzca amaçsızca sadece eğlence için yaşıyorlardı. Aslında bu hepsinin numaradan yaşadığı yalan hayatlarıydı. Gerçek olan herkesten sakladıkları duygusuz olmadıklar...