Medya Öykü'cük ^,^
>önceki bölümden hatırlatma
En iyisi kaderine boyun eğmek. İşte şimdi gerçekten sıçtın Masal Korhan. Son nefesinin tadını çıkar. Durum daha ne kadar saçmalaşabilir diye düşünürken annemi karşıdan gelirken görmek şoktan olduğum yerde kalmamı sağlamıştı. Annem kızgın bir o kadar da endişeli bir şekilde bize doğru uzun ve hızlı adımlarla yaklaşıyordu. Tanrı aşkına ne kadar süre olmuştu da annemi arayıp onu buraya çağırmışlardı? Ve annem. O nasıl oldu da böyle saçma bi olay için işini bırakıp okula geldi? Annemle olan sorgu dolu bakışmamız Nermin in kapıyı sertçe kapatmasıyla son buldu. Evet. İkimizi konuşmamız ve ona makul bi sebep bulmamız için yalnız bırakmıştı muhtemelen. Annem sorularıyla bana adeta girişti. Pısmış bi şekilde sorularına cevap verirken gözlerine bakmadığım için sinirlenmiş olmalı ki (bırak gözlerine bakmayı kafamı kaldırım suratına bakmıyordum kadının haksız da sayılmaz yani) bağırmaya başladı;
"Lanet olsun Masal beni arayıp ne dediklerini biliyor musun? Beni buraya nasıl çağırdıklarını? Sana bi şey oldu sandım ve yolda geçirdiğim 20dk boyunca nefes alamadım. Beni nasıl bi hale soktuğunun farkında mısın? Şimdi geçmişsin karşıma önce sınıfta uyuduğunu sonraysa kapıyı çarparak sınıftan çıktığını söylüyorsun. Ve yaptığın terbiyesizlikleri söylerken kafanı kaldırıp yüzüme bile bakamıyorsun! Şimdi ne yapmalıyım sence?"
"Anne... ben.... ben üzgünüm"
"Üzgün olman yetmiyor Masal. Ben de bir çok şey için üzgünüm. Ama bu bana bi çözüm sunmuyor."
"Sadece beni bundan kurtar" diye fısıldadım sesim yettiği kadar.
"Şu tipine bak! Kafana bağladığın bandana ve mini ev şortunla yeterince öğrencilikten uzak duruyorsun zaten. Bir de bu tavırların. Ah çıldıracağım.!"
"Ben üzgünüm. Ama sana söyledim. Peruğum ıslandı ve... ve korktum. Her şeyin berbat olmasından korktum." annem buna gayet inanmış gibiydi. Eh bu iyi bi şey. Sonra oturduğumuz deri koltukta gürültüyle bana uzandı ve sarıldı.
"Biliyorum canım biliyorum. Bu çok zor ama bunun üstesinden gelicez. Şimdi odadan çık sınıfına git ve öğretmeninden özür dile. Burayı ben hallederim. Eğer istersen giderken seni de eve bırakabilirim."
Sarılmasına içtenlikle karşılık verdim ve;
"Teşekkürler. Sen en iyisisin. Ama bu gece Öykülerde kalıcaz onun için okulda onlarla olmam daha iyi olur. Sanırım."
"Tamam canım" dedi ve beni peruğumdan öptü. Hissedememiştim. Bu biraz acıttı. Yanından giderken popoma bi şaplak atıp "biraz öğrenci olmalısın tatlım"dedi. Ona gülümseyerek odadan çıktım ve bizi bekleyen Nermin in yüzüne bakmadan sınıfa ilerledim.
Burda da işler böyle işte. Halil Amca haricindeki idareciler direkt olarak öğrencileri dinlemeden velilerle iletişime geçerdi. Sanırım bu köklü bi okul olduğundan disiplini aksatmak istememelerindendi. Neyse annem bunula başa çıkardı. Sınıfıma giderken zil çaldı ve koridor hızla doldu. Ben de bahçeye çıkıp bizimkileri beklemeye karar verdim. Uzay koşarak dışarı çıkıp beni buldu. Rahat bir nefes alarak bana sarıldı."Üzgünüm, sanırım seni dersten önce uyandırmalıydım. İyi misin?"
"Ah evet oldukça iyiyim aslında. Annem burda ve işleri bir kez daha benim yerime hallediyor" diyerek ona sahte bi gülümseme verdim. İçinin rahat olmadığını biliyordum çünkü ancak yine de sorgulamadı. Sonra hararetli bi şekilde Ece Öykü ve Rüzgar da yanımıza geldi. Durum hakkında sorular sormaya devam ettiler. Öykü bir şeyler olduğunu sezmişti sanırım. Ben konuşurken beni anlamak ister gibi iyice inceliyordu. O sırada Uzay sabah ki gibi durgun oturuyordu. Aynen sabahki gibi. Evet bu işte kesinlikle bir iş vardı.
Zaten Rüzgarla Ecenin arasına oturmuş Öykü den de ikisinin arasında bir sorun olduğunu anladım. Sanırım bu sefer birbirlerini biraz üzmüşlerdi. Çünkü Uzay derin ve sessizlen Öykü onun suratına bile bakmıyordu. Ben de durumu anladığımı çaktırmamaya çalıştım. Sonuçta hazır olduklarında bize anlatacaklarını biliyordum. Ben de onlara saygı duyarak devam ettim. "Son kez söylüyorum ben iyiyim ve bir problem yok. Sadece aniden öyle uyandırılınca birden panikledim ve kızdım. Şimdi asıl meselemize odaklanalım."
"Hoşgeldin Partisiii" diye çığırdı Ece. Sanırım hepimizin biraz eğlenceye ihtiyacı vardı.********
Evet bu biraz kısa oldu ama hızlı hızlı bölüm yüklemek için kısa yüklüyorum belki isteğe göre bölümler uzayabilir. Öpüldünüzzzz xoxoxo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURTMALAR
Genç KurguSex, money, feelings die.. Gerçekten de öyleydi. Ellerinde tüm imkanlar vardı ve duygusuzca amaçsızca sadece eğlence için yaşıyorlardı. Aslında bu hepsinin numaradan yaşadığı yalan hayatlarıydı. Gerçek olan herkesten sakladıkları duygusuz olmadıklar...