Soru: Birinin sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız?
A) İtiraf etmeden önce asla anlayamam.
B) Bana karşı tutumundan bir süre sonra anlaşılır.
C) Beni öptüğünde yeni anlamış olurum.
D) Seviştiğimiz sırada anlamış olurum.
E) Ne yaparsa yapsın anlamam.
Chanhyun aptal kız dergilerinin ‘sevgili olma adımları’ konulu başlığı altığında bulduğu testi çözerken bu soru karşısında hiç tereddüt etmeden E şıkkını işaretlediğinde çıkan sonuca baktı.
‘Kusura bakmayın ama gerizekalısınız.’
‘’Ama bu çok kırıcı! Ne var yani, illa anlamam mı gerekiyor?! Belki de…’’ Parmağında çevirdiği kalemi derginin içerisine bırakıp, dergiyi yatağının altına koydu. Yüzüstü yatağına uzandığında kelimelerine devam etti. ‘’…sadece anlamamazlıktan geliyorum. Bakın! Ben sizden daha zekiyim, F şıkkında ‘umursamıyorum’ yazmalıydı! Hoşlantıymış, aşkmış… hepsi boktan duygular!’’
Yumruk yaptığı ellerini yastığının yan kısımlarına vurup, ayaklarını da havaya kaldırdı. Nefesi zor alsa dahi başını yastıktan kaldırmadı. Odanın kapısı açıldığında kardeşi omuzlarını düşürerek içeriye girdi. Kendini boğmaya çalışan ağabeyinin saçlarından kavrayarak başını kaldırmasını sağladı.
‘’Ölmek istiyorsan kendi yatağında öl lütfen, çevremde deliller bırakmanı istemem.’’ Kookie çatık kaşlarla söylediğinde Chanhyun kardeşinin eline vurarak acıyan saç diplerini okşadı.
‘’Senden nefret ettiğimi söylemiş miydim?’’ Chanhyun kardeşine sert bakışlarını gösterdiğinde Kookie alaycı bir ses tonuyla gülümsedi. ‘’Çünkü ben mükemmelim, çünkü sen vasat birisin. Gerizekalının tekisin ve ben mükemmel olduğumdan beni kıskanıyorsun.’’
Chanhyun onun alaycı tavrına karşılık doğrularak sırtını yatak başlığına yasladı. Ellerini birbirine vurarak alaycı tavrının sesine yansımasına izin verdi. ‘’Yılın EGO ödülünü sana takdim etmekten onur duyarım.’’ Kookie gözlerini devirdiğinde Chanhyun’un alnına parmağıyla ittirdi.
‘’Hazırlanmadığına göre bu akşam ki partiye gelmiyorsun demek.’’ O sırada Chanhyun kardeşinin kıyafetlerini süzdüğünden onun gerçekten çekici göründüğünü fark etti.
‘’Hangi partiden bahsediyorsun?’’ Chanhyun tüm dikkatini bilmediği, haberi olmadığı partiye vermişti. Eğer bir parti varsa, kesin Young-Nam’da giderdi.
Bir saniye… neden şimdi onu düşünmüştü ki?
‘’Tabii ki Young-Nam ağabeyin partisi. Jongsoo gideceği için benimde orada olmamı istedi. Bir saniye, yoksa Nam sana davetiye vermedi mi? Parti birkaç saat sonra başlayacak bile.’’
Şimdi her şeyi unutun. Partiye giden kişi Nam değildi, partiyi bizzat veren kişi Nam’dı. Ve o, Chanhyun’a davetiye vermemişti? ‘Bu imkânsız’ diye düşündü Chanhyun.
‘’Bana hiçbir şey söylemedi… bir dakika! O gerizekalı sınava çalışmak yerine parti mi veriyor?!’’
Kookie yataktan kalktığında Chanhyun onun ceketinin kenarını kavradı. ‘’Bana davetiyeni ver.’’ Kookie kırışmak üzere olan ceketi ağabeyinin parmakları arasından çekerek odadan çıkmak için koşturdu. ‘’Bunu anca rüyanda görürsün, ezik!’’ Birkaç saniye sonra evin kapısı gürültüyle çarpılarak, Kookie’nin kaçış sesini duydu Chanhyun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M YOUR SLAVE ☯
Fanfiction''Piyon? Ah, evet.'' Luhan gülümseyerek ayağa kalktı ve onun önüne geçti. Omuzlarından tutup, parmak uçlarında havalanarak onun dudaklarını dudaklarına bastırdı. ''Her oyunun sonunda, bütün satranç taşları aynı kutuya konulur. Hayatta budur, nasıl b...