12 // M

17.7K 661 197
                                    

*Smut vardır. Eğer rahatsız olacaklar varsa bu bölümü atlasın.

Sehun, Luhan'ın üzerinde ki askılının eteklerinden tutarak arzuladığı bedenin üst kısmının çıplak kalmasını sağladı. O, daha önce dudaklarını hiçbir bedenin dudaklarıyla birleştirmemişti ama Luhan tamamen farklıydı. Onu öptüğünde, daha fazla dayanamayacağını biliyordu ve öylede olmuştu. Karşısında ki bedenin kahverengi göğüs uçlarını parmak uçlarıyla sıkıştırdı. Luhan ürkerek geriye çekilip, yatağa düşmüştü.

Sırtı, saten çarşafa çarptığında, çarşafın soğukluğu ile titremeye başlamıştı. ''S-Seh-ah.'' Sehun ona kızdığını belli etmek için pantolonunun üzerinden onun üyesini okşadı. ''Efendim de bana. Sehun demeyeceksin. Bu odadan çıktığında Sehun demekte özgürsün ama buradayken, bana Efendim diyeceksin. Anlaşıldı mı geyikçik?''

Luhan aldığı zevk ile belli belirsiz başını salladığında Sehun onun dar pantolonunu çıkardı. ''Oyunu, kurallarına göre oynayacağız.'' Onun iç çamaşırını çıkarmadan önce metal kelepçeleri Luhan'ın ince bilek kemiğine taktı. İkinci bir kelepçeyi, Luhan'ın bileğinde olan kelepçelerin zincirinin ortasında ki iri halkaya geçirip, demir yatak başlığına sabitledi. Böylelikle Luhan asla ona dokunamazdı.

Sehun, diğer kölelerine uyguladığı tüm kuralları Luhan içinde uyguluyordu çünkü bu oyun ona göre, adaletli oynanırdı. Luhan'ın penisinin üzerine kalçalarını bastırdığında, bacaklarını onun kalçasının yan taraflarına sarkıttı. ''Dokunmak yok. Bana asla dokunmayacaksın. Çünkü bundan nefret ederim.'' Avuç içi Luhan'ın yanağını kavradığında, onun yanağını okşayarak üzerine uzandı ve dudaklarının tam karşısında durdu.

''Korkuyorsun, değil mi?'' Sehun alay eder bir tonda onu kızdırmak için söylediğinde Luhan ona vurmak istedi ama bileğini oynattığında onu engelleyen metal sesi kulağına dolunca vazgeçti. ''Hayır, korkmuyorum. Senden ve senin yapacaklarından korkmuyorum. Sadece bekliyorum, insanları nasıl becerdiğini görmek istiyorum.''

Sehun onun sözlerine gülümseyerek, ona cevap vermeyerek onun dudaklarında ki yerini aldı. Dudakları narin dudaklar üzerinde hareket ettiğinde Sehun ilk olarak dilini acizce titreyen dudaklara sürttü ve yaladı. Bunun, Sehun'un dilinin geçiş izni olarak Luhan'ın ağzını keşfe çıkmak isteği olarak algılıyordu ama maalesef bunu Luhan anlamamıştı. Ya da anlamak istemiyordu.

Sehun kızgınca altında ki penise kalçasını sürttüğünde Luhan kaçamak bir inilti çıkardığında fırsattan istifade Sehun dilini onun diliyle buluşturdu. Dudakları dile tutunup, öpüşmelerini ileri seviyeye taşıyor ve Sehun onun için daha fazla arzuyla yandığını hissedebiliyordu. Islak dudaklar birbirleriyle dans ederken çıkardığı şapırtı dolu sesler ve birbirine transfer olan nefeslerle birlikte Sehun kolayca erekte olduğunu hissediyordu.

Luhan'ın bedeninden az daha aşağıya kayarak onun çenesine öpücükler bırakıyor ve diliyle öptüğü yeri emiyordu.

 Çenesinden yayılan sıcaklık boynuna doğru ilerlediğinde Sehun ilk olarak diliyle Luhan'ın boynunu işaretledi. Kırmızılaşan ten, Sehun'un dudaklarıyla ve dişleriyle birlikte yaptığı eser karşısında oluşan morluklarla, inlemelerini bastırmak için alt dudağını ısıran Luhan'a pek yardımcı olmuyordu.

''E-Efendim, g-gözlerim. L-lütfen açın.'' Sehun ona cevap vermek için başını onun boynundan kaldırıp, onun dudaklarına aceleci bir öpücük koymasıyla son buldu. Luhan cevabını almıştı; konuşma, inle. Luhan, Efendi'ye itaat ederek Sehun'un dilini sol göğüs ucunda hissettiğinde inlemişti.

''E-efendi-ah.. L-Lütfen...'' Sehun sessiz kalarak dilini onun tomurcuğunda gezdiriyor ve dişleri arasında onun acıyla kıvranmasını izliyordu. Sağ göğüs ucunu da rahat bırakmayıp, parmak uçlarıyla sıkıştırdığında Luhan'dan yüksek sesli bir inleme kazanmışı.

I'M YOUR SLAVE ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin