BÖLÜM 43

7K 431 165
                                    

(Young-Nam 7 aylık)

Her insan doğduğu andan itibaren bir hikâyeye sahiptir. Kimimiz mutlu son ile bitecek bir hikâyeye, kimimizde mutsuz son ile bitecek bir hikâyeye. Yaratıcı tarafından çizilmiş bir yolumuz vardır. Ama insan irade sahibi olduğundan ona bahşedilmiş yollardan birini seçerek devam eder. İnsan ölmediği sürece her zaman bir umut taşır yollar. Çünkü bilir ölümün dönüşü yoktur. Ve o yollardan geri dönemediğimiz gibi karşımıza çıkan engelleri aşamazsak umudumuz da kırılır.

Luhan ve Sehun’un karşısına çıkan yollar tamamen birbirinden farklıydı ama ortak olan duygulardı. Duyguları aynı yolda kesişti ve artık bu yola üç kişi olarak devam ediyorlardı. Geçen zaman boyunca birçok zorluk çıkmıştı karşılarına, birçok zorlukla savaşmışlar en sonunda da yine gücü birbirlerinden bulmuşlardı.

Zor günleri atlatmışlardı çünkü onları rahatsız eden tüm engeller kalkmıştı. Artık kendi çizdikleri yollarda ilerliyor ve sevgileriyle bebeğini büyütüyorlardı. Young-Nam. Onlar için sonsuz demekti. Bebeğine verdiği isim, onların geleceğiydi asıl. ‘Sana olan sevgim sonsuz’ demekti onlar için.

‘’Sehun-ah, buraya gel hayatım.’’ Luhan kocasını çağırdığında Sehun elinde ki dergiyi bırakıp, tatil gününü evde geçirmeyi dilerken bebeğine bakacağını düşünmeyerek ilerlemişti eşine.

‘’Hayatım, Young-Nam’a bu günlük sen bakabilir misin? Bugün kontrol günüm ve ben bebeğimi hastanelerde durmasını istemiyorum. Bay Jongdae bana özel bir gün verdi. Diğer günler bebeğimle olduğum için on-‘’

Sehun yüzünde oluşan gülümseme ile Luhan’ın sözünü dudaklarıyla kestiğinde Luhan susmak zorunda kalmıştı. ‘’Elbette Hannie, Young-Nam babasıyla kalabilir.’’

Luhan kollarını onun boynuna dolayıp kocasına alelacele bir öpücük vererek merdivenlerden çıkarken bağırdı. ‘’Seni seviyorum.’’ Sehun onun çoktan yukarı çıktığını bilse bile cevapladı. ‘’Ben de seni seviyorum hayatım.’’

Derin bir nefes alarak ellerini birbirine vurdu ve gülümseyerek koltukta oyuncağını kemiren bebeğinin yanına gitti. ‘’Young-Nam, babacık seninle ilgilenecek bebeğim.’’

Bebek başını ona çevirdiğinde anlaşılmaz bir şeyle söyledi ama bu kulağa tatlı bir melodi gibi gelirken Sehun koltuğa oturdu. Çok geçmeden bebeğiyle oynadığı sırada Luhan aşağıya inerek cep telefonunu ve cüzdanını aldı.

‘’Eğer bir sorun olursa beni ara. Acıktığı zaman onun mamasını yaparsın, senin için buzdolabının üzerine yapıştırdım tarifi, eğer kontrol uzun sürerse telaşlanma. Her saat başı bebeğime su ver biberondan, tüylü oyuncakları ona verme ağzına alıyor. Altını temizlemeyi biliyorsun zaten. Aslında… bir sorun çıkmaz ise de ara. Bana ulaşamaz isen Yixing’i ara. Ne olur ne olmaz diye onu da yanıma alıyorum.’’

Sehun bıkmış bir ifadeyle başını sallayarak mırıldandı. ‘’Bebek bakması ne kadar zor olabilir ki? Onun babasıyım, elbette dikkat edeceğim. Endişe etme sen.’’

‘’Senin için yemekte bıraktım dolaba. Sakın yemek yapayım deme aman evi yakarsın.’’

‘’Luhan, anlaşma yapmaya ne dersin?’’ Sehun aklına gelen muziplik ile sırıttı.

‘’Anlaşma mı? Ne için?’’ Luhan telefonunu cebine bırakarak sordu.

‘’Sen gelene kadar bebeğe çok iyi bakarsam ve evde yerli yerinde olursa… eskisi gibi seni odaya çıkartıp, seninle oyun oynayacağım.’’

Luhan duydukları ile kaşlarını çatsa da onun ne demek istediğini anladığında başını olumluca salladı. ‘’Oldu da bir aksilik çıktı, benim çıkarım ne olacak?’’

I'M YOUR SLAVE ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin