11

12.2K 638 72
                                    

Sehun'un dudakları, Luhan'ın dudakları üzerinde ki keşfine devam ederken, Luhan şaşkınlıktan nefes almayı unutmuş ve ona karşılık vermek için dudaklarını aralayacakken Sehun geriye doğru çekilip, öpücüğü bozmuştu. Onu izleyen adamlar, kendi işleriyle meşgul olmak için döndüğünde Sehun, Luhan'ın bileğini kavradı.

Onu sahneden aşağıya sürüklediğinde Luhan yerde yatan arkadaşına baktığında Wufan'ın ona yardım ettiğini görünce birazda olsa rahatlamıştı. Barın gürültücü müziğinden uzaklaşmak için Sehun onu çatı katına çıkardı. Merdivenlerin bitiminde, kapıyı açtığında Luhan'ı kendine çekti. Ardından omuzlarından tutup, duvara pek de nazik olmayacak şekilde yasladığında Luhan sırtının acıdığını hissetti.   

''Senin sorunun ne? Benim olduğunu sana kaç kere anlatmam gerekecek? Seni satın aldım ama sen hala bir sahibin yokmuş gibi o sahneye çıkıyorsun. Kaç gündür evde sıkılmış olduğunu düşünüyorum ve seni arkadaşlarının olduğu yere getiriyorum. Karşılığında ne alıyorum? Bir kucak dansı!'' Sehun kızgınlığıyla çatılmış kaşlarını Luhan onun göğsüne elini koyduğunda düzeltti.

Luhan elini, beyaz gömleğin üzerinden Sehun'un belirginleşen kaslarını okşamak için hareket ettirdi. ''Dediğin gibi, senin kölenim. O zaman hala neden bu kadar sert tepki veriyorsun? Beni satın aldın ve ben seninim. Senden kaçamam çünkü bir anlaşma imzaladık. Merak etme, anlaşma bitene kadar bana istediğini yapabilirsin. Sonuçta, seninim.''

''Evet, anlaşma. Ama bu onu kucağına almanı sağlayacak bir şey değildi. Daha da önemlisi, kızardın! O serseri senin kucağına oturduğunda kızarmaya başladın. Bunu uzaktan bile görebildiğime göre fazlasıyla kızarmış olman gerekiyor, öyle değil mi? Benden nasıl böyle bir tepki beklemezsin? Kimse dokunmadı bu bedene ve benden başka kimse de dokunmayacak.''

Luhan, Sehun'un kendisini kıskandığı için gülümsedi. O şu an, kıskanç bir koca gibi dırdır ediyordu ve Luhan bundan hoşlanmıştı. Demek ki onu daha fazla kızdırması, kıskandırması gerekiyordu. Ama sonradan, onu sadece bedeni için kabul gören biri olduğu içinde yüzü düştü. ''Gerçekten Lay'e kabalık ettin. O sadece beni biraz eğlendirmek istemişti. Sonuçta benim arkadaşım. Bana ne yapabilir ki? Öyle değil mi? Merak etme, bedenime kimse elini sürmedi. Hala bakirim.''

''Güzel. Ama bu geceden sonra hala bakir olarak kalacağını sanmıyorum. Anlaşmamızın ilk günü için ufak bir kutlama yapalım. Açılış töreni gibi. Öncelikle, ön sevişme.'' Sehun yüzüne yerleştirdiği çekici bir gülümseme ile dudaklarını Luhan'ın boynunda gezdirmeye başladı. Pembemsi dudaklar, pürüzsüz ve beyaz olan tende adeta sahiplenici aşk öpücükleri bırakırken Sehun mesafeyi çok açmayarak geriye çekildi. ''Ardından esas bölüm, beni hissetmen. İlkin olacağını için yine de nazik olmayacağım. Beni gerçekten kızdırdın.''

Sehun bulundukları ferah alandan ayrılmak için geriye çekildi ve arkasına bakmadan barın içine tekrar girmek için merdivenlerden inmek üzereyken seslendi. ''Benim yanımdan ayrılma. Buraya gel.'' Luhan ona itaat ederek onun arkasından tekrar gürültünün hat safhada olduğu mekana ilerledi.

-

''D-Dur! Acıyor! Sana dokunma diyorum, dokunma!'' Lay, Wufan'ı ittiğinde Wufan sendeleyerek kalçasının üzerine düştü. Ayağa kalktığında, karşısında zorluk çıkartan gence öfkeyle baktı. ''Sana yardım etmeye çalışıyorum ama sen rahat durmuyorsun bile.'' Wufan bağırdığında sesi odada yankılandı.

''Senden yardım isteyen olmadı.'' Lay haklıydı, Wufan'ın ona yardım etmesini istememiş hatta onu kendinden uzaklaştırmıştı. Ama koca dev ısrarla yanağına buzu koymak isteyince Lay onu itmişti. Şimdi ise canı yanan kişi, sarışın devdi. Soyunma odasında sadece ikisi vardı. Bu nedenle rahatlardı ama Lay, Wufan ile birlikteyken pek rahat hissetmiyordu.

I'M YOUR SLAVE ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin