Chapter 26

2.9K 149 20
                                    

Selamlar selamlar 6gün olmuş kitabı 35 bilemediniz 40 bölüm de bitirmek istiyorum. Bu kitapta içimde ukte kalan tek şey  yorumlarda birlikte sohbet edememiz. Kitabı sadece diğer kitaplarımda aldığım bir yoruma dayanarak duyguları daha güzel anlatmak için bir deney olarak yapmıştım pek dikkat etmedim kurguya veya yazıma. Sonlara doğru kitap ilgi görmeye başladı bu ilgi için çok teşekkür ederim  yazdığınız her yorum o kadar mutlu ediyorlar minimal kalbim çıt çıt sesler çıkarıyor. İyi okumakta umarım beğenirsiniz. 🤪😍

1 saat önce kolundaki serum çıkarılan Jimin yattığı derin uykudan bir ağırlık ile uyanmıştı. Gözlerini açtığında odada kimse yoktu bir süre neler olduğunu aklına getirirken aynı zamanda üstündeki örtüyü atmış ve çıplak ayaklarını yere değdirmişti.

Başının zonklamadınız geçmesin bir süre öylece beklerken sonra ayağa kalkmış ve terliklerini geçirmişti. Yan odada bulunan Jin'in yanına gitmekti niyeti.

Fayansta ses çıkaran terlikleri, paçaları yere değen pijaması ve dağınık saçlarına bakmadan odadaki kartı alıp yan odanın kapısını çaldı.

Bir süre sonra  yatakta uzanıp televizyon izleyen Jin kapıyı açmış ve Jimin'i görünce şaşırmıştı malum en son gördüğünde küçük çaplı bir kriz geçiriyordu.

"Jimin?" Oldukça şaşkın bir şekilde kapıdaki misafirine bakıyordu.

"Hyung gelebilir miyim?" Yaşadığı olaydan sonra sesi kısılmış ve çatallaşmıştı küçük olanın.

"Tabi gel bebeğim" içeriye davet edilen Jimin ilerleyip yatağa oturmuştu. Tanıştığı beş üyeden en yakın olduğu Jindi. Eğer yaşadığını anlatacak olsa ona anlatırdı ama şuna öyle bir niyeti yoktu.

Yatakta oturan bedenin yanına oturan Jin televizyonun sesini kısıp ona döndü.

"İyi misin Jimin? Geçmiş olsun bizi çok korkuttun ve endişelendirdin"
Jimin başını eğdi hem yaşadıkları gözünün önünden geçmiyordu hem de yaşattıkları.

"İyiyim hyung teşekkür ederim" gülümseyerek cevap verdi büyük olana.

"Jimin, ne oldu da bu kadar kötü oldun? Elimiz ayağımıza dolaştı seni böyle görünce. Aklımıza bir şeyler geliyor ve olmamasını umuyoruz"

Jimin buruk bir tebessüm etti. Jungkook'un da aklına bir şeyler geliyordur diye düşündü. Belki de bu yüzden uyandığında burada değildi. Aklına gelen şeylerin doğru olup olmadığı şüphesi bile onu uzaklaştırmıştı belli ki.

Jin onun anlatmak istemediğini fark etti. Ve televizyonda oynayan komedi filminin sesini açıp, yastıkları düzeltti ve yatağın diğer tarafına uzandı.

" Hadi uzan bak bu adam her denilene evet diyor çok komik" Jimin aklındakileri komedi filminin  unutturmasını umarak yanındaki hyunguna gülümsedi ve uzanarak film izlemeye başladı.

Yarım saat boyunca izlediği filmde yer gelip gülen ikilinin arasındaki kasvetli hava çoktan bozulmuştu ki kapının çalması ile dikkatler dağıldı.
Jimin ayaklarını yataktan sallandırıp kalkacak ilken Jin ondan hızlı davranarak aceleci bir şekilde çalan kapıyı açtı.

Kapıda gözlerinden endişelendiği anlanabilen üzerinde  boğazlı kazağı ve altında siyah dar kotuyla bir adet Jungkook vardı.

"Hyung Jimin'i gördün mü odada yoktu bir yere mi gitti çantası ayakkabısı falan da duruyor."

Jin kapıdaki endişelenmiş adamı sözleriyle susturamayacağım bildiğinden ona yol vererek içeri geçmesini sağladı.

Into Your ArmsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin