RONİN

ZORUNLULUK

“Samurayların daha bir efsane olmadığı, Edo Dönemi'nin ortalarında bir samuray yaşardı. Miyamoto Musashi. Bilinen en ünlü Ronin. Tabii, daha birçok ünlü samuraylar olsa da Miyamoto hepsinden farklıydı. Yaptığı mesleklerden bahsetmiyorum Shou. Bıraktığı mirastan bahsediyorum. Miyamoto'nun 'Beş Çember' kitabı. Ancak, bunu basılı olan kitaplarla karıştırma. Bu, kitabın sadece dört orijinal kopyası var. Ve, bu kopyalar 'Musashi'nin Dört Yolu' olarak da bilinir. İçindeki yazılar
aynıdır. Ama, okuyanlar ve okuyanların çıkardığı anlamlar bambaşkadır. Ve, benim atam...
Kumamoto, bilinen bu dört yolun ve bu dört yol için açılan dört okulun dışında başka bir yol ve bunu devam ettiren bir okul buldu. Terao Motomumasuke'nin kurduğu Yoshin-ryu Jujutsu. Ve, işte evlat bende sana bu yolu öğreteceğim. Ama, aklına diğer Yoshin-ryu okulları gelmesin. Bu teknik sadece tek bir soydan ilerler. Ve, benim varisim olarak bu tekniği öğrenmek zorundasın.”
Eiji, davetsiz misafirin gelmesiyle geri çekilmeye hazırlanırken şiddetli bir enerji patlaması kafasındaki şapkayı uçurdu. Ve, hayretle bakışlarını hava akımlarının merkezine çevirdi.
“Fudo Yoshin-ryu Jujutsu no Kaizen!”
Shou'nun bedenini inanılmaz bir enerji akımı yığarken ruhu tahmin edilemez bir biçimde ağırlaşmaya başladı. Fakat, Fudo'nun bakışlarında hiç memnun olmuş gibi bir ifade yoktu.

“Kullanma dedim.”
Shou, doğrularak silahlarını sıkıca kavradı ve birkaç ağır adımın ardından biranda ileriye atılarak
Eiji'nin kellesini hedefledi fakat Eiji saldırıyı engelleyerek gencin göğsüne sert bir yumruk geçirdi.

   Shou, acıyla geriye savrulurken Eiji gencin kellesini almaya yeltendiği sırada Shou wakazashisini yaşlı adama fırlattı ve düşmanı bu saldırıdan kolaylıkla kurtuldu. Ve, hamlesini yaptı. Fakat, Shou
fırlattığı silahıyla yer değişerek düşmanının arkasına geçti ve Eiji'nin sırtından kılıcını sapladı fakat
ne yaşlı adamın yüzünde suskun bir ifade vardı ne de bedeninden herhangibi bir kan akıyordu.
“Soğurma...”
Shou, düşmanın bedeninden akan ruhu katanasıyla kendisine çekerken ustasının yumruğuyla birkaç metre geriye savruldu.
“Sen git. Eğer, burada kalırsan Shou'yu öldüreceksin. Ben, onu durdururum.”
Eiji, bunu istemesede başka herhangibi bir çaresi olmadığından mecburen kabul etti ve kılıcıyla
havayı keseker mor renkte bir yırtık oluşturdu. Ardından, içine girerek yırtık peşinden kapandı.
Fudo'ysa katanasını çekerek, “Umarım ölmezsin,” dedi. Ve, Shou'nun ileriye atılmasıyla Fudo
katanasını iki eliyle kavradı ve dik bir düzlemde kılıcını savurunca Shou darbeyi engellemek için
kılıçlarını çarpraz tutarak kendisine siper etti. Ama, iki kılıcıda parçalanarak ustasının kılıcı yüzüne
doğru inecekken Fudo silahını yolun yarısında durdurdu fakat kılıcın peşinden sürüklediği hava
akımı Shou'ya çarparak gencin yere çakılmasına neden oldu.
“Sabırlarımı zorlamaya devam ediyorsun. Ama, hiç yoktan birkaç arkadaş edinmiş gibisin. Eh, bu
da bir şey.”
Fudo'nun bedenini kaplayan gölgeler adamın bedenini eriterek yok ederken, “Bakalım kılıçların
olmada ne yapacaksın Shou?” diye sordu.

   Evet, bu bölümden öğreniyoruz ki Shou'nun Kumamoto adının sebebi ustasının varisi olması. Hmm... İşler ilginçleşmeye başlıyor. Yarın, akşam saatlerinde Hangisi Gerçek'in yeni bölümü gelecek. Bu günse daha yeni bölüm yok. Yorum yapmayı ve paylaşmayı unutmayın. Vote yi de. :) hadi iyi akşamlar...