BAŞ AĞRILARI

2 1 0
                                    

“Birçok düşman yensemde hiçbir zaman benden güçlü biriyle savaşamadım. Savaştıklarımda da
bir gariplik vardı. Sanki; bilerek kaybediyorlar gibiydi. Ama, bir insan bilerek neden ölür?.. Buna,
bir anlam veremiyorum. Ve, başım... gerçekten bu sancı- dur! Ben... nerdeyim?”

    Shou, endişeyle gözlerini açarak doğrulmaya çalıştı ancak kaburgalarındaki sancılar yüzünden
yatağın içine acıyla gömüldü. “Kaburgalarım...”
Shou, yatağın içine gömülmüş bir vaziyette tek gözlü evine nasıl geldiğini anlamaya çalışırken
evinin kapısı açıldı ve içeriye hocası Fudo Hotaka girdi.
“Hocam.” Shou, hocasına olan hürmetinden dolayı doğrulacakken Hotaka elini öne uzatarak, “Yat,” dedi. Ve, oğlan yatağın içine tekrar gömüldü.
“Hocam, affınıza sığınarak soruyorum. Sizin burada ne işiniz var?”
Hotaka, eliyle çenesinin altını okşayarak, “Demek kaburgaların büyük ölçüde iyileşti,” dedi.
“Merak etme, burada çok kalmayacağım. Sadece, sana durumu izah etmek ve bundan sonra seni neler beklediğini söylemek için geldim.”
“Ne durumu? Hocam, siz neden buradasınız?”
Hotaka, eliyle başının arkasını kaşıyarak, “Bir sus,” dedi. “Sadece, beni dinle ve durumu kavra.
İki yılda ne kadar geveze olduğun hakkında konuşmuyorum bile.”
Shou, başını önüne eğerek  kendi sorularını kendisine sakladı ve hocasını can kulağıyla dinlemeye karar verdi.
Öğrencisinin davranışından memnun olan Hotaka'ysa derin bir nefes alarak durumu izah etmeye başladı.
“Okulunda olanları duydum. Ama, merak etme önemli bir şey değil. Sadece, benim peşimde olan
birkaç hayranımdan bazıları. Ama, o hastane... Shou, okuluna olan saldırıyı duyduğumda hızla kaldırıldığın şehir hastanesine gittim fakat seni bulamadılar. Ve, başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Hızla seni aramaya başladım. Nasıl aradığımı ve nasıl bulduğumu sakın sorma. Buldum işte. Gerçekten, evlat orada ne yaşadın bilmiyorum ama şunu bil. Artık, eski hayatını unut.”
“Nasıl?..”
“Sen, artık bir Kral'sın evlat. Ve, Kral olduğundan itibaren kanunlar seni korumaz. Sadece, sivil birine saldırır veya devletin bütünlüğüne zarar verirsen suçlu olarak aranırsın. Onun dışında artık sen bu topluma ait değilsin.”
Shou, hocasının dediklerine bir anlam bulmaya çalışırken kafası allak bullak oldu. “Hocam... ne demek istiyorsunuz? Anlamıyorum.”
Hotaka, hiçbir şey demeden ayağa kalktı ve kapıya yönelirken, “Kaburgalarını iyileştirdim,” dedi.
“Sadece, bu gün dinlen. Yarın, hiçbir şeyin kalmaz.” ardından kapıyı açtı ve tam çıkacakken göz ucuyla öğrencisine baktı. Ve, “Kimseye güvenme ve o tekniği kullanma,” diyerek dışarıya çıktı.
Bu sırada Shou'ysa hocasının dediklerini akıl süzgecinden geçirirken tekrar baş ağrıları
şiddetlenmeye başladı ve ağrılarıyla boğuşurken, “Ne zaman geçecek bu ağrılar?” diye yakındı.

RONİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin