BÜYÜK ANLAŞMA

3 0 0
                                    

Shou gözlerini ağır ağır, yavaş yavaş aralarken ellerinin bağlı olmadığını fark etti. Bunu garipseyerek gözlerine tamamen açıp etrafına baktığında yatakta baygın birinin daha yattığını ve karşısında siyahlara bürünmüş bir ninjanın durduğunu fark etti.
“Sen...”
Ninja, Shou'nun uyanmasıyla arka odaya geçti ve yanında Hakiri'yle beraber döndü. Hakiri, bir sandalye çekip yerde oturan Shou'nun karşısına oturdu ve ayak ayak üstüne atarak, “Anlat,” dedi.

  “Neyi?..”
  “Yu, seni neden gönderdi?”

   Shou, sırtını dikleştirerek Hakiri'nin gözlerinin içine baktı. “Bilmem. Sadece, özgürlüğüm için
sana saldırmamı söyledi.”
Shou'nun itirafıyla Hakiri'nin yüzünde hafifçe bir sima belirdi. “Peki, buraya gelirken dışarıdaydın. Neden kaçmadın?”

  Shou, kafasını yana yatırarak, “Neden mi?” diye sordu. “Ben, bir samurayım. Asla, sözümü çinemem.”
Hakiri, kapşonlusunun cebinden nokia otuz üç on model bir telefon çıkardı ve elinde sallayarak, “Beni aradı,” dedi. “Ve tahmin et, ne dedi? Seni, öldürmemi söyledi Shou.”

   Shou, iç çekerek eliyle kafasının arkasını kaşıdı. “Ya. Sözünde durmadı demek. Yapacak bir şey yok. Zaten, başarısız oldum. Fakat, şundan eminim. Ölmeyeceğim.”

   Hakiri, telefonu bir köşeye öylesine fırlattı. “Doğru. Seni öldürmeyeceğim. Senin gibi bir cevheri öldürmek... Seni ziyan etmek istemiyorum.”
“O zaman, aklında ne var? Ninja...”
Hakiri, yanında sessizce dikili durana kafasıyla içeriye gitmesini işaret etti. Ve, yandaşı arka odaya geçti. Sonra da, Hakiri yüzünü Shou'ya çevirdi ve öne doğru eğilerek gencin suratına iyice yaklaştı. “Kumamoto Shou Kensai Daisuke...”
Shou'nun gözleri fal taşı gibi açılarak bakışlarında hiç görülmeyen tedirginlik ortaya çıktı.

   “Nasıl?..”

   Hakiri, “Nasıl mı?” diye sordu. “Hıh... Ninjaları hafife alma Samuray Shou. Biz, gögelerde yaşıyoruz. Ve, tüm sırlara vakıf oluyoruz... Eğer, sen de bu sırlara vakıf olmak istiyorsan...”
Hakiri'nin içeriye gönderdiği yandaşı elinde altın kaplama ejderha motifli, parıl parıl parıldayan bir katanayla içeriye girdi.
“... bize katıl. Ve, şu arkamda görmüş olduğun genci eğit.”

  “Eğit?..”

   Hakiri, başını yukarı-aşağı sallayarak, “Evet,” dedi. “Çok büyük bir potansiyelin var ama iradesi
çok zayıf. Eğer, başı boş kalırsa çok yazık olacak. Ninjaların bu kadar azaldığı bir dönemde bu genç
bizim kurtarıcımız olacak. O yüzden, Kumamoto Shou Kensai Daisuke. Görmüş olduğun Kitei (Hüküm) sınıfı katanayı al ve kendi yolunda ilerlerken şu genci eğit ve iyi bir samuray yap.”
Shou, önce katanaya baktı ve katananın ruhundaki hiddeti ve ağırlığa resmen hayran kaldı. Bir
süre katanaya baktıktan sonra bu sefer bakışlarını yerde yatan kolları sargılı gence çevirdi. Ve, onun
da baygın olmasına rağmen istikrarsız ruhunu sezdi. Son olaraksa bakışlarını Hakiri'ye çevirdi.
“Hey, Hakiri. Onu, hızla iyileştir. Üç gün sonra yolculuk başlıyor.”

   İşler ilgileniyor he? Biliyorum, şu son bölümlerde boşluklar var. Ama, sizce ben o boşlukları doldurma mı? Tabii ki de her şey pilanıma uygun gidiyor. Ve, bu beni heyecanlandırıyor. Ronin'in ilk sezonu ne zaman biter bilmem ama sezon finalini seriye yakışır bir kalitede yapacağım. Hadi, takipte kalın bakim.

RONİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin