ŞEYTANİ EFENDİ

İlk Adım

"Çocuk... Beni nasıl keşfettin?" diye merakla sordu Li Nua. Böyle bir yerde onun varlığını, kendisi göstermeden bulabilecek biri olmasını beklemiyordu.

Çocuk kısa bir kahkaha attıktan sonra zihninde konuşmaya başladı. "Aslında şansımını denedim efendim. Çok kitap okudum ve kitaplarım arasında yaşadığıma benzer bir durum okumuştum ve şansımı deneyeyim dedim" diye açıkladı çocuk.

Li Nua biraz da olsa hayal kırıklığına uğramıştı ama yine de memnundu, en azından kendini geliştirebilen birinin bedenine girmişti.

"Şansla olsa da gayet iyisin çocuk... Bana kendini tanıt" Li Nua bu çocuk ile iyi anlaşacağını şimdiden anlamıştı. Bu yüzden kimse görmese de yüzünden memnun olmuş bir gülümseme vardı.

"Efendim ben Fern Qi. On altı yaşındayım ama maalesef ekim yapmaya el verişli bir vücudum yok. An klanının gayrimeşru ve istenmeyen çocuğuyum, An klanı ise bu krallığı yöneten klandır efendim" Fern kendini ve ailesini kısa da olsa tanıttığında Li Nua'nın dikkatini çeken şey ekim yapacak vücuda sahip olmamasıydı. Bu da onun planlarını büyük ölçüde değiştirecek hatta planlarının suya düşmesine sebep olacaktı bu yüzden çocuğun vücudunu bir de kendisi kontrol etmek istedi.

"O zaman biraz müsaade et de şu ekim yapamayan vücuduna bir de ben bakayım" dedikten sonra hemen enerjisini Nota'nın vücudunda dolandırmaya başladı. Normalde tek bir bakış ile vücudunda neyin olup olmadığını anlayabilirdi fakat nedense içinden özellikle kontrol etmek gelmişti.

Li Nua aradan birkaç dakika geçmesine rağmen enerjisini yavaş ama her milimine dikkat edecek şekilde Fern'in vücudunda dolaştırmaya devam ediyordu.

"Geriye sadece enerji merkezini kontrol etmek kaldı" diye bilgilendirdi Li Nua. Fern ise onaylayan bir ses çıkardıktan sonra sabit bir şekilde durup sabırla beklemeye başladı. En iyi doktorların bile onun ekim yapamayacağını söylemesi yüzünden kendisinin ekim yapmaya olan inancı yok olmuştu. Ekim yapmayı herkesten çok istiyordu çünkü ona bu yüzden zorbalık yapan bir abisi vardı.

"NASIL?!" diye haykırdı Li Nua. Bağırması ile Fern ise olduğu yerden sıçramış ve korkmuştu.

"Efendim ne oldu?" Fern merak ile sorduğunda Li Nua birkaç dakikalığına sessizliğe gömüldü. O da ne olduğunu bilmiyordu bu yüzden de Fern'e verebilecek bir cevabı yoktu.

"Ekim yapamayacağını söyleyen küçük insanları düşünme. Vücudun ekim yapmaya oldukça yatkın hatta o kadar yatkın ki eğer ekim yapmaya olan inancın olsa şu an oturarak bile güçleniyor olurdun" Li Nua'nın sözlerinden sonra Fern'in içini büyük bir heyecan kaplamıştı. Hayatı boyunca ekim yapamayacağını söylemişlerdi ve şimdi ise kendi vücuduna izinsiz de olsa misafir olan kişi güçlenebileceğini söylüyordu, bu onun için büyük bir mucizeden fazlası değildi.

"Ama nasıl? Bana hayatım boyunca ekim yapamazsın dediler" diye sorguladı Fern. Her ne kadar inanmak istiyor olsa da içten içe bir yanlış anlaşılma olacağından korkmuyor değildi o yüzden de kesin bir şekilde güçlenebileceğinden emin olmak istiyordu.

"Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama sende diğer insanlarda olmayan bir şey var ve senin dışında bu şey sadece bende vardı hatta bu benim bulduğum ve yarattığım bir şey" diye açıklamaya başladı Li Nua. Sesindeki şüphe ve şaşkınlık Fern tarafından hemen fark edilmişti ve o da daha fazla meraklanmıştı.

"Sende Beden Özü denilen şey var. Bu şey yok olmadığı sürece güçlenmeye sürekli olarak devam edersin. Uyurken, yatarken, yemek yerken veya bir kadınla beraber olurken bile devamlı olarak güçlenirsin ve güçlenmeye devam edersin. Ayrıca Beden Özün yok olmadığı sürece ölmezsin ve istediğin şekle bürünürsün. İstersen bir okyanus olursun ya da istersen bir dev olursun, bu kısım önemsiz olan kısım. Asıl önemli olan Beden Özü sende nasıl var? Benim oluşturduğum ve yarattığım bu şey sadece bende varken sende nasıl olabilir?" Li Nua'nın uzun açıklamasından sonra Fern az çok bir şeyler anlamıştı ama yine de zihninde soru işaretleri vardı ve bu soru işaretleri Li Nua'nın zihninde de vardı.