ŞEYTANİ EFENDİ

Sokak Ortasında Cinayet

Fern'in, beş kişiye karşı olan mutlak zaferinden sonra sınava bir saatlik ara verilmişti. Fern'in ortaya çıkardığı teknik istisnasız herkesi etkisi altına almıştı bu yüzden de birçok kişi kendinde değildi. Bir saat süren aradan sonra ise geri kalan düellolar yapılmış ve ilk on kişi seçilmişti.

1. Fern Qi
2. Yuna Zaun
3. Krias Jun
4. Belinda Lana
5. Jason Sur
6. Bersan Leon
7. Elina Orden
8. Fery Blake
9. Anna Man
10. Andreas Qarlo

Fern, düellosundan sonra Arkeda sınav Akademisinde bir ilk yaşanmış ve direkt olarak birinci seçilmişti. Sınav görevlisi söylememişti ama seyirciler arasında akademideki birlik liderleri vardı. Bu kişiler çok güçlü olmalarının yanı sıra hepsinin geleceği şüphesiz garanti altındaydı. Ellerinde bulunurdukları güç muazzam seviyedeydi, istedikleri anda krallıkları yıkıp yüksektebilirlerdi. Siyasi, ekonomi ve somut güç olarak çok farklı bir seviyedelerdi.

Sınavda ki görevleri ise son aşamadaki katılımcılara puan vermekti. Her şeylerine bakarak puan veriyorlardı fakat düşünmedikleri şey Fern'in bu kadar üstün bir savaş gücüne sahip olabilme olasılığıydı. Ayrıca Fern'in yanında etkileyici birisi daha çıkmıştı o kişi de Andreas Qarlo'ydu.

Sınavlardan sonra Fern resmi olarak akademinin bir üyesi olmuş ve çoktan girişte yaşanan olaylar herkesin kulağına gitmişti. Bazıları şaşırıp korkmuştu, bazıları abartıldığı düşünüyordu, bazıları da sessiz kalmakla yetinmişti fakat istisnasız dış ve iç çember Fern'in haberi ile yankılanıyordu. Merkez çemberde ise bazı kişilerin kulağına gitmişti. Ayrıca kızlar arasında da görünüşü oldukça popüler olmuştu öyle ki sınavı izleyenlerden birkaç kişi portresini bile çizmişti.

Bu sırada Fern akademinin hastanesinde gözlerini yeni yeni açmıştı. Kullandığı tekniği tam olarak ilk defa orada denemişti. Tekniğini kendisinde bıraktığı etkiler yüzünden birkaç gün bilinçsizce yatakta yatıyordu. Arada ziyaretçileri olsa da sadece Yuna her zaman yanındaydı. Tekniğin üstüne yaptığı baskı yüzünden iç organları zarar görmüştü ve kemiklerinde de hasarlar vardı. Arkeda Akademisi ise bu durum karşısında elindeki en yetenekli şifa büyücülerini kullanmış ve Fern'i iyileştirmeye çalışmıştı.

"Hastanedeyim?" diye sorguladı kendi kendine ardından gözlerini odada gezdirirken sağında ki koltukta uyuyan Yuna dikkatini çekmişti. Bu sahnede içi oldukça ısınmıştı. Gözleri, kendisi için endişelenen birisi olması yüzünden mutluluk ile parlıyordu. Yuna'ya karşı anlık bir sempati beslemeye başlamıştı.

Yuna gözlerini duyduğu ses ile hızla açmıştı. "Ah, uyandın mı?" diye sordu. Fern yüzünde masumca bir gülümseme ile Yuna'ya bakıyordu. Sanki bütün arenayı korku ve umutsuzluğa sokan bir şeytanvari bir figür değilmiş gibiydi.

"İyi misin, herhangi bir ağrın var mı?" diye endişeyle sordu Yuna. Ayağa kalkıp Fern'e doğru yaklaştı ve incelemeye başladı. Kaslı vücudunu sargılayan bez ona yakışmıştı. Dağılmış saçları ise ayrı bir çekicilik katıyordu. Yuna ne kadar incelerse o kadar kızarmıştı.

"İyiyim, sadece göğsümde biraz ağrım var." diye cevap verdi. Haklıydı, Fern, Beden Özü sayesinde bir yeri yaralandığında daha fazla enerji çeker ve daha hızlı şekilde iyileşirdi. Aynı zamanda da ona büyük bir avantaj sağlıyordu, kısaca Fern ne kadar savaşırsa o kadar çok güçleniyordu.

"Sen uyurken birçok kişi ziyaretine geldi. Ayrıca sınav görevlisi senin direkt olarak iç çembere geçiş yaptığını söyledi. İyileştikten sonra iç çembere gitmeni söyledi." Yuna'nın cümlesi Fern'in şaşırmasına sebep olmuştu. İç çembere geçmiş olması onda herhangi bir heyecanlanma yaratmamıştı çünkü zaten bunu son aşamada sınav görevlisi ile bahse girmişti. Onu şaşırtan kısım birçok kişinin onu ziyaret etmesiydi.