ŞEYTANİ EFENDİ

Gizli Klan Lideri

"Artık numara yapmana gerek yok Mia. Bu genç adam kendini fazlasıyla kanıtladı." hiçlikte ki ses ile önlerinde bir anda iki metreden uzun ve korkutucu bir adam peydah oldu. Gözlerinde takdir vardı ve bu gözler Fern'e bakıyordu.

"Genç adam ben An Klanının gerçek lideri Uragis An. Sense Fern Qi olmalısın?" diye sordu adam. Uzun beyaz saçları ile orantılı şekilde olan beyaz sakalı vardı. Yaşlı bir adam olmasına rağmen mavi gözleri canlılık ile parlıyordu.

"Memnun oldum klan lideri." Fern vücudunun kontrolünü yeniden devralmış ve konuşmuştu. Geleneksel selamlamayı yapmamış olması Mia'nın sinirini bozsa da Uragis An'ın yanında herhangi bir taşkınlık yapacak cesareti kendinde bulamamıştı.

"Oh..." dedi Uragis An sakallarını okşarken. Fern'in bu tavrı karşısında oldukça şaşırmış ve etkilenmişti. Genelde karşısında korkmadan durabilen insan sayısı çok azdı fakat onlar bile yine de onun gönlünü kırmadan konuşmak zorundaydı. Yaşlı olmasına rağmen gücü devasaydı, bu yüzden de An krallığı hala ayakta durabiliyordu. İmparatorlara denk gücü olmasaydı bu dünyada An krallığı barınabilir miydi? Cevap bariz bir şekilde hayır.

"Seninle özel konuşalım Genç Fern." dedi Uragis An ve Fern'i tuttuğu gibi bambaşka bir yerde ortaya çıkmışlardı. Fern, karşısındaki adamın gücü karşısında oldukça etkilenmişti. Ayrıca yaptığı eğitimden sonra içinde yükselen güç ile beraber kibri de törpülenmişti. Bir saniyede bambaşka bir yere gidebilen birisi basit olamazdı. Ayrıca bu gücün An klanında olduğunu düşündüğünde dünyanın aslında ne kadar büyük olduğunu fark etmişti.

Ortaya çıktıları yer bir odaydı. Oda dense de bir odadan ziyade odasız saray gibiydi. Tavan onlarca metre yükseklikteyken tavandan aşağı salınan gözyaşı şeklindeki lambalar oldukça mistikti. Fern gözlerini odada gezdirirken duvarlarda takılı kaldı. Siyah duvarların üstünde ki işaretler bir şeyi anlatıyordu fakat Fern'in bunu anlayabilecek kapasitesi yoktu. Hayranlık ile odayı incelerken Uragis'in sesi ile önüne döndü.

"Genç Fern, yeteneğin bariz. Daha önce ekim yapamadığını duymuştum fakat şu an görüyorum ki ekim yapmaya oldukça verimlisin. Bunun sebebini sorabilir miyim?" Uragis An, Fern'in önceki cevabını duymuş olsa da kendisi bizzat duymak istiyordu. On altı yaşına kadar ekim yapamayan birisinin sonradan yapabilmesi ve bir yılda kendi nesline yetişmesi oldukça büyük bir olaydı. Üstelik altın çağı geçmemiş olsa da yine de uzunca yıllar ekimden uzak kalmıştı, peki ya sekiz yaşından beri ekim yapsaydı? Uragis An da bu sorunun cevabını merak ediyordu.

"Klan liderim bu konu hakkında detaylı bilgi veremem fakat birtakım şeyleri söylebilirim. Büyük ustamın kendisi yüce bir uzman ve bedenimde ki sorunlara bir çözüm buldu. Ustam sayesinde ekim yapabiliyorum ve maalesef ki daha fazlasını söyleyemem." dedi Fern. Söylediği her şeyi Li Nua öncesinde ona bir süre koruma olması için bu cümleleri söylemesini istemişti. Bu küçük dünya için ekim yapmayan birinin yeniden ekim yapabilecek güce sahip birisi kesinlikle basit olamazdı. Ayrıca bu kişi Fern'in ustasıydı. Bu durumda Fern'e gelecek en ufak bir zararda ustası hiç düşünmeden onun için herkesi öldürebilirdi.

Bir usta için çırağı hayat demekti, çırağı öldüğü andan itibaren bir usta artık usta olamazdı. Bu yetiştirici dünyasında ki yazılı olmayan bir kural gibiydi. Çırak için usta aynı anlama gelmiyordu, bir çırak yeniden bir usta bulabilirdi ama bir usta kesinlikle yeni bir çırak bulamazdı.

"Genç Fern, söyle bana ne yapmak istiyorsun?" diye sordu Uragis An. Fern soru karşısında sersemlemişti. Daha önce hiç düşünmediği bir şeydi bu. Eskiden olsa ekim yapabilmek istiyorum derdi fakat şu an ekim yapmakla kalmamış üstüne oldukça güçlenmişti. Fern bir süre sorunun cevabını düşündükten sonra gözlerini Uragis'in gözlerine mutlak bir kararlılık ile çevirdi.