Kargaşa

239 22 3
                                    

"Eğitiminin ilk aşaması bitti evlat. Artık dünyayı dolaşma zamanı" Li Nua'nın cümlesiyle Fern gölün ortasında ki meditasyon halinden çıktı. Eğitimine başlamasının üstünden tam olarak bir yıl geçmişti.

Li Nua özel bir formasyon ile gölü ve çevresini dışarıya kapattığı için Fern rahatlıkla eğitimini yapabilmişti. Eğitimin başı Fern için çok zor gelmişti fakat ilerleyen zamanda eğitimden daha çok işkenceye dönüşmüştü.

"Bir yılda Beden Dövme Alemi üçüncü seviyeye ulaştım... Fiziksel gücüm bir alem üstüne kadar yetiyor fakat yine de kendimi yetersiz hissediyorum" Fern kendi kendine söylenerek kıyafetlerini giydi.

"Diğer insanlardan çok sonradan yetiştirici olduğun için kendini böyle hissetmen doğal. Ama yine de yaşıtlarından öndesin, 17 yaşında Ruhani Aleme denk fiziksel güç bu dünya için büyük bir başarı" Li Nua biraz da olsa Fern'in kibirlenmesini istedi çünkü bunu hak etmişti.

Herkesten geride başlamasına rağmen büyük bir kararlılık ile eğitim yapmıştı. Bazen Li Nua eğitimde aşırıya kaçsa bile itiraz etmemişti hatta daha çok odaklanıp kendini daha da ileriye taşımıştı.

"Şimdiyse bir akademiye kayıt olacaksın" dedi Li Nua.

Fern anlamsız bir şekilde çevresine boş bakışlar attı. "Neden akademiye gitmem gerekiyor Li amca?" diye sordu.

"Aklından geçenleri anlıyorum ve haklısın da ama unuttuğun bir şey var. Akademi seni daha fazla eğitemez çünkü ben varım fakat akademi seni zenginleştirebilir. Bir yetiştirici para fazlasıyla önemlidir. Neden zengin klanlarda büyük uzmanlar var biliyor musun?" Li Nua sorusunu yönelttiğinde Fern düşünmeye başladı fakat sebebini bulamamıştı.

Li Nua derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Zengin klanlarda ki uzmanların hepsi dış kaynaklar ile besleniyor, mesela bir uzmanın elinden çıkan hap ile sıkıştığın dar boğazı alabilirsin ve böyle daha birçok örnek sayabilirim. Tabii senin böyle bir şeye ihtiyacın yok, dış kaynaklar senin potansiyelini köreltir. Parayı daha farklı şeyler için harcayacaksın."

Fern yavaş yavaş eğitim alanını terk ederken arkasında ki formasyon da küçülüp bir bileklik haline geldi ve direkt olarak Fern'in sağ koluna yerleşti. Li Nua, Fern'özel olarak oluşturmuştu bu formasyonu. İstediği zaman istediği yerde rahat bir eğitim için böyle bir yol bulmuştu.

"Annem ile vedalaşsam iyi olur, belirsiz bir süre onu göremeyeceğim" diye geçirdi içinden Fern. Bir yandan da ağır ama büyük adımlar ile büyük malikaneye doğru ilerliyordu. Aradan geçen 1 yılda kendini hiç göstermediği için malikanedeki bazı gözler yabancılık ile onu izliyordu.

1 yılda Fern'in boyu 190 santimin üstüne çıkmış saçları ise omuz hizasının altına gelecek şekilde uzamıştı. Saçlarında ki beyaz olan kısım ise daha da parlamaya başlamıştı, resmen çok nadir bir inci gibi görünüyordu. En koyu tonda olan siyah gözleri ise donuk ve tehditkar bir şekilde bakıyordu. Vücudu gelişmiş ve boyuna göre özenli ve oranlı bir şekilde kaslanmıştı. Fazla abartılı değildi, tam olması gerektiği gibiydi. Bu da Fern'in çekiciliğini fazlasıyla katlıyordu.

Fern'i dışarıdan inceleyen birisi için dikkat edeceği ilk şey sağ kolu olurdu çünkü diğer kolunun aksine kırmızı ile kaplanmıştı. Pullu bir yapıya sahip olmasının yanında bıçak gibi kolundan çıkan pullar tehdit edici ve korkutucu duruyordu.

"Burası An Klanı, uzaklaş yabancı!" Fern malikanenin kapısından girecekken muhafızların onu tanımamış olması komiğine gitmiş ve şaşırtmıştı.

ŞEYTANİ EFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin