Sınav (4)

222 21 0
                                    

"Son yüz kişi kaldığına göre üçüncü aşamaya geçebiliriz!" sınav görevlisi aynı zamanda hakem olarak da görev yapıyordu. Son yüz kişiyi duyurduğunda seyirciler büyük bir alkışla hayatta kalanları desteklediler.

"Sonunda bitti mi?" dedi Fern gözlerini açıp ayağa kalkarken. Gözlerini Yuna'ya çevirip gelişigüzel baktıktan sonra çevresini incelemeye başladı. Her yer kan gölüne dönmüştü, kumdan zemin gitmiş yerine tamamen kırmızıya boyanmış bir zemin gelmişti. Arenanın her yerinde cesetler, uzuvlar vardı. Ayakta kalanların çoğu bu sahne karşısında kusmak isterken sadece birkaç kişi sakinliğini koruyabilmişti.

"Bir saat boyunca temizlik olacaktır. Temizlik bittikten sonra üçüncü aşama başlayacaktır, bilginize!" görevli yüksek desibelde konuşup herkesi bilgilendirdi. Katılımcılar, yardımcılar eşliğinde beklemeleri için oluşturulan alana doğru yürümeye başlamıştı.

"Siyah beyaz saçlı çocuk, adı neydi?" dedi bir adam yanındakilere.

"Fern Qi, efendim." diye açıkladı birisi. İlk konuşan adam uzun siyah sakallarını ovuşturarak düşünceli pozisyona geçti. "Nereden geldiği belli mi?" dedi.

"Efendim, Fern Qi'nin bugün ilk defa Arkeda şehri civarında ortaya çıktı. Üstelik surların dışındaki muhafızlar onun bir ışınlanma dizisi ile ortaya çıktığını söylediler. Ayrıca girişte de bir olay yaşamış. Kendisine küfür eden bir genç adamı yüzünü avuç içine almış. Muhafızın durması yönündeki uyarısı ile tuttuğu genç adamı yukarı fırlatmış. Daha sonra genç adamı çevik bir tekme ile savurmuş. Çocuk tekmeden sonra hiç beklemeden geçip gitmiş, genç adamın ise öldüğü söyleniyor." ayakta duran adam hızla açıkladı. Siyah sakallı adam ise kaşlarını ilgiyle kaldırmıştı. Işınlanma dizisi ile geldiyse bu direkt olarak akademiye katılabileceği anlamına geliyordu.

"Işınlanma dizisi ile geldi demek... Onu kim gönderdi acaba? Işınlanma dizisinin olduğu madalyon sadece belli başlı kişilere en yetenekli buldukları bir kişiyi göndermeleri için veriliyor. Madalyona sahip olan kişiler ise direkt olarak akademi öğrencisi oluyor fakat bu çocuk neden sınava girmeyi tercih etti?" diye sorguladı kendi kendine. Fern'i kimin gönderdiğini ve neden sınav ile uğraştığını merak ediyordu.

"Bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum." dedi Yuna, Fern'e bakarak. Ondan etkilendiği her halinden belliydi, yüzüne bakarken bile yanakları kızarıyordu.

"Sadece ısınmaya çalışıyordum." Fern soğuk bir şekilde cevap vermişti. Ne kadar Yuna'nın güzelliğinden etkilense de hala onun ne için yanına olduğunu ya da kimin nesi olduğunu bilmiyordu. Bir yıllık eğitimde Fern'in öğrendiği ilk ders asla gördüğü kişilere ilk seferde güvenmemesiydi. Bunu Li Nua kendi tecrübelerini anlatarak Fern'e öğretmişti.

Yaklaşık on beş dakika geçtikten sonra sınav görevlisi dairesek şekildeki arenanın tam ortasında, havada ortaya çıktı. Saçları beyazlamış oldukça yaşlı bir adam olmasına rağmen siyah gözlerinde heyecan ve canlılık vardı.

"Artık üçüncü aşamaya geçebiliriz. Bu aşamada birebir düellolar yapacaksınız. Bu aşamada öldürmek kesinlikle yasaktır, eğer birini öldürürseniz ya da o niyette saldırırsanız direkt olarak elenirsiniz. Elli kişi kalana kadar devam edecektir. Şimdi..." dedi sınav görevlisi ve elini gökyüzüne kaldırdı. "Üçüncü aşama başlasın!"

Seyirciler alkış ve ıslıklar ile tezahürat yaparken sınav görevlisi olduğu konumdan ayrıldı hemen ardından arenanın tam ortasında, gökyüzünde herkesin görebileceği şekilde büyük bir ekran belirdi.

ŞEYTANİ EFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin