Zamanınızı almamak adına lafı uzatmıyorum ve söz verdiğim gibi yeni bölümü hemen atıyorum..
Yıldızları parlatalım🎉.
__________________Telefonu kapatmamla birlikte kendimi engelleyemedim ve bir çığlık attım.
Mete'ye döndüm ve "Yarenler kovalasın seniiii!" diye bağırdım.
"Sen de yalan söyletmek yetmiyormuş gibi kahkaha atıyorsun bir de" diye hırladım Tuğkan'a doğru.
İşaret parmağını kaldırarak "Bir dakika Edacığım" dedi ve saçlarını düzeltti.
"Senin ne işin var burada" dedi Esmere. Üstüne atlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi.
"Senin gibi serserilere hesap vermek huyum değildir, bir kaç saat önce yaptığın saçmalığı yeterince alttan aldım zaten." dedi, bu salak hiç bir zaman yanlış insana bulaşmaktan alıkoyamıyordu kendini evet arkadaşlar bir buçuk yılda tam olarak nasıl bad boy olunur sorusunun cevabı Mete hazretlerinde isterseniz numarasını kenara bir yere bırakayım.
Tuğkan hala kendini tutuyordu bir şey demeye yeltenecekken. "Beni şaşırtıyorsun" diye baktım Tuğkan'a.
"Farkındayım, umarım sen de kendimi zor tuttuğumun farkındasındır" dedi, yapmacık -ağzını kapalı bırakacak şekilde- bir gülüş yerleştirirken yüzüne.
"Farkındayım." dedim ifadesiz kalmaya çalışarak.
Esmere dönüp "Neden buradasın" diye sordum sorgu odasına alınan birine ilk soruyu sorarmışçasına soğuk kanlı fakat sakin bir sesle.
"Geleceğimi söylemiştim." deyip sırıttı.
"Ben de gelmene gerek yok demiştim." dedim yapmacık bir gülümsemeyle ona eşlik ederek.
"Yaren bak.." Tuğkan sözünü keserek, "Yaren?" deyip bir soru işareti bıraktı.
Esmeri açıklayan Mete hazretlerinin Yaren'i de açıklamasını bekledim küstahça.
Bana göz ucuyla kısa bir bakış atıp nabzımı yokladıktan sonra açıklamayacağımı anladı ve kendisi de Tuğkan'ın sorusunu cevapsız bıraktı.
Onu sinir edecek bir kaç cümleyi kafamda toparladıktan sonra ağırlığımı bir ayağıma vererek konuşmaya başladım "Güzel en azından cesur biri olmuşsun, ben de seni kimin gazladığını merak ediyordum." dedim sert çıktığımın farkındaydım ama nereye kadar zorlayabilirsem zorlayacaktım.
"Beni kimse gazlamıyor bazı kelimeler olabilir az önce söylediklerin gibi mesela" çenesini yukarı kaldırarak beni işaret etti.
"Asıl cesaret de zaten bu değil mi birilerinin gazlamasıyla değil söylenilen sözlerin alarmıyla ortaya çıkar."
"Senin gibi düşündüğümü sanmıyorum." dedi küstahlığını devam ettirerek fakat yüzünü varla yok arasında bir gülümsemeyle gölgeleyerek.
"Öyle mi," tek nefeslik sesli ve alaycı bir gülüşten sonra "nasıl düşündüğünü merak etmiyor değilim"dedim soru sorarcasına.
"Eğer bir gün gerekirse fikrimi beyan ederim." dedi içinde olduğu durumdan sıkılmış gibi.
Küstah.
Bad salak.
Egoist.
Kendini beğenmiş.
Daha bir sürü sinir bozucu şeyyy.
Kendini hatırlatmak ister gibi "Yaren?" diye yüksek bir ses tonuyla ve sonunda tabi ki yine soru işareti bırakarak bana dönüp cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzul Kalp - AURORA:1
Teen FictionEğer hayat bir oyun kuruyorsa ve önüne kurallar koyuyorsa bu hile yapamayacağın anlamına gelmez oyunu hiç bir zaman kuralına göre oynamak zorunda değilsin kuralına göre oynayan başarır diye bir kural yoktur . Kopya çekmeyen herkes başarıya ulaşsaydı...