Murder

398 36 6
                                    

≈Eğer bunların hepsini arkamızda bırakabilirsek ve aralarında buluşabilirsek... ≈
______________________________________

O dehşet verici ses odada yankılandıktan sonra herkesin gözü bir tek şeyin üzerindeydi, yerdeki cansız yatan bedenin. Kimsede tık yoktu, çünkü demiştim ya dehşet vericiydi, hepimiz müthiş bir dehşet dalgası içerisindeydik.

Kendi adıma konuşacak olursam aklımdan binlerce ses, binlerce düşünce geçiyordu. Dizlerim titriyordu gerçekten de, oysa kitaplarda okuduğumda abartı gelirdi hep, hayır değildi. Gerçekten korkudan ve belki de şaşkınlıktan dizlerim titriyordu.

Olayın ilk şokunu atlatan Rosa ivedilikle Jenatte'in elindeki silahı alıp yere attı. Jenatte ise kendinde değil gibiydi, sadece yerde boylu boyunca yatan cesede bakıyordu.

Rosa onu omuzlarından tutup sarstı, anımsayamadığım birkaç şey söyledi. Hayır, Jenatte cevap vermiyordu.

Silah sesini duymuş ve odaya koşmuş olan görevli Maria ise ağlıyordu. Bağırmak istedim ağlama diye ama sesim çıkmadı. Konuşmayı mı unutmuştum? Ne söylesem sesim çıkmayacakmış gibi hissettirmişti bu an.

Rosa'dan sonra Suzy de geldi ve beni hemen arkamda olan uzun kanepeye oturttu. Sehpanın üzerindeki sürahiyi titreyen elleriyle bardağa boşalttı ve bana verdi. O an ona sımsıkı sarılmak istedim, neden bilmem çok sevdim çok minettar kaldım ona. Sadece bir su bile beni orada, o zamanda Suzy'e bir sevgi patlaması yaşattı. Ama bunu ne dile getirecek ne de gösterebilecek takatim vardı, ağladım sadece bu yüzden.

Sudan bir iki yudum alıp sehpaya bıraktım. Jenatte hala öylece ayakta duruyordu, hareketsiz, bir noktaya kilitlenmiş... Yanına gitmeye cesaret edemiyordum.

Sonunda gücümü toplayıp ayağa kalktım ve kolunu tuttum.

"Jenatte"

Sesim fısıltı gibi çıkmıştı ben bile zor duymuştum ama Jenatte döndü. Yüzü kireç gibiydi.

"Otur lütfen, su iç."

Yavaş hareketlerle az önce oturduğum yere oturdu ve yarım bıraktığım suyu bir dikişte bitirdi.

Rosa Jenatte'in yanına oturdu ve ellerini tuttu.

"Jen, güzelim sen korkma tamam mı ben bir yolunu bulacağım, kimse öğrenmeyecek ve bir şey olmayacak tamam mı, sakın korkma, sakın." dedi sesi titreye titreye.

Odadaki herkesin iliklerine işlemişti korku, hissetmemek mümkün değildi.

Suzy ani bir hareketle ayağa kalktı.

" Arka bahçeye gece yarısı gömersek kimsenin ruhu duymaz, üzerine de yarın bir klübe yaptırırız ve böylece olay çözülür."

"Ama ya aramaya çıkarlarsa polisler, biri haber verirse?" dedi Rosa.

Dakikalardır konuşmayan Jenatte ise atladı hemen.

"Aramazlar, arasalar bile suçlı olduğu için arayacaklardı, bu adam Fransız vatandaşı bile değil, kaçak. Onu kimse aramayacak."

"Sen, sen nereden biliyorsun bunları!?" dedim hayretle.

Yavaşça kafasını çevirdi bana.

"Bu adam hakkında bilgi edindim sadece, bu kozu kullanıp onu ele verecektim fakat-" duraksadı ve kısa bir süre cesede baktı.

"Fakat bu aptal bir hata daha yaptı ve bedelini ödedi. Suzy'nin planını uygulayacağız ve kimse bir şey anlamayacak , yarın ben ve Lisa ise buradan gitmiş olacağız."

....

Evin etrafında onuncu turumu atarken bu içimden küfürler savuruyordum. Hava buz gibiydi ve kapkaranlıktı. Elimdeki gaz lambası ise bitti bitecekti.

Diğerlerini kontrol etmek için kapıdaki Suzy ile nöbetimi değiştirdim ve arka bahçeye gittim. Cesedi gömmüş, üstünü düzleştiriyorlardı şimdi. Maria'nın apar topar bulduğu tahta parçalarını da üstüne yığmışlardı ki burada bir klübe yapılacağı düşünülsün.

Maria, Rosa'nın sadık bir çalışanıydı. Ona bu adamın nasıl biri olduğunu anlattığımızda sırrımızın onla güvende olduğunu söylemişti. Ama çok korkmuş elbette ki, hepimiz korkmuştuk.

Silahı da cesetle birlikte gömmüşlerdi. Yarın gece ise ben ve Jenatte için iki bilet almıştık, her şey bir anda değişmişti ve içimde kocaman bir huzursuzluk vardı.

İşin bittiğini gören Suzy de geldi ve hep birlikte eve girdik, kürekleri bodruma bırakacaklardı. Jenatte bırakır bırakmaz tuvalete koştu ve kusmaya başladı, telaşla yanına vardığımda yüzünün çöktüğünü gördüm. Her ne kadar etkilenmemiş gibi konuşsa da etkilendiği çok belli oluyordu.

Elini yüzünü yıkamasına yardım ettikten sonra mutfağa gidip papatya çayı demledim. Sakinleşmeye ihtiyacımız vardı, hepimizin. Fincanlara doldurup önce Suzy ve Rosa'nın odasına bıraktım sonrasında bizim odamıza geçtim. Jenatte elbisesini çıkarmış iç çamaşırlarıyla yatağa girmiş duruyordu, yanındaki komidine fincanı bıraktım ve üstümdekileri çıkarmak için dolaba ilerledim.

Geceliklerimi giyip yatağa girdiğimde Jenatte çoktan çayını bitirmiş ve gözlerini kapatmıştı. Ben de hızlıca bitirip yatağa girdim.

Birkaç sağa sola dönmeden sonra Jenatte'in döndüğü tarafa dönmeye karar verdim.

"Jen?"

"Efendim?"

"Uyudun mu?"

"Hayır uyusam cevap veremezdim Lily."

"İyi misin?"

Gözlerini açtı ve uzunca baktı yüzüme.

"Lily"

"Hm"

"Saçlarımı okşar mısın?"

Şarkı ve bölüm alakasız. Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur, sizi seviyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 30, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mendacious | JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin