20.Bölüm | VI

1.5K 129 178
                                    

My Chemical Romance

Welcome to the Black Parade

*

"İksir ne zaman hazır olur, Vi?"

"Biraz demlenmesi gerek, yarın veririm." Turnuvaya adlarını atabilecekleri iki gün kalmışken Weasley ikizleri acele etmek istiyordu. Fakat Violet hala onların katılmasını onaylamıyordu. Soru sormalarını engellemek için iksiri yapmayı kabul etmişti ve gerçekten de mükemmel bir iksir hazırlıyordu. İçinden bir ses (bu sesten çok emindi) iksirin ne kadar iyi olursa olsun işe yaramayacağını söylüyordu. Dumbledore zeki bir adamdı ve basit bir Yaşlandırma İksiri'ne kanmazdı. Ortaya dalga geçebileceği çıkması ise Violet'in tek umuduydu.

"Şuna bak sevgilisi katılmasın diye üç gün yemekten kesildi ama arkadaşlarına katılması için kendi elleriyle hazırlıyor iksiri." George'un dediklerine kahkaha attı. "Hayır ondan değil. Başaramayacağınızı biliyorum." Düşüncelerini döktüğünde Fred tek kaşını kaldırdı. Ağzına salatalık atmadan önce, "Madem işe yaramayacak iksir yapmakla neden uğraşıyorsun?"

"Ben iksir işe yaramayacak demedim ki, o hattı geçemeyeceksiniz. Ben de orada durup sonuçlarıyla dalga geçeceğim. Başınıza komik bir şey gelecek bundan eminim." Balkabağı suyundan bir yudum alırken yulaf lapasını önünden itti. Bugünlük doymuştu. Daha doğrusu Büyük Salon'da daha uzun süre kalmak istemiyordu. "Cidden çok basit bir şeymiş gibi iksirle denemeniz, komik."

"Bu yüzden dahice ya. Dumbledore bunu yapacak salak olmadığını düşünecektir." dediğinde Fred, Violet ayağa kalkıp ikisinin saçlarını karıştırdı. "Ama var, hem de iki tane."

"Saçlarımızı karıştırma! Çatal kaşık atmanı tercih ediyoruz." Büyük Salon'dan çıkıp Giriş Salonu'na girerken artan kalabalığı fark etti. Kadehin etrafında Hufflepuff'lar toplanmıştı. "Violet mi, o? Yolumdan çekilin lütfen! Violet!" Kalabalığın arasından yükselen ses ile yürümeyi kesip durdu. Cedric kendisine doğru geliyordu.

"Kahvaltını bitirmeni bekledim. Atarken yanımda olur musun?" Naif bir şekilde elini ona uzattığında gülümseyerek tuttu. "Cidden beni mi bekledin?" Cedric'te gülümsedi. "Hayatımın en önemli anlarından birinde hayatımdaki en önemli insanın kesinlikle olması gerektiğini düşündüm."

Kadehin önüne geldikleri zaman ellerini ayırdılar. Hufflepuff'tan, Cedric'in arkadaşları onun için tezahürat yapıyorlardı. "Hadi be abicim! At artık sabahtan beri sevgilini bekliyoruz." Cedric onları takmadı ve cebinden önceden yazdığı kağıdı çıkardı. Yaş Çizgisi'nden geçtikten sonra arkasını döndü. Kadehin içine elindeki kağıdı atarken gözlerini Violet'ten ayırmadı.

Çizgi'nin içinden tekrar çıktığında gülümseyerek onun önüne geldi ve elini eline aldı. Üzerine bir öpücük kondururken, "Yanımda olduğun için teşekkür ederim, çiçeğim."

"Bu iltifatlara alıştım. Umarım sen de böyle babam gibi böyle başlayıp 'minik yılana' geçiş yapmazsın." dedi gülerek. Cedric'te gülmüştü. Violet arkadaşlarını gösterdi. "Hadi kutlamanı yap." Sevgilisinin neşesi bulaşıcıydı. Violet adını attığı için fazla mutlu olmamasına rağmen gülümsemeden edemiyordu. Onu bir çocuk gibi eğlenirken görmek ona o kadar güzel gelmişti ki...

-----

"Alın iksirinizi! Yeter bir kahvaltı ettirmediniz!" Violet cebinden bir şişeyi çıkarıp onlara atıp ayağa kalktı. George şişeyi hava da yakalarken, "Teşekkürler! Umarım içine tükürmemişsindir!" Violet yürürken arkasını döndü. "Hayır, tükürmedim ama kahvaltıya gelmeden önce lavaboya girmiştim. Cebimde şişe varken dikkat edin yani!" Tekrar önüne dönerken gülümsedi. Yalandı. Lavaboya girerken yanında şişe yoktu.

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin