44.Bölüm | VII

627 61 167
                                    

Lana Del Rey

Carmen

*

Draco,

Zarfın renginden bu mektubu doğru zamanda açacağını tahmin ettiğine inanıyorum. Kuzenimin neler yazdığımı bilmemesi çok önemli. Hiçbirine bundan bahsedemezsin.

Birkaç gün önce Kreacher ile iletişime geçip bazı bilgiler öğrendim. Sanırım hala saygı duyduğu tek aile üyesine gelip anlatması gerektiğini hissetmiş. Bunu baban evde değilken yapmamasını tercih ederdim. Şimdi onun anlattıklarını o da biliyor, planlar kuruyorlar. Çok karanlık günler geliyor, Draco. Çok karanlık.

Seni görmek istiyorum. Oğlumu görmeyeli çok uzun zaman oldu. Nasıl olduğunu merak ediyorum. Mutlu olup olmadığını... Eğer mutluysan bunu görmek isterim. Okul açıldığında Hogsmeade'de buluşalım mı? Daha detaylı konuşabiliriz. Umarım anneni kendinden mahrum etmez ya da yargılamazsın. Bu dünyada en çok değer verdiğim şeyin sen olduğunu, başka hiçbir şeyin umurumda olmadığını bilmeni istiyorum.

Sevgiler,

Annen Narcissa Malfoy

Draco sabahtan beri tekrar tekrar okuduğu mektupla iç geçirdi. Sabah Harry odasından çıktığı gibi eline almıştı. Okumaya başlamadan önce de okuduktan sonra da içinde hiç iyi hisler belirmemişti. Tıpkı annesinin dediği gibi hissetmişti, çok karanlık.

Karanlık Lord'un planlarından çok haberdar değildi. Yaklaşık bir buçuk senedir o olayları dinlemeyi bırakmış, kendi işine bakmıştı. Okudukları artık kendi işine bakamayacağının habercisiydi. Kaldığı odaya baktı. Oysa dün akşam ne mutlu olmuştu... Alaycıl küçük bir gülüş ortaya serdi, karşıdaki aynaya baktı. "Al bakalım Dray, son günleriniz. Bundan emin olabilirsin. Artık akşamların çok da mutlu geçmez, hah?" Aynadaki yansımasıyla konuşmasına göz devirdi. "İyice delireceğim."

Odanın içindeki masaya gitti ve annesine Hogsmeade'de buluşabileceklerine dair kısa bir mektup yazdı. Bugün okula gittikleri zaman postalayabilirdi. Evin içindeki kimsenin öğrenmemesi daha iyi olurdu, daha doğrusu annesi böyle istiyordu. Mektubu kapatıp eşyalarını getirdiği çantanın en dibine yerleştirdi.

Kreacher'ın kaç gündür evde olmadığını herkes fark etmiş ama çok fazla takmamışlardı. Şimdi ise Draco onun nerede olduğunu, ne yaptığını biliyordu. Ofladı, güzel ve huzurlu geçen zaman aralığı daralmıştı.

"Snape burada, Harry'ciğim. Seninle mutfakta konuşmak istiyor." Aşağıda çocuklara sıcak süt getiren Bayan Weasley, Harry'e baktı. "Sirius'ta orada. Bir kavga çıkmadan önce gitmeni öneririm." Harry anlamadığı için kaşlarını çattı. Ginny omuz silkti. Ron geri döndüğünde anlatması için birkaç bakış atmaya çalıştı.

Mutfak kapısını iterek açtıktan sonra Sirius ve Snape tam tersi yönlere ters ters baktıklarını gördü. İkisi de kapının açıldığını gördüğünde Snape, "Otur Potter. Seni bekliyorduk." dedi.

"Biliyor musun? Benim evimde, benim çocuklarıma emir vermezsen çok memnun olurum. Teşekkürler." Sinir sinir güldü. Snape gözlerini devirdi. Harry'e sandalyeyi gösterdi, Harry oturdu.

"Seninle baş başa görüşmem gerekiyordu. Ama Black-"

"Ben onun vaftiz babasıyım." dedi Sirius, sesini biraz yükselterek.

"Ben buraya Dumbledore'un emri üzerine geldim." dedi Snape, onun sesi yükselmek yerine daha da derinleşiyor, kinle doluyordu. "Ama sen kal Black, herkes biliyor ki bir hikayenin başrolü olmak için yapmayacağın şey yok sonuçta." Sirius'un cevap vermesine izin verip kavga ile vakit kaybetmemek için hemen söze girdi. "Potter, Dumbledore bu dönem Zihinbend dersi almanı istediğini söylemek üzere gönderdi."

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin