58.Bölüm*

383 35 63
                                    

Mother Mother

Hayloft II

*

"Cidden Snape ve Malfoy'u mu dinledin?" diye sordu Ron, Harry'e. Noel için Kovuk'a gelmişlerdi ve Bayan Weasley'nin verdiği mutfak görevlerini beraber yapıyorlardı. "Bunu bir daha sorarsan şu lahanayı tuttuğum gibi sana so-" diye lafa başlamıştı Harry ama Ron hemen, "Sadece kontrol ediyordum!"

Harry gözlerini devirdi. "Evet dinledim onları. Violet yanımdan yemek yemek için ayrılınca pek yapacak bir şeyim yoktu tamam mı? Snape de Draco'yu partiden çıkarınca merak ettim."

"Malfoy'u gözetliyordun yani?" diye sırıttı Ron. Harry soyduğu lahanayı bıraktı. "Evet şüpheli bir hareketi var mı yok mu diye!" Ron alaya alarak onu onaylayınca tekrar lahanayla yapabileceği tehditler savurdu.

"Ee, ne konuştular onu da anlatsana."

"Snape ona yardım teklifi etti. Bayan Malfoy'a onu korumak için söz verdiğini söyledi. Dönülmez Yemin mi ne öyle bir şey etmiş-" Ron şokla nefes aldı. "Bozulmaz Yemin mi?" Harry anlamayarak kafasını salladı. "Olamaz... Yapmamıştır. Bozulmaz Yemin'i bozamazsın."

"Onu ben de anlamıştım şahsen. Diyelim ki bozdu, ne olur?" diye sordu Harry. "Ölürsün." diye cevapladı Ron. "Fred ve George beş yaşındayken bana böyle bir yemin ettirmeye çalıştılar. Hatta babam bizi bulduğunda Fred ile el ele tutuşmaya başlamıştık bile. Babamı sadece o zaman sinirli gördüğüme yemin edebilirim. Zaten Fred de diyor ki, bir daha sol kalçası eskisi gibi olmamış." Son dediğine güldü.

"Fred'in sol kalçasını boşverebilir miyiz-"

"Hayır, sanmıyorum." dedi Fred, mutfağa girerken. Tam da muhabbetin denk geldiği kısımda mutfağa ikizler ve Violet girmişti. "Sol kalçamla sorununuz mu vardı?"

"Çok büyük olduğu için yakınıyorlardır belki de Freddie." dedi Violet şakayla. "Ya da her yerde olduğu içindir." diye ekledi George. İkisi havada ellerini çarptılar. Fred ofladı. "Espri fırsatımı bozdunuz, gidiyorum ben." George ve Violet arkasından güldüler.

"Ağlama Freddie." Violet kendisine bir bardak su efsunladıktan sonra geri çıkarken George çocuklara laf atmadan duramadı. "Siz hala büyü yapamıyorsunuz değil mi? Yazık."

"Bu bıçağı sana atarım!" diye bağırdı Ron, abisinin arkasından. Sonra Harry ile ikisi konuşmaya devam ettiler.

George ve Violet salona geldiklerinde Fred'in elinde Oyuncak Tarantula Konfetisi görünce Violet eliyle alnına vurdu. "Fred yapma, annen-" Fred onun cümlesini bile bitirmesine izin vermeden konfetiyi patlatınca her yere oyuncak tarantulalar saçıldı. George'un kafasının üstüne bir tane denk geldiğinde Vioelt parmak ucuna yükselip elinin tersiyle silkeledi. "Beni dinlesen ölür müsün? Sadece bir kere canım arkadaşım Violet'i dinleyeyim desen ölür müsün?"

"Gözüm açık bile giderim." diye sırıttı Fred. "Molly çok kızacak." dedi Violet bunun üstüne onu takmadan. "Görmediği şeye kızamaz." Saniyeler içerisinde asasını salladı ve etraftaki tarantulalar yok oldu.

"Gıcıksın."

"Sadece sana karşı." Fred göz kırpıp öpücük gönderdi.

Akşam yemekten sonra herkes salonda oturup keyif çatıyordu. Arka plandaki radyoda çalan Celestina Warbeck ile Molly Weasley'nin yaptığı leziz tatlıyı yiyorlardı. Harry okulda olduğu süre boyunca merak ettiği şeyleri sormak için Arthur Weasley'nin çaprazındaki koltuğa oturdu.

"Bay Weasley, tren istasyonunda sizden rica ettiğim şeyi yapabildiniz mi acaba?" diye sordu.

"Kontrol ettim, Harry." Arthur sıcak çikolatasından bir yudum aldı. "Gidip Malfoy Malikanesi arattım. Orada olmaması gereken hiçbir şey yoktu, ne kırık ne de sağlam olsun." Harry onu onayladı. "Evet, Gelecek'te okumuştum. Yine de farklı gelişmeler de oldu..." Harry, Bay Weasley'e dinlediği konuşmayı anlattı. Harry konuşurken o sırada Violet ile konuşan Remus'un söylediği her bir kelime de onu dinlemek için kafasının biraz biraz döndüğünü fark etti. Daha sonra Violet'in de bunu fark edip onu dinlemeye başladığını görmüştü.

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin