17.Bölüm | VI

1.8K 156 72
                                    

5 Seconds Of Summer

Wildflower

*

"Malfoy'u kurtarmana hala inanamıyorum fakat daha fazla inanamadığım şeyler de var. Sana teşekkür etmesi ve benimle konuşmak istemesi." dedi Harry. Sirius ve Remus'un ilerisinde tren garına giriyorlardı. "Ne konuşmak istediğini bile bilmiyorum. Bir tuzak olabilir."

"Evet, o sırada samimiydi ama bu Draco. Tuzak çıkma ihtimali sıfır değil maalesef. Bu yüzden okulda konuşun, eğer bir tuzaksa asanı kullanabilirsin."

"Bazen nasıl bu kadar zeki olduğunu sorguluyorum." dedi Harry. Dokuz ve onuncu kulvarların arasına geldiklerinde. Violet duvara doğru koşmadan önce sırıttı, "Kan bağımız olmadığı için." Trenin etrafındaki kalabalığa katılmadan önce ailesinin gelmesini bekledi. Bu sırada gözleriyle Weasley ailesini arıyordu. "O parlak turuncu saçları nasıl göremiyorsun, anlamıyorum." dedi Harry onun yanından geçerken. Violet onun gittiği yöne bakmadan ilerlemeye başladı. Arkasından gelen babasına bir şey söylemek için döndüğünde durdu. Çevresine bir insan kalabalığı toplanmış, yazın başında olanlar hakkında soru soruyorlardı. Remus, Violet'in omuzlarından tuttu, "Arkamızdan gelecektir. Sirius ilgi sever azıcık mutlu olsun."

Weasley ailesinin yanına geldikleri zaman Bayan Weasley'i hararetle bir şeyler anlatırken buldular. Büyük ihtimalle Percy'nin bütün yaz 'Bakanlık İşi' diyip gizlediği o büyük olay ile ilgiliydi. Hala ne olduğunu öğrenememişlerdi. (Ki ikizler ve Violet, Percy'nin notlarını karıştırmışlardı.)

"Hala bize söylemeyecek misiniz, Bayan Weasley?"

"Ah tatlım, zaten birkaç saate öğreneceksiniz. Sürprizi bozmayalım değil mi?" dedi gülümsemesini devam ettirirken. Yanında duran Bill, "Çok heyecanlı bir şey ama elimde olsa ben de gelmek isterdim. Charlie de onun dediklerine kafasını salladı. "O saçma kazan patlamaları ile ilgili olduğuna eminim ama kanıtlayamam." dedi Fred.

Trenin düdüğü çaldığında Violet tekrar babasını görmek için arkasına baktı. İnsan kalabalığından uzaklaşmaya çalışıyordu. Yanlarına geldiği zaman Violet'e sarıldı. "Bu kızımı ilk kez trene bırakışım. BU ANIN BİR FOTOĞRAFI OLMALI!" Asasını çıkarıp önlerinde tuttu ve Violet'in poz vermesine fırsat vermeden otuz iki diş gülümsedi. Asasından çıkan ışık yanıp söndükten sonra kızına döndü. "Şöhret beni kör etti, üzgünüm minik yılanım. Noel de görüşürüz."

"Bana böyle seslenmeye devam edersen eve gelmeyeceğim baba." Sirius sinir bozucu bir sırıtışla gülen Harry'nin boynuna kolunu doladı. "Bak minik aslanım hiç şikayet etmiyor, aksine çok eğleniyor."

"Noel de ben de gelmeme kararı aldım." dedi Harry bir elini havaya kaldırırken. Trene biniş için ikinci düdük çaldığında trene doğru ilerlediler. "Bana yazmayı unutmayın. Yazmazsanız hiçbir şeyden sorumlu olmam Milan ve James!" Tren hareket ederken camdan el sallamayı bırakıp içeri girdiler.

"Minik yılan, bizimle gel." dedi George, Harry'lerin kompartımanından çıkarken. Violet arkalarından gelirken, "Sizi mahvedesim var ama işte." diye söylenerek onları takip ediyordu.

Boş bir kompartıman bulmayı başardıkları zaman oturdular. Üçü yalnız kalmayı başardığına göre Weasley Büyücü Şakaları hakkında uzun uzun, istedikleri kadar yüksek sesle konuşabilirlerdi.

Cedric (tahminen bina başkanlığı işleri yüzünden geç gelmişti yanlarına) kompartımanlarına geldiğinde planlar yapmayı kesmediler. O da Violet'in bacaklarının üzerine yatıp uyumuştu.

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin